Bölüm 93 (Sevgiye açlık)

39 0 0
                                    

"Seni seveceğim."


Pars'tan

Hafsa'nın odamın önünden  uzaklaşığına emin olduğumda banyoya girerek musluğu açtım.
Ellerim sağ cebime gitti.Avucumun altında olan telefonu tek hamlede çıkartarak kişilere girdim.Bu aptal herif az kalsın bir çuval inciri berbat ediyordu.Parmaklarım biraz daha ekranda gezindikten sonra sonunda arama tuşuna bastım.Uzun bir çalıştan sonra açılan telefonu kulağıma dayadım.

"Şu an herkes seni o aptalların tarafında olarak bilse de şu senden bile akıllı olan telefonunda bana dair bir şey gördüğün an her şeyi bırakıp telefonunla ilgileneceksin !" Sesimin yüksek çıkmasına engel olamamıştım.
Tüm öfkemi bir anda kusmak istiyordum.

"Bu gün olanlar için özür dilerim." Dediğinde güldüm.

"Özür mü ? Ne özürü ? Alt tarafı beynini kullanamadığın için sırtıma bir hançer yemek zorunda kaldım.
Burada özür dileyecek bir kişi varsa o da benim.Özür dilerim Edim, senin gibi bir aptala güvenip arkamı döndüğüm için.Seni daha önce öldürmediğim için."

"İşin bu raddeye gelebileceğini düşünememiştim.Ben sadece onların güvenini kazanmaya çalıyordum.
Gerçekten yardım etmek istediğimi görsünler istedim.Yemin ederim size ihanet etmek ya da arkanızdan iş çevirmek gibi bir niyetim yoktu."

"Olamaz zaten." Diyerek kapıya baktım.Su sesinin sesimi boğuklaştırmasına ve duvarlarda olan yalıtıma rağmen sesimin tonunu alçaltmam gerekiyordu.Hafsa şu an hafızasını kaybetmiş de olsa yaptığım hiç birşeyi öğrenmesine izin veremezdim.Her ihtimali düşünerek hareket etmem gerekiyordu.Bunu bu gün daha iyi anlamıştım.Ben kendi arkamı kollamazsam kimse kollayamazdı.Kendimi ancak ben koruyabilirdim.

"Yaptığım şeyden dolayı Asenat ve diğerleri bana kızgın." Sesindeki mahçupluk ve korku zirve yapmış, nirvanaya ulaşmıştı.

"Ne bekliyordun geri zekalı herif ? Ellerindeki tek kozunda içine ettiğin için seni ayakta alkışlamalarını falan mı ?"

Ona ne kadar kızsamda şuan öldürmeye fırsatım olmadığı ve hâlâ onların arasından bana mesaj taşıyan gizli bir ajana ihtiyacım olduğu için yardım etmek zorundaydım ve kendimin bir şeye zorunlu olduğunu hissetmek beni sinirlendiriyordu.

"Beni affedebilecek misiniz efendim ?" Cılız sesinin altındaki keskin korkunun kokusu burnuma kadar geliyordu.Hiç olmazsa korkması gerektiğini biliyordu.Bu da küçük beyninin az da olsa çalıştığını gösteriyordu.

"Elbette seni affetmeyeceğim Edim.
Benim kitabımda merhamet denen aciz sözcüğe yer yok.Bunu en iyi senin bilmen gerekiyor." Duraksadım ve kulağıma gelen tıkırtıları dinledim.
Hafsa'nın odasından geliyordu.Ona da zaman ayırmam gerekiyordu.Derin bir nefes alarak konuştum.

"Sana olan güvenleri sarsılmasın diye bir şeyler yapacağım.Benden haber bekle ve akıllı ol.Aramalardan beni sil.Hiç bir iz bırakma.Asenat zeki bir kız.Ona dikkat et." Dediğimde yutkunuş sesini duydum.

"Edim" sakin sesimin ardından konuştu.

"Efendim ?"

"Benim uyarmayı sevmediğimi biliyorsun.Ve sevmediğim bir şeyi yaptığımda çok sinirlendiğimi de.
Öyle değil mi ?"

"Evet lordum.Biliyorum." derin bir nefes alarak konuştum.

"Güzel.Şimdi kapatıyorum.Ben seni aramadan beni arama.Yaklaşık 1 hafta boyunca kayıplarda olacağım.
Yaramın iyileşmesi lazım.Anlıyorsun değil mi ?"

"Evet, efendim." Pencereden dışarı baktım, hava iyice kararmıştı.

"Rolünü iyi yap.Renk verme." Diyerek bir şey demesine izin vermeden  üstüne kapattım.Umarım bu uzun konuşmadan sonra bir daha geri zekalılık yapmazdı.Yaparsa da yaşamazdı.

Gölge Avcıları Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin