Bölüm 43 (Yorgunluk)

76 10 0
                                    

Uğradığım şok ile kapıya dayalı elim pervazdan düştü.Bu görüntü....

Canımı yakmıştı.Hem de çok...

Kamran gözlerini açıp Maria'nın yüzüne baktı.Gözleri beni bulduğu anda kendini geri çekti.Dolan gözlerim onları buğulu görmemi sağlıyordu.Kamran üzerine çıkmış Maria'yı iterek konuştu.

"Hafsa, ben" dediği anda elimle ona dur işareti yaparak konuşmasını engelledim.O an Maria konuştu.

"Kamran, hani sevgilin gelmezdi ?" Dediğinde büyük bir şoka daha uğradım.

"Eski sevgilisi." Diyerek düzelttim.
Kamran'ın bakışları değişti.Bana doğru bir adım attı ki hemen çekildim.

"Merak etmeyin, gideceğim ve bundan sonra da gelmem." Diyerek hızlıca odadan çıktım.Dolan gözlerimden akan yaşları silmeden merdivenlere yöneldim.Seri adımlarla odamın bulunduğu kata çıkarken vücudum bana çarpan kişi ile sarsıldı.Umursamadan yoluma devam edecekken kolumdan tutulup çekildim.

"Hafsa, sen ağlıyor musun ?" Yektaydı.
Onunla konuşamazdım.Hiç değilse şuanlık...kolumu çekip titreyen sesimi belli etmemeye çalışarak gösterdiğim büyük çaba ile ;

"Şimdi olmaz." Diyerek odama girdim.
Kilitlediğim kapıya yaslandım. hıçkırıklarım duyulmasın diye elimi ağzıma götürdüm.Gözlerimin önüne gelen o görüntü ile yere çöktüm.

Gözlerimin önüne gelen o görüntü ile yere çöktüm

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bu... bu  nasıl olabilirdi ? Kamran bunu nasıl yapabilirdi ? Aklım almıyordu.Belkide, bana söyleyemediği şey buydu.O zaman ne için aramız çok iyiymiş gibi konuşup,
bana güzel hissettiriyordu ? Ne için yapmıştı bunu bana ? Suçum neydi ?
Sürekli akan gözyaşlarım kazağın kolunu ıslatıp tenime ulaşırken elimle önüme gelen saçlarımı sertçe arkaya attım.Kalbim sızlıyordu.Canım yanıyordu.Tek istediğim şey bunun bir kabus olmasıydı...

Ama değildi.

Az sonra birisi kapıyı açmaya çalıştı.
Açılmadığında kapıya vurdu. Ağzımdan kaçan hıçkırıklara engel olamadım.

"Hafsa aç kapıyı, hiçbirşey anladığın gibi değil !" Bağıran Kamrandı. Dişlerimi sıktım.Kapıya tekrar vurdu.

"Hafsa sana yemin ederim ! Sana yemin ederim ki göründüğü gibi değil !" Sesi tok ve sinirli çıkıyordu.
Fakat bu benim umrumda bile değildi.Yerimden kıpırdamadım.
İsterse sabaha kadar vursun, bu kapı ona açılmayacaktı.

"Yalvarırım aç kapıyı.Dinle beni.
Birazcık dinle.Hak vereceksin inan bana." Dediğinde sinirden deliye döndüm.Ona nasıl hak verebilirdim ?

"Hafsa, gerçekten ben suçsuzum." Dediğinde ayağa kalktım.Kilitlediğim kapıyı açarak karşısına çıktım.
Bir sürü kişi buradaydı.Daha bana birşey demeden bağırdım.

"Demek suçsuzsun ?! Demek sana hak vereceğim ?!" Dedim gülerek.Ama bu çok başka bir gülüştü.

"Hafsa-" dediği sırada üzerine yürüyüp yumruk yaptığım ellerim ile ona vurmaya başladım.

Gölge Avcıları Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin