Bölüm 114 (Sigara)

30 2 0
                                    

"Onu da öptün mü ?"

"Hayır !" Diye bağırdı.Odamda bir ileri bir geri yürüyor sürekli söyleniyordu.

"Hayır Hafsa ! Daha erken.Tamam mı ? Bunu kabullenemem.Bu kadar erken olamaz.Hem, Kamran daha alışma sürecinde.Ona biraz daha zaman tanımalıydınız !" Asenat'a evleneceğimizi söylediğimden beri susmak bilmiyor sürekli konuşuyordu.O an anladım ki içinde küçük bir Felix yaşatıyordu.

"1 hafta ne ya ? Çıldırdınız mı siz ?
Sen daha 18'ine bile girmedin."
Oflayarak onu elinden tuttum ve yatağa oturtup gözlerime bakmasını sağladım.

"Biz her şeyi konuştuk Asenat.Kamran artık alışmalım.Biliyorum, erken ama nedenlerimiz var."

"O nedenleri çok merak ediyorum açıkçası." Dedi sitemle.Ona söyleyemezdim.

"Lütfen." Dedim alçak bir ses tonu ile.

"Beni anlamaya çalış." Oflayarak  ellerini göğsünde birleştirdi ve konuştu.

"Asenat hep anlamaya çalışmalı değil mi ?" Dedi yine sitemle.O iyi bir dosttu.Her zaman her şeye rağmen yanımda olmuştu.Anlayışlıydı.
Her şeyden öte güvenilirdi.

"Tamam." Dedi bir kez olsun yüzüme bakmadan.Aslında içten içe benim adıma sevindiğini biliyordum.Ancak Kamran'ın üzülmesini kaldıramıyordu.Asenat, ona acıyordu.

"Kamran ile konuşsanız ve bu işi onu üzmeden yapsanız iyi olur."

***

Ayaklarım titreyerek merdivenleri indim.Odasının önüne gelene kadar geçen kısa süreye rağmen kafamda milyonlarca senaryo uydurmayı başarmıştım.Ne yapacağını kestiremiyordum.Bunu saklayamazdık.Birimizden duyacaktı ve o kişinin ben olmasını istiyordum.
Elimi kaldırıp bir kaç kez tıklattım kapıyı.Çok geçmeden 'gel' sesi duyulunca derin bir nefes aldım ve olacaklara hazırlıklı olarak içeri girdim.Pencerenin önünde durmuş dışarıyı seyrediyordu.Arkası bana dönüktü.Elinde bir şey vardı.Bir dakika, sigara mıydı o ?

Sigara ve Kamran ?

Dudakları arasından süzülen dumanlar odaya yayıldı ve çok geçmeden kaydoldu.Ben şaşkınlık ile ona bakmayı sürdürürken o konuştu.

"Seni beklemiyordum." Dedi düz bir sesle.İfadesizdi.Sesi derindi.

"Otursana, Hafsa." Dedi yine düz bir sesle.Benim geldiğimi nereden bilmişti ? Dönüp bakmamıştı bile.

"Fazla kalmayacağım." Dedim onun gibi düz bir sesle.Konuşmadı.
Etrafa bakındım.Odası dağınıktı.
Ama o dağınık birisi değildi ki.
Her zaman düzenliydi.Ve düzensizlikten de nefret ederdi.
Gözlerim az sonra masada duran şişeye ve yanındaki kristal bardağa takılınca kaşlarım çatıldı.O, içki miydi ?

"Kamran senin neyin var ?" Dedim korkar şekilde.Yine bana dönmedi.
Konuşmadı.Emin olmak için masaya yaklaştım ve şişeyi elime alıp içindekini kokladım.Anında yüzümü buruşturarak kusma isteği ile cam şişeyi yerine bıraktım.Şise yarımdı.
Gerçekten içmiş miydi ?

"Sen, içtin mi ?" Dedim.Omuz silkti.

"Belki, biraz tadına bakmış olabilirim." Dedi umursamaz şekilde.
Tam yanına gideceğim sırada ayağım bir şeye takıldı ve takıldığım şey, her ne ise zeminde tiz bir ses çıkararak gözlerimin yere kaymasını sağladı.

Yerde 3 tane boş şişe vardı. Yutkundum.O böyle birisi değildi ki.
Bırak alkolü sigarayı, kötü bir alışkanlığa bile sahip değildi.

"Biraz olduğuna emin misin ?" Dedim imalı ve kızgın bir şekilde. Endişelenmiştim.Kendini bile bile zehirlemesi delilikti.Bana dönerek sırtını pencereye yasladı ve konuştu.

Gölge Avcıları Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin