Bölüm 11(Nefes kesici Atmosfer)

177 28 2
                                    

Yekta'nın ellerini son bir kez tutuyordum ki acıyla geri çekildim.
Yine aynı acı sarmıştı bedenimi...
Gözlerime bakarak sordu.

"Ne oldu ?" Önüme gelen saçlarımı kulağımın arkasına atarak konuştum.

"Geri döndü.. acı burada.." Kafasını başlığa yaslayarak eliyle yüzünü kapattı.

"Hiç gitmemişti... damarlarımda bir zehir gibi dolanıyordu.Ama dakikalık bile olsa geri çekildi."Üzüldüğü belliydi.Ona şimdi dokunamazdım.
Elimi omzuna koyup destek veremezdim.Karşılıklı otururken kapı bir anda açıldı ve içeriye Kamran ve Büyük Hoca girdi.

"Yekta iyi misin ?!" Diye bağırarak  arkadaşının yanına oturdu Kamran.
Ben de kalktım.

"Biraz dinlenirse daha iyi olacak.Ben gidiyorum.Hepinize iyi geceler."

Hiçbiri bana bakmadı bile.Odadan çıkıp salona indim.Yerde bir kafa ve yanında beden vardı.Buna rağmen hiçbirşey olmamaış gibi herkes oturmuş yemek yiyordu.

"Bunu o mu yaptı ?" Diye sordum.
Asenatın yanına otururken.Kafasını salladı ve konuştu.

"Evet.Ölmeden önce sevgilisinin hıncını aldığını ve bizi öldürmek için daha fazlasının geleceğini söyledi..
İlginçti.." diyerek önüne döndü.
Bende önüme dönerek yemeğimi yedim.Yerdeki ceset umrumda bile değildi...

Sabah kalkıp Kamranla çalışma yaptığımız piste indim.Fakat o değil Yekta vardı.Olduğum yerde duraksadım önce.Beni beklediği belliydi.Yanına gittiğimde konuştu.

"Dün... olanları unut." Dedi sertçe.
Kafamı kaldırıp gözlerine baktım.

"Anlayamadım ?" Dedim.Gerçekten  neyi kastettiğini anlamamıştım.

"Dedim işte... dün ne olduysa unut.
Bana dokunduğunu kimse bilmesin.
Pansumanı benim yaptığımı söyledim.Durumu çaktırma.Tamam mı ?" Gözlerimde hüzün vardı.Onun benimle her ters konuşmasında  nedensizce süregelen bu kırıklıkta nereden geliyordu böyle ? Gözlerimi başka biryere sabitleyerek konuştum.

"Tabi... nasıl istersen.Sonuçta bu senin özelin değil mi ?" Diyerek ona anlayamayacağı şekilde trip attım.
Sonra aklıma başka bir konu geldi.

"Bunu yapan bir vampirmiş.Kadın bir vampir... onu öldürmeden önce ; sevgilimin hıncını aldım.Sizi öldürmek için daha fazlası gelecek diye avcıları tehtit etmiş..." Bakışları  değişmişti.Şuanda ne hissetmişti hiç bilmiyorum.Ama korkunun kokusu burnuma kadar gelmişti.

"Bu.. o gece katlettiğimiz vampirin sevgilisi olabilir mi ?" Dediğinde üzülerek konuştum.

"Geceden beri bunu düşündüm.
Ayrıca kim olduğumuzu da biliyordu.
Yani tek değil.Ya benim bir hatam yüzünden savaş çı-" Cümlemi tamamlayamadan eliyle ağzımı kapattı ve etrafa gözlerinde saf bir korku ile baktı.

"Hiişştt.. sessiz ol.Bu konuyu bir daha açma.Ve sakın üzerine böyle bir vebal alma.Unutma... hiçbirşey isteyerek olmadı.Eğer duyulursa-"

"Duyulursa ne olur ?" Dedi hiç tanıdığı olmadığım ses.O an Yekta ile bakışlarımız kesişti.Elini ağzımdan çekerek sesin geldiği yöne baktık.
Genç bir erkekti.Kapının kenarına oturmuş elma yiyordu.

"Felix... sen bizimi dinliyordun ?"
Dedi Yekta.Adının Felix olduğunu öğrendiğim çocuk hızla yanımıza geldi ve konuştu.

"Bu benim kasıtlı yaptığım birşey değil.Buradan geçiyordum ve... sizi duydum."

"Öyle mi o şöyle olmasın; gizli gizli konuştuğumuzu duydun ve Felixliğini yapıp... merakına yenik düşüp bizi dinledin." Şeytani bir şekilde gülümseyip gözlerime baktı.

Gölge Avcıları Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin