"İşte yine olduğum yere
dönmüştüm. ""Şimdi daha iyi misin ?" Diye
sorduğunda bana uzattığı eline baktım.Kuru mendil uzatıyordu.
Sanırım yüzümü silmem içindi. Elindekini alarak konuştum."Bu umrunda mı ?" Dudaklarını büzerek omuz silkti.
"Elbette değil." Dedi soğukça.Kafamı büyük cama çevirdim.Buradan neredeyse her yer gözüküyordu.
Dünya çok güzeldi aslında.İnsanların yaşamları normaldi ve bu çok kıskandırıcı bir şeydi.Ne kadar çok güç, o kadar çok acı ve sorumluluk demekti.Yani normal olmak en iyisiydi.Hiç değilse bana göre.
Elimdeki dondurmadan yemeye devam ettim.Bu sırada Pars ayağa kalktı.Nereye diye sormayacaktım çünkü umrumda değildi.Beni burada bırakıp gidecek kadar sorumsuz olmadığına göre geri döneceğini biliyordum.
"Hesabı ödeyip geleceğim, sakın bir yere gitme." Dediğinde ona ruhsuzca baktım.
"Sanki gidecek bir yer var da." Dediğimde konuştu.
"Bilemiyorum.Bunu geçende arabamı çalan kız söyleyince kulağa pek güvenilir gelmiyor." Oflayarak göz devirdim ve aynı manzaraya döndüm.
Onun ise ayak seslerinden gittiğini hissetmiştim.Az biraz iyi olduğumu görünce eski haline dönüyordu.
Elimdeki dondurma bittiğinde masanın üzerindeki suyu içtim ve beklemeye başladım.***
"Geldik." Dediğinde hareket etmedim.
"Bunu biliyorum." Diye fısıldadığımda emniyet kemerini çıkarma sesini duydum.Kafam pencereye yaslıydı ve rahattım.
"Peki, neden hala arabamda oturuyorsun ?" Rahatımı bozarak doğruldum ve ona döndüm.
"Bu biraz saçma bir düşünce ama kendimi hiç bir yere ait hissetmiyorum.Yani, arabadan inersem sanki"
"Kaybolacak ve bir daha yolunu bulamayacakmışsın gibi mi ?" Cümlemi tamamlayacak sözcükler bunlardı.Hatta daha iyisiydi.Kafamı salladım.
"Üzerine bastın." Derin bir nefes alıp ellerini direksiyona koydu ve tam karşısına baktı.
"Olur öyle şeyler.Hayattayız sonuçta."
Dedikten sonra sustuğunda aklıma hep merak ettiğim o soru geldi."Neden Pars ?"
"Çünkü, hayat insanı zorlar-"
Diyerek devam edeceği sırada sözünü böldüm ve konuştum."Hayır.Sormak istediğim şey o değil.
Neden bana yardım ediyorsun diyecektim." Dediğimde bana baktı.
Ancak hemen kafasını geri çevirdi."Yardım etmiyorum." Hafifçe ona doğru eğildim.
"Evet ediyorsun." Dediğimde hızlıca bana döndü.
"Ben kimseye yardım etmem.Sana da." Sesi yüksek çıkmıştı.
"Birine yardım etmek seni zayıf birisi yapmaz.Birine acıdığın için bu seni aptal da yapmaz.Sadece daha iyi biri yapar." Dediğimde gözleri kısıldı.
"Tıpkı onun gibi konuştun." Diye fısıldadı.Bahsettiği kişi Milena olmalıydı.Ben öyle tahmin ediyordum.
"Sana bazen iyi davranıyorum çünkü buna ihtiyacın oluyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gölge Avcıları
FantasíaHer şey annesinin ölümü ile başlar. Hafsa, Gölge Avcısı olduğunu yeni öğrenip tanışığı olmadığı hayata uyum sağlamaya çalırken kaderin ona getireceği şeylerin hiçbirini bilemezdi. Aşk, tutku, yaşam ve ölüm... Hepsini tattıktan sonra öğrendi. "Her s...