"Bir şartla."
"Kızacağını tahmin etmiştim ama bu kadarını yapacağını aklımın ucundan bile geçirmezdim." Diye fısıldayan Felix'i duymazdan gelip kollarımı daha da sıkı büktüğüm bacaklarıma sararken dışarıda esen rüzgarın ağaçları nasıl savurduğunu izliyordum.
"Bende bu kadarını beklemiyordum.
Fazla tepki verdi." Diyerek kardeşini destekleyen Asenat'a göz ucuyla bakarak sessiz kalmayı sürdürdüm."Bunların sebebi benim.Suç benim,
böyle olacağını tahmin etmeliydim."
Diyen Edim'e sıkkın bir şekilde bakarak ayağa kalktım.Zaten yarım saati geçik bir süredir öyle oturuyordum ve her yanım uyuşmuş durumdaydı."Suçun neydi Edim ? Beni Pars'tan koruman mı ?" Diyerek gerindiğimde gözlerini benden kaçırıyordu.
"Hayır ama ben-"
"Olan oldu.Suçluluk duygusu duymanı istemiyordum.Sen bir hata yapmadın.Ben de öyle.Şuan ki üzüntümde Yekta'nın bana ağır sözler söylemesiydi.Bu zamana kadar herşeyi içinde biriktirmişti ve bir anda patladı." Diyerek üçüne baktım.
Sessizlerdi.Kimseden çıt çıkmayınca tekrar konuştum."Bu konu kapansın.Madem Yekta kararını verdi ve bize arkasını döndü.
Yapacağımız birşey yok.Ya gerçeği görür ve yanımıza döner ya da" diyerek duraksadım.Gerisini düşünmek bile can yakıcıydı ama devam etmek zorundaydım.Gerçekler acıtırdı."Onsuz devam ederiz." Diyerek bakışların bana dönmesini sağladım.
Herkes sus pustu ancak ne kadar çok şey konuşmak isteyipte böyle durmak için zorlandıklarını hissediyordum.
Biraz daha böyle devam ederse Felix'in çenesi açılacaktı ve muhtemelen başıma ağrı girmeden uyuyamazdım.Bu yüzden tekrar araladım dudaklarımı."Asenat ve ben çocukları sayacağız ve yarına kadar yapmamız gerekenleri yapacağız.Yani yoğun bir gün bitimi olacak.Ya bize yardım amaçlı çocukların yarısını alın, ya da odalarınıza geçin." Dediğimde Felix yaslandığı şifonyerden temasını keserek Edim'e baktı.
"Onu bilmem ama ben yardım ederim.Alt kattaki çocukların toparlanmasını söylerim ve sayılarını size bildiririm." Dediğinde Edim de konuştu.
"Felix'e yardımcı olurum." kelimelerini sıralarken kimse ile göz göze gelemiyordu ve oldukça çekingen davranıyordu.Aslında şuandaki hisleri normaldi.Hele de bu Yekta olayından sonra.Ama zamanla bize alışacağına emindim.Asenat sessizliğini korurken ben yanıt verircesine araladım dudaklarımı.
"Pekala.Bizde diğer katlardaki çocuklara bakarız."
İki erkek onaylarcasına kafa sallayarak odadan çıktığında Asenat bana yaklaştı ve fısıltı ile konuştu.
"Sence Edim için Yekta'yı karşına alman doğru mu ?" Diyerek gözlerime baktı.İçimi yine büyük bir sıkıntı sardı.Derin bir nefes alarak yatağıma oturdum ve konuştum.
"Kimse için Yekta'yı karşıma aldığım yok.Hem biliyorsun, benim yanımda artık olmak istemediğini söyleyen oydu." Sözlerime karşılık göğsünde birleştirdiği kollarını birbirinden ayırdı ve şakağını ovaladı.Pencereye doğru yürüdü.Gözlerim sırtında dolanırken naif sesi odayı doldurdu.
"Peki bundan sonra ne olacak ? Yekta'nın inadı inattır.Onu tanıyan herkes tersinin çok kötü olduğunu bilir.Yaptıkların onun ağırına gitti ve çok üzüldü.Bu yüzden de diğerlerine karşı olan sinirini senden çıkaracak.
Buna katlanabilecek misin ?" Söyledikleri üzerine boğazımı temizlemek için yutkundum."Sözleri zehirden beter.Nefret ettiği bir kişiye karşı yılan gibi.Fiziksel zarar verse daha az can yakar. Bundan sonra beni her Edimle ya da Sadra ile görüşünde kızgınlığı artacak.
Belkide aramızdaki bağ nefrete dönüşecek.En azından onun için.
Ve o zehrini kalbime akıtacak." Dediğimde Asenat bana döndü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gölge Avcıları
FantasyHer şey annesinin ölümü ile başlar. Hafsa, Gölge Avcısı olduğunu yeni öğrenip tanışığı olmadığı hayata uyum sağlamaya çalırken kaderin ona getireceği şeylerin hiçbirini bilemezdi. Aşk, tutku, yaşam ve ölüm... Hepsini tattıktan sonra öğrendi. "Her s...