131.BÖLÜM
Gece gözlerini güçlükle açıp kırpıştırarak baktı sevdiği adama. Yamaç çoktan uyanmış kolunda uyuyan karısını izliyordu. Gece gün ışığıyla adamın yüzündeki kederi çok daha net görebiliyordu. "Neyin var?" diye fısıldadı. O sırada yağmur camları dövüyor açık pencereden hafif bir rüzgar esiyordu üstlerine. "Bir şey yok. Seni izlemeyi hep sevmişimdir bilirsin." Dedi Yamaç. Gece adamın boynuna gömdü yüzünü. "Sarp ile hastaneye gideceğiz. Sende gelsene." Diyerek. Yamaç kızın saçlarını okşadı. "Çok isterdim ama Nergis ile uğraşmam lazım. Çok uzadı konu. Enver'den de ses yok." Dedi. Gece kafasını sallayıp onayladı adamı. Yamaç yavaşça çıkmıştı ki yataktan bir anda karar değiştirip geri döndü öyle sıkı sarılmıştı ki Gece soluksuz kaldı. "Yamaç ne oluyor? Var bir şeyin senin." Dedi bir süre sonra kendini geri çekerken. "Yok yok gerçekten ben... Ne yapayım normal değil ki hayatımız özlüyorum işte seni. Yanımdayken, koynumdayken, evimin içindeyken özlüyorum seni." Diye açıkladı Yamaç. Gece gülümseyip küçük bir öpücük kondurdu adamın dudaklarına. "Bende seni... Ama artık kalkmamız lazım. Hadi." Derken. "Duş sırası benim." Diyerek banyoya koşunca Yamaç, kız kendini yeniden yatağa bırakıp bakışlarını gri gökyüzüne cama vuran damlalara çevirdi "Aşk... ahh aşk..." diye mırıldanarak.
"Vallahi bilmiyorum ya." Dedi Karaca elindeki tepsiye kahvaltılıkları yerleştirirken. "Bir şey olmuş ama ne?" dedi Saadet tezgaha yaslanarak. "Yamaç'ın da yüzünden düşen bin parçaydı gecenin bir yarısı geldi zaten. Umut'a mama yapmaya kalktığımda karşılaştım." Dedi Damla. "Amcamlar bilir belki?" dedi Karaca. "Cık ben Salih'e sordum hiçbir şeyden haberi yok." Diye yanıtladı Saadet."Bu Aylin neden çıkmadı hiç akşamdan beri?" diye sordu Damla Saadet'le imalı bir şekilde bakışmışlar Karaca bunu kaçırmamıştı. "Neden sordun? Ne oluyor? Bak siz bana hiçbir şey anlatmıyorsunuz." Diyerek hayıflanınca Karaca "Yok kuzum valla bizde bilmiyoruz öyle dillenecek bir şey yok. Bakalım varsa bir durum çıkar kokusu." Dedi Saadet yeniden işine dönmüştü. "Valla bir durum olduğu kesin bu saat oldu babaannem çıkmadı daha odasından." Derken Karaca'da tepsisini almış içeri gidiyordu.
Yamaç üzerini giyinmiş çıkmaya hazırdı. Duşa girmek için ayaklanan karısını yeniden kendine çekip sıkı sıkıya sarılınca Gece "Aaaa yeter ama ha ne oluyor be." Diyerek tatlı sert çıkıştı. "İçimden geldi." Deyip alnından öptükten sonra yanağını okşayıp çıktı Yamaç. Adam merdivenlerden inip gözden kaybolunca Aylin sessizce kapısını açıp çıktı. Gece ve Yamaç'ın yatak odasının kapısına gelince ses çıkarmamaya özen göstererek içeri dinledi. Gece banyoya girmiş suyun sesi duyuluyordu. Hemen içeri girip komodinin üstündeki kitabı eline aldı. Hızla sayfaları çevirip dün bıraktığı mektubu çıkarıp aldı. Geldiği gibi sessizce süzülüp kendi odasına kapandı yeniden.
Koçovalı kadınları kahvaltıyı hazırlamışlardı. Yamaç aşağı inince "Nereye kahvaltı yapsaydın?" dedi Damla. "Afiyet olsun yenge işlerim var." Deyip çıktı Yamaç. O sırada mutfak kapısından Salih girmişti içeri. Kardeşine seslendi ama duymadı Yamaç onu. "Bir şeyi var bu çocuğun." Dedi Saadet çay dolduruyordu. "Gülüm olsa bilirdim ya. Gerçi dünden beri görmedim belki Gece ile kapışmışlardır." Dedi Salih ama Gece gülümseyerek aşağı inince bu seçenekte elenmişti.