76.BÖLÜM
"Güya biz seni kurtarmaya gelmiştik." Dedi Selim eli Karaca'nın omzunda gülerek. Gece güldü "valla beni de Karaca kurtardı abi kardeş şov yaptılar şov." derken birden ciddileşip kızı kendine çekti "Kız ben sana Yamaç'a git demedim mi? Senin ne işin var burada?" diye tatlı sert kızdı. Karaca Akın'a döndürdü bakışlarını Akın yüzünü sıvazlayıp derin bir soluk verdi. "Yamaç." Diye fısıldadı Gece. "Bişey olmuş ne oldu?" diye öne atıldı Cumali. "Yok Yamaç amcam değil." Dedi Karaca. "Kime ne oldu? Söylesenize oğlum." Dedi Selim paniklemişti. "Şu geçen günkü Dere mevzusu mahalleye gelmişler ortalık karışınca Salih amcam." Dedi Akın kısa bir an bekledi "Lan çatlatmasınıza adamı ne olmuş Salih'e" diye gürledi Cumali. "Vurulmuş ameliyata alınıyordu en son." Diye tamamladı Akın. "Hadi hadi ne duruyoruz." Dedi Selim arabaya koşarken.
Dört araba yan yana park edip hızla indiler. Telaşlı adımlarla yoğun bakım ünitesine girdiklerinde. Damla koşup Cumali'nin yanına geldi. "Gülüm." Dedi adam kadını göğsüne bastırarak. "Ne olur dikkat et kendine Cumali bana sakın bu acıyı yaşatma. Beni buralarda bekletme." Diye fısıldadı kadın. Cumali yutkundu ama cevap veremedi karısına. "Nasıl?" dedi Gece Saadet'in önünde diz çökerken. "Gidiyor Gece. Salih'im gidiyor." Diyerek ağlamaya devam etti kadın. "Beni aramışsın Karaca?" dedi Yamaç yeğeninin yanına gelip. "He şey Gece abla için aramıştım hallettik." Dedi kız. "Nasıl oldu oğlum bu?" dedi Selim Yamaç'ın yanına gelerek. Adam bitkin durumdaydı. "Ben... Kavga çıktı ona bakıyordum... Ben... Hatırlamıyorum." Dedi Yamaç ki gerçekten kafası karışıktı. O sırada Gece gelip Yamaç'In koluna dokundu. "Sen kötü görünüyorsun gel bir hava alalım biz." Diyerek kapıya doğru yürüttü.
Bahçedeki banklardan birinde yan yana oturuyorlardı şimdi. Yamaç Gece'nin omzuna yaslanmıştı. Uzun süre hiç konuşmadılar. En sonunda "Ben olmalıydım." Dedi Yamaç sessizce. "Orada yatan ben olmalıydım. Bendim hak eden. Onun yapacağı da oydu zaten." Dedi Yamaç. "Niye öyle diyorsun ki?" diye sordu Gece. "Sır diye bir şey yok. " dedi Yamaç."Ne sırrı?" diye sordu Gece korkarak. "Sır yok. Sır değil." Dedi Yamaç daha çok kendi kendine konuşur gibiydi. Gece hafifçe kaykılıp adamın yüzünü avuçları arasına aldı. "Yamaç. Yamaçimom ne olursa olsun ne yaparsan yap benimle konuşabilirsin, ben hep senin yanındayım biliyorsun değil mi?" dedi gözyaşına engel olmaya çalışarak. "Her şeyimi?" diye sordu Yamaç oda ağlıyordu. Gece gözlerini kırpıştırarak yanıtladı adamı. "Ne yapmış olursam olayım?" diye devam etti Yamaç. Gece yine aynı şekilde onayladı. "O öyle değil işte." Dedi Yamaç aleni ağlıyordu. "Ben... Benim... yaptığımın affı yok." Diyerek birden toparlanıp ayağa kaktı "Bunu sen bile affedemezsin." Deyip yürümeye başladı. Gece' de ardından ayağa kalkıp "Ne yaptığını biliyorum." Diye bağırdı. Yamaç duraklamıştı "Neden niye nasıl yaptığını biliyorum." Dedi Gece. Adam donup kalmıştı. "Uzun zamandır hem de. Sen söyledin üstelik. Beni hayal sandığında." Susup bekledi kız ama Yamaç hala öylece duruyordu. "Gördüm de. Nasıl olduğunu ne kadar acı çektiğini. Bunu sadece sen saklamadın. Bunun ağırlığını bende taşıyorum uzun zamandır." Adamın bir şey söylemesini bir tepki vermesini bekliyordu "İyi şimdi sadece sen değil Salih'te biliyor." Deyip hızla uzaklaştı Yamaç.
Gece tekrar banka çöküp bağıra bağıra ağlamaya başlamıştı. Yağan yağmura aldırmadan "Bitsin artık yeter." Diye feryat ediyor oturduğu yeri yumrukluyordu. Yamaç sırılsıklam bir halde kendini bilmeden Çukur sokaklarında dolaşıyordu. Takati kesilip kaldırımın kenarına yığıldı. Belini ceketin kontrol edip silahını aradı bulabilseydi eğer kafasına sıkacaktı o an. "Gece'de biliyor Salih'te." Dedi kendi kendine kaldırıma doğru sırt üstü yatarak. "Sana geliyorum babaaaa." Diye bağırdı. "Çok az kaldı geliyorum."
Ertesi sabah Gece gözünü açtığında hastane odasında buldu kendini. "İyi misin?" dedi baş ucunda oturan Kemal. "Ne oldu?" diye sordu kız kafasını tutarak. "Sinir krizi dedi doktor." Diye cevapladı Kemal. Gece sargılı ellerine baktı. "Sağı solu yumruklamışsın." Diye açıkladı adam. "Yamaç nerede?" diye sordu kız. "Bilmiyorum yoktu." Diye karşılık vermişti Kemal.