Yukarıda Pars'ın gözleri vaaar !
Bölüme başlamadan önce bir yıldızcık ?O zaman keyifli okumalar...
Gözlerimi Pars'ın sarı gözlerinden çekemiyordum.Yakından baktığımda daha net görülüyordu.Sarı harelerini kuşatmış bir siyah ve içerisine bir ok gibi yerleşmiş göz bebeği vardı. Oldukça ürkütücüydü.Bana ne yapacağını bilmediğim için de korkuyordum.Beynine giremiyordum. Eğer yapabilseydim korkmazdım. Ama yapamıyordum.Yanık olan kolumu bırakıp cebinden birşey çıkarttı.
Korkulu bakışlarım elindeki metal makas'a takıldı.Onunla ne yapacaktı ?
"Saçların, çok değerli değil mi ?" Dedi korkutucu bir sakinlik ile.Ne demeye çalıştığını anlamıyordum.Evet değerliydi ama benim bir parçam olduğu içindi bu.Başka bir nedeni yoktu ki.
Makasın ucunu yanağıma koydu.
Yavaşça boynuma inerken konuştu."Ama onları şimdi kesmeyeceğim. Daha iyi bir zamanda ve benim mekanımda olacak bu.Değişimini görmeliyim.Eşit şartlar altında.Sonra bunu zevkle yapacağım." Dedi ve makası çekti.Benden uzaklaşıp metal makası cebine koydu.
"Ne dediğini anlamıyorum, Pars." Dediğimde sırıttı.
"Diyorum ki, senden yaşamını çekip içinde uyuyan o ruhu uyandıracağım.
Sen bile farketmemişsin.Ama ben herşeyi bilirim.İstediğim herkesin her saniye ne yaptığını, küçüklük anılarında neler olduğunu, kimlerle konuştuğunu,herşeyini.... sanki hepsini ben yaşamışcasına, bilirim." Dedi.Çatık kaşlarla onu izliyordum."Tıpkı dün gece seni terk eden babanı bulduğun ve affettiğini bildiğim gibi."
Dedi.Sert bir şekilde yutkundum.
Bunu nasıl bilebilirdi ?"Sen, nasıl ?" Dememe kalmadan konuştu.
"Orası önemli değil.Aslında önemli olan hiçbirşey yok.Gelip hayatıma karıştın.Daha önce senin kadar yanıma yanaşan olmamıştı.Sana bunun için aptal mı desem yoksa cesaretinden dolayı ayakta mı alkışlasam bilmiyorum." Dediğinde karşılık verdim.
"Belkide o yanına yaklaşmayanların
hissettiği korku değil, senin en üst düzeye çıkmış iticiliğindir." Dedim. Karşılık vermeden kapıya yürüdü."Nasıl sabredeceğimi bilmiyorum.
Ama, zamanı geldiğinde çok iyi bir film izleyeceğim.Ve başrol ölecek.
O da sen oluyorsun.Ya da kim bilir.
Küllerinden doğarsın..." dedi ve başka birşey demeden gitti.Bana anlamsız gelen cümleleri kafamı karıştırmıştı. Belkide kendimi yiyip bitirmem için böyle konuşmuştu. Çokta dengesizdi. Bir gülüyor bir gürlüyordu.Neydi bu ? Gök gürültüsü mü ?Kendimi toparlayarak Pars'ın kapattığı kapıya yaklaştım ve kilitledim.Bu manyağın ne yapacağı hiç belli olmazdı.Yatağımın üzerine bıraktığım kıyafetleri alıp üzerime geçirdim.Oldukça güzel ve zarif bir kıyafetti.Siyah, dantelli ve omuzları açıkta bırakan bir elbiseydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gölge Avcıları
FantasyHer şey annesinin ölümü ile başlar. Hafsa, Gölge Avcısı olduğunu yeni öğrenip tanışığı olmadığı hayata uyum sağlamaya çalırken kaderin ona getireceği şeylerin hiçbirini bilemezdi. Aşk, tutku, yaşam ve ölüm... Hepsini tattıktan sonra öğrendi. "Her s...