"Bunlar beni ilgilendirmiyor."
Yarar'dan
Pars odasında bir ileri bir geri yürürken Uraz oturduğu koltukta gözleri ile sürekli onu izliyor ve onu çağırmasına rağmen neden hala bir şeyler demediğini merak ediyordu.
Ayrıca, gördüğü kadarı ile Pars, bir şeyler düşünüyordu.Aslında o hep bir şeyler düşünürdü.Rahat gibi gözükürdü ama kafasının içinde bir dünya yönetirdi.Ancak bu sefer düşündüğü şey her ne ise çok önemli gözüküyordu."Efendim" dedi konuşup konuşmamakta kararsız kalarak.
Lord'unun bir şeyler düşünürken ses olmasını sevmediğini biliyordu ama neden burada olduğunu merak ediyordu."Neden burada olduğumu merak ediyorum da, acaba-"
"Hhiişştt" dedi Pars işaret parmağımı kendi dudaklarına koyup duraksayarak.
"Sesini kes Uraz.Bu gün fazla konuştun." Dediğinde Uraz susmak zorunda kaldı.Sonra Pars'ın gözleri kısıldı.Uraz emindi.Lord'u kafasında ne kuruyorsa inşa etmeyi bırakmış ve kusursuz bir yapıt daha oluşturmuştu.
"Teresa'ya git Uraz.Ondan bir büyü yapmasını rica ettiğimi söyle." Dediğinde Uraz kafasını kaldırıp şaşkınlıkla Pars'a baktı.Lordu'nun ona söylediği her şey Uraz için bir borçtu.Gözünü kırpmadan yapardı ancak şimdi söylediğinin olması mümkün değildi.
"Efendim, Teresa size günahını bile satmaz, ki siz ondan büyü yapmasını istiyorsunuz." Pars Uraz'a döndü.
"Ne yani ? Kocasını sayısız defa bıçakladığım, düşmanlarımıza sattığım, kendisini kaçırdığım ve onu öldü olarak gösterip tüm sevdiklerini kahrettiğim ve çocuğunu ondan çaldığım için triplere mi girecek ?"
Uraz yutkundu."Bir de babasını öldürmüştünüz ve kız kardeşini kendinize aşık edip delirterek tımarhaneye tıktınız.
Sonra-""Bildiğim şeyleri bana hatırlatma huyundan vazgeç Uraz.Evet, geçmişte aramız pek iyi değildi.Ama o küçük cadı benim kardeşimin karısı.Ve bu yüzden de yardım etmek zorunda."
"Sizi gördüğü yerde öldürmek isteyen kardeşiniz." Diye fısıldadı Uraz.
"Seni duyuyorum." Pars'ın uyarır şekilde çıkan sesine karşılık Uraz dudaklarını birbirine bastırdı ve sustu.
"Ondan ölülere ait mor renkli sihirli bir taştan bahset.Aynısını yapsın ve taşı bir meleğe değil kendi çocuğuna bağlasın." Taşın Teresa'nın küçük kızına bağlanmasını istiyordu.
"Taş, Teresa'nın çocuğuna bağlı olacak.Ölüler onların peşine düşsün, arızanın değil."
"Ama o daha küçücük bir kız." Dedi Uraz.
"Teresa bir gizlilik büyüsü yapar ve çocuğunu korur.Ayrıca, bundan bize ne ? Yiğenim olması onu koruyacağım anlamına gelmez.Başlarının çaresine bakarlar."
"Peki, Teresa taşı neden kendi çocuğuna bağlasın ? Bunu yapmaz.
Sizin için o büyüyü bile yapmaz.""O büyüyü yapacak.Ve taşı kendi isteği ile çocuğuna bağlayacağını söylemedim.Bilmeyecek." Diyerek dolabına yöneldi.Kapağı açtıktan sonra naylon paketlere değen elleri küçük sesler çıkartarak odayı doldurdu.Az sonra aradığını bulmuş gibi geri çekildi ve içinde sarı saçlar olan küçük paketi sallayarak konuştu.
"Bunun içinde sevgili yiğenimin saçı var.Büyü için bir eşyası gerekiyor.
Bunu Teresa'ya götür ve taşı kızına kendi elleri ile bağlamasını sağla.""O bir cadı.Saçların kime ait olduğunu söylemesem bile, küçük bir büyü ile kızına ait olduğunu anlar."
"Ben gerizekalı değilim Uraz. Herkesten aldığım örneklere gizleme büyüsü yaptırdım.Git ve büyüyü yapmasını söyle."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gölge Avcıları
FantasyHer şey annesinin ölümü ile başlar. Hafsa, Gölge Avcısı olduğunu yeni öğrenip tanışığı olmadığı hayata uyum sağlamaya çalırken kaderin ona getireceği şeylerin hiçbirini bilemezdi. Aşk, tutku, yaşam ve ölüm... Hepsini tattıktan sonra öğrendi. "Her s...