Bölüm 52 (Sana İhtiyacım Var)

69 6 1
                                    

14 gün sonra

Yekta bir elindeki telefona bir de dışarıda şiddetli bir şekilde yağan yağmura bakıyordu.Hafsa olmadan geçirdiği bu 14 gün içerisinde daha da yanlızlaşmıştı.Onu hep aramak istesede içindeki birşey bunu yapmamasını söylüyordu.Ve maalesef içindeki o tarif edemediği şey galip geliyordu.

Az sonra yanında bir şerifin varlığını hisseetti ama konuşmadı.Şerif önce Yekta'nın elindeki telefona sonra da yüzüne baktı.Ansızın konuştu.

"Bence onu aramalısın." Dediğinde Yekta kafasını ona çevirip konuştu.

"Kimi ?" Şerif güldü.

"Bilmem.Sen daha iyi biliyor olmalısın.Günlerdir aramak istediğin ama gururunun karşı çıktığı her kimse." Dediğinde Yekta'nın kaşları çatıldı.

"Arayamam." Dediğinde şerif sordu.

"Peki neden ?" Yekta düşündü.Bir neden bulamıyordu.Öyle ise neden aramıyordu ? Hem onlar sadece arkadaş değil miydi ? Neden çekiniyordu.

"Bilmiyorum." Dediğinde şerifin elini omzunda hissetti.

"Bence biliyorsun.Ama çözebilmiş değilsin.Belkide korkuyorsundur.
Aşkta en iyi olan ırktan sana bir dost tavsiyesi, onu aramalısın." Diyerek ayağa kalktı ve tekrar konuştu.

"İnan bana onu sevindirirsin." Dedi ve tek bir kelime daha etmeden oradan uzaklaştı.Yekta ise kocaman odada tek başına kalmıştı.En fazla ne olabilir ki ? Neyden korkuyorum ? Diye düşündü ve sonra kararından caymasın diye hemen Hafsa'yı aradı.

Çalıyordu.

Yekta'nın gözleri telefonda takılı kaldı.Bir kaç saniye sonra el çabukluğu ile aramayı sonlandırdı.

"Lanet olsun yapamayacağım !" Diye geçirdi içinden.Öfkeleniyordu. Nedenini bilmediği duygular ona ağır geliyor ve onu sinirlendiriyordu.
Az sonra telefonu çaldığında gözleri büyüdü.Arayan Hafsa'ydı.

Yutkunarak yeşil butonu kaydırdı ve telefonu kulağına dayadı.

"Hafsa ?" Lanet olsun sesi neden bu kadar boğuk ve derinden çıkıyordu ?
Bu normal miydi ?

"Yekta ?" Aynı şekilde karşı tarftan titrek bir cevap geldiğinde Yekta heyecanlandı.Ayağa kalkarak elini kolunu koyacak yer aradı.İkiside susmuştu.Birbirlerinin konuşmasını bekliyorlardı.

"Ne yapıyorsun ?" Diye sordu Yekta sesini düzelterek.Kendini aptal gibi hissetmişti.

"Oturuyordum.Sen ne yapıyorsun orada ?" Diye karşılık verdi.Yekta elini saçlarına geçirip dışarıyı izlemeye devam etti.

"Bende oturuyordum." Tekrardan sessizlik onları esir aldığında Hafsa konuşma kısa sürmesin diye dudaklarını araladı ve aklına ilk gelen kelimeleri sıraladı.

"Seni özledim." Fakat bunu dedikten sonra kendine inanamadı.Eliyle ağzını kapatarak dudaklarını ısırdı.
Bu ne saçma bir cümleydi.Gerçekten bunu o mu demişti ?

"Eee... iyisin değil mi ?" Diye konuyu değiştirdi Yekta.Hafsa oturduğu yerden kalktı ve pencereyi açtı.
İçerisinin sıcak olduğunu hissetmişti.

"İyiyim, ya sen ?" Dedi ve gelecek cevabı merakla bekledi.

"Bende iyiyim.Bu gün geri dönüyoruz zaten." Dediğinde Hafsa sevindi.

"Gerçekten mi ? Ama ben her grup bir ay kalacak diye biliyordum."

"Aslında öyle olacaktı ama Büyük Hoca karar değiştirdi.1 ayın çok fazla olduğunu söyledi.Hem biliyorsun, dostumuz olan sadece şerifler değil.
Başka eyaletlerede gideceğiz." Diyerek sözlerini bitirdi.

Gölge Avcıları Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin