Son 2 gündür yaptığım gibi kahvaltıya indim.Tabağımı doldurup Kamra'nın yanına oturdum.Bu sefer konuşmamıştı.Bu yüzden ben başlattım.
"Günaydın.Derdim ama senin için gün hâlâ karanlık galiba ?"
Yüzü asıktı.Bir anda bana dönerek konuştu.
"Dün seni ne kadar bekledim biliyor musun ?"
Ah evet ! Kamran bana şatoyu gezdirecekti.Onu nasıl unuturdum ?
Üstelik haber bile vermemiştim."Ben... dün için özürdilerim. Biliyorsun....derslerim çok yoğun geçiyor.Bu yüzden-"
"Hiç olmazsa haber verebilirdin.
Haksızmıyım Hafsa ?""Haklısın.Ama beni de anla lütfen.
Bir anda hayatım değişti.Bir yandan ortama uyum sağlamaya çalışırken bir yandan gördüğüm dersler....Yekta..
unutmuşum.Zihnim bulanık."Ayağa kalkarak sandalyeyi geriye sürdü.
"Seni beklemek yerine başka birşey de yapabilirdim.İlk defa birini bekledim ve sonu hüsran oldu.Kusura bakma ama seni şuanda anlamamı beklemen aptallık !" Diyerek gitti.
Neden bu kadar sinirlenmişti ki ?
İştahım kaçmıştı.Derin düşüncelere dalmışken duyduğum ses ile irkildim."Akşama kadar burada böyle oturacak mısın ?"
Yekta.
Sandalyeyi ittirerek kalktım ve yüzüme bir gülümseme yerleştirdim.
Negatifliğimden etkilenmesini istemiyordum.Birisinin benim yüzümden mutsuz olması hiç adil olmazdı."Gidelim." Diyerek bir şeyler söylemesini bekledim.Adımlarını dışarı yönlendirdiğinde peşine takıldım.Şatonun alt katına iniyorduk.
Merdivenler oldukça karanlıktı."Dikkatli ol.Bana çarpma." Dedi ve demirliklerden tutunarak aşağıya inmeye devam ettik.Bir anda ışıklar açıldığında gördüğüm bir yüzme havuzuydu.Kocamandı...
"Yüzmeyi biliyor musun ?" Dediğinde
Kafamı salladım."Hayır.. ama öğrenebilirim."
"Bu o kadar kolay olmayacak. Biliyorsun sana sadece elimle dokunabilirim.Bu da eldivenlerim sayesinde.Yani her hangi bir boğulma ya da batma riskinde kollarını boynuma dolayamazsın.Ya da omuzlarımdan destek alamazsın."
Kafamı olumlu anlamda salladım.
"Evet.Biliyorum.Yani anladım."
"Güzel.Şimdi şu giyinme kabinine gir ve üzerini giyin.Ben de giyineceğim.
Oraya bırakılanların hepsi temiz."Tekrar kafamı sallayıp kabinlerden birine girdim.Renk renk mayolar vardı.İçlerinden pembe kısa etekli bir mayo seçerek giyindim.
Bu mayo buranın farkını bana tekrar hatırlatmıştı.Saçlarımı siyah tokamla
Tepeden bir at kuyruğu yaptım ve kabinden çıktım.Yekta ise çoktan havuzun kenarında beklemekteydi.
Üzeri boydan boya siyahtı.Ne kadar farklı birşey giyinmişti.Beni farkettiğinde konuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gölge Avcıları
FantasyHer şey annesinin ölümü ile başlar. Hafsa, Gölge Avcısı olduğunu yeni öğrenip tanışığı olmadığı hayata uyum sağlamaya çalırken kaderin ona getireceği şeylerin hiçbirini bilemezdi. Aşk, tutku, yaşam ve ölüm... Hepsini tattıktan sonra öğrendi. "Her s...