Bölüm 111

483 26 15
                                    

111.BÖLÜM
12 SAAT ÖNCE
"Gerek yok diyorsun yani?" diye tekrarladı Akın cümlesini. Otomobilin içinde oturmuş yolu gözlerken diğer yandan babası ile konuşuyordu. "Yok oğlum karışık buralar zaten hallet işlerini öyle gel acele etme." Dedi Selim. "Peki madem. Görüşürüz o zaman." Dedi Akın sokağın başında görünen Songül'ü fark edip dikleşmişti. "Akın." Diye seslendi Selim son anda. "Dikkatli ol oğlum." Deyince kısa bir sessizlik oldu aralarında. Akın yutkunup "Olurum baba merak etme." Deyip kapadı telefonu. O sırada genç kız gelip yolcu koltuğuna oturmuştu. Delikanlı yüzünde bir gülümseme uzun uzun baktı kıza. Songül'ün kumral saçları iri bukleler halinde omuzlarından dökülüyor yeşil ela karışımı gözleri pırıl pırıl parlıyordu. Utanıp gözlerini kaçırdı ama Akın kızı narince çenesinden tutup kendisine çevirdi yeniden "Evlensene sen benle." Dedi gözlerinin içine bakarak. Songül kekeledi "Ne...?" diyerek. "Çok zaman kaybettik be güzelim. Bugün varız yarın yokuz işte bak hayatımıza. Yamaç amcamla Gece ablayı görerek öğrenmedik mi biz sevmeyi? Ama yine onları görmedik mi yıllarca kendilerine ne yaptılar? Gel he de bir saniye bile kaybetmeyelim bundan sonra." Dedi Akın. Songül'ün bakışları buğulanmıştı. "Biz seninle herşeyi böyle birden bire yapacağız değil mi?" diye sordu gülümseyerek. "Birden bire gelip öpmüş sevgilimsin artık demiştin bana... sonra birden bire kayboldun ortadan aylarca. Çıkıp geldin tamam dedim birden bire sinirlenip yaktın yıktın her şeyi. Yıllar sonra birden bire belirdin karşımda hiç bir şey olmamış gibi... evlenmemiz de tabi ki böyle aniden olacaktı." Dedi. "Bu evet demek sanırsam." Dedi Akın gülüşü tüm yüzüne yayılmış gamzeleri belirginleşmişti.kız kafasını salladı "Hadi evlenelim." diyerek. Akın eğilip kızın dudaklarına aşkla heyecanla bir öpücük kondurduktan sonra arabayı çalıştırdı "Neredeydi bu belediye binası?" diye sorarak.
Otoparkı elele hızlıca geçip belediye binasının kapısına geldiklerinde durup kızı kendine çevirdi Akın. "Sana söz veriyorum dört dörtlük bir düğün yapıcam. Bu böyle oldu ama geri kalan ne varsa layığıyla yapıcam." Diyerek eğilip kızı alnından öptü. Ardından koşar adım giriş kapısına yöneldiler. "Gençler bir dakika mesai bitti." Diyerek durdurdu onları güvenlik. Akın yüzünü ekşitti "Hay Allah ya..." diyerek. Bir anlık yüzü düşen Songül yeniden gülerek sevgilisine döndü "Tamam yarın geliriz hem ne olursa olsun üzerimde bir kot pantolonla da evlenmek istemem doğrusu." Dedi alttan alltan çocuğa bakarak. Akın'ın bulutları dağılmış yeniden gülmeye başlamıştı. "Hadi o zaman." deyip yeniden kızın elini tutarak arabaya döndüler. Çok geçmeden küçük şehir merkezindeki dükkanları dolanmaya başladılar. Vitrinlere bakıp model beğenmeye çalışırken bol bol sarılıp sıkça öptüler birbirlerini. Caddenin sonundaki mağazada zarif bedenini bir tüy misali saran tamamı dantel v yakalı gelinliği görünce bir çocuk gibi ellerini çırptı Songül. "işte bu." Diyerek. Hızlıca girip üzerine giydi kız gelinliği. Akın kabinden çıkan sevgilini görünce bundan daha fazla mutlu olduğu bir an var mıydı onu düşündü. Songül üzerini değişip dışarı çıktığında etrafta sevgilisini göremeyip bakınırken karşı taraftaki kabinlerden üzerinde deyim yerindeyse jilet gibi bir damatlık takımla çıktı çocuk. Birkaç dakika sonra ellerinde poşetleri güle oynaya bindiler arabalarına. Akın tam arabayı çalıştıracaktı ki cebinde titreyen telefonu fark etti. "Alo baba." Diyerek neşeyle cevaplamıştı ama karşı taraftaki ses hiç de iç açıcı değildi. "Nasıl?" diye sordu Akın şaşkınlıkla. Songül'de telaşlanmıştı. "Baba Saadet abla evde değil miydi? Kadınlar çıkmıyordu hani?" dedi çocuk üzüntüyle. Bir süre sessizce babasını dinledikten sonra "Tamam geliyorum." Diyerek kapadı telefonu. Az önceki neşesinden eser kalmamıştı. "Ne olmuş Saadet ablaya?" diye sordu Songül. Birkaç derin nefes aldıktan sonra boğazını temizleyip koltuğunda dikleşti Akın. "Bulamıyorlarmış." Dedi fazla detaya girmek istemediği açıkça belliydi.
Songül'de üstelemedi. Gidiş yolunun aksine dönüş yolu sessizlik içinde geçti. Kızın evinin bulunduğu sokağa geldiklerinde hava kararmıştı. Akın arabayı durdurup kıza çevirdi bakışlarını. Songül durumun vehametinin farkındaydı sevdiği adamın içinde bulunduğu gelgitlerinde. O yüzden hemen toparlanıp yüzüne kocaman bir gülümseme yerleştirdi. "Ben bu akşam Nesibe'de kalacağım elimde bir gelinlikle eve gitmem mümkün değil farkındaysan. Hem saç makyaj işlerini de hallederiz biz beraber." Dedi bir solukta. Akın gülümseyerek baktı kıza ardından göğsüne doğru çekip saçlarını okşadı. "Yarın sabah buradan o gelinliğin içinde alacağım seni. Bir sorun olmayacak güven bana." Dedi. Songül sesinin çatallanmasını gizlemeye çalışarak "Biliyorum ve güveniyorum." Dedikten sonra yavaşta ayrıldı çocuktan "Hadi ben gideyim sende yola koyul artık nikahımıza on saatten az kaldı." Diyerek. Akın usulca gevşettiği kollarını yeniden kıza dolayıp uzun uzun kokladı saçlarını. Songül göğsünün sıkıştığını hissetti anlamsız bir vedalaşma gibi geliyordu ona ama oda çocuğa sarılmaktan koklamaktan kendi alıkoyamıyordu. Bir süre daha öylece durduktan sonra bu defa daha ciddi bir şekilde uzaklaştı Akın'dan. "Hadi ama" diyerek indi arabadan. Hızla arka koltuktaki gelinlik kutusunu alıp açık camdan Akın'a doğru gülümsedi "İyi Geceler ve dikkatli ol." Diyerek karanlık sokağa doğru yürümeye başlamıştı ki Akın hızla arabadan inip damatlığı alarak arkasından koştu. "Songül... Songül dur benim takımı da sen al ben eve falan uğrayamam arabada kırışmasın seni almaya geldiğimde giyinirim." Dedi neşeyle. Kız "Memnuniyetle beyefendi. Seni bu takımın içinde görmek için sabırsızlanıyorum." Diyerek kamboçu alıp sırtına savurdu. "Seni bu gelinliğin içinde görmek için sabırsızlanıyorum." Diyerek kıza son bir öpücük konduran Akın hızlı adımlarla aracına binip sert bir dönüşle geldiği yöne doğru hızla sürdü arabayı. 
Selim kahvenin kapısında durmuş Yamaç'a diklenen Gece'ye bakıp yüzünü sıvazladı. Tam bir şeyler söyleyecekti ki cebinde titreyen telefon ile durdu. "Efendim Akın." Diyerek cevaplayıp Gece Yamaç kavgasının arasından sıyrılıp dışarı çıktı. "Durum nedir baba?" diye sordu Akın hızla sürüyordu. "Bir şey yok şimdilik bekliyoruz." Dedi Selim oflayarak. "Ben yoldayım bir iki saate gelmiş olurum." Dedi Akın. "Zaten kalabalık burası gelmeseydin." Dedi Selim berberin önündeki sandalyelerden birine otururken. "Olur mu öyle şey." Dedi Akın. " Şey yap sen buraya gelme madem eve git kadınların başında dur. Herkesin kafası dağınık zaten aklımız orda kalmasın bir de." Dedi Selim. "Emin misin?" diye sordu Akın "Eminim eminim. Gece'de çıldırmış zaten belli evde karışık git başlarında dur." Diye yineledi Selim. Akın babasını onaylayıp kapadı telefonu. O sırada otoyol girişini kaçırdığını fark edip okkalı bir küfür savurdu. Yol gittikçe tenhalaşırken cebinde titreyen telefonu fark edip uzandı ama bir anlık sakarlıkla telefon koltuğun altına yuvarlandı.  Söylenerek eğilip bulmaya çalışırken ön camdan yüzüne vuran far ile irkilip doğruldu. Siyah bir araç hemen önünde sertçe fren yapıp durunca zoraki olarak oda durmuştu. "Ne oluyor lan" derken silahını yokladı hızlıca. Bir yandan da aracı geri vitese geçirmişti ama benzer bir başka araç hemen arkasında durup yolunu kesti. Silahını çıkarıp eminiyeti indirmişti ki iki arabadan da komple siyah giyimli beş adam döküldü aşağı. Akın hızlı bir hareketle kendini aşağı çekip savunma pozisyonu aldığı anda adamlar ellerindeki otomatik silahlarla arabaya kurşun yağdırmaya başladılar. Akın direksiyonuna ltına sığınmış çıkar bir yol bulmaya çalışıyordu. O esnada az önce elinden düşürdüğü telefonun yanıp sönen ışığını fark etti. Arayan Songül'dü. "Olmaz şimdi olmaz burada bitemez." Diye mırıldandı acıyla. Adamlar aniden ateşi kesince durup dinlemeye koyuldu.
Ona saatler kadar uzun gelen bir sessizliğin ardından ne olduğunu görmek için hafifçe doğrulmuştu ki hazırda bekleyen adam tam kafasına bir kurşun bıraktı. Sadece bir "Ahhh" dökülebilmişti dudaklarından. Onca umut onca heyecan, sevgi, aşk, kavga, mutluluk, acı, keder, özlem sadece bir "ahhh" a sığmıştı o an. O an belki de Çukur ahalisinin hayatlarının en büyük kırılma anlarından biriydi.

Çukur'da Bir GeceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin