Bölüm 3

3.3K 107 0
                                    


BÖLÜM 3

Gece işlerini halletmiş mahalleye geri dönmüştü. Burada yaşadığı zamanlarda uğrak mekanı olan tepedeki parktaki taş duvarın üzerinde kollarının üzerine yaslanmış manzarayı izliyordu. Birkaç adım ötesinde durmuş onu izleyen Yamaç'ın farkındaydı ama sesini çıkarmamıştı. Genç adam karanlığın içindeki silüeti her ayrıntısına kadar doya doya inceledi. En son yine burada konuşmuştuk diye geçirdi aklından. On iki yıl önce yine bir Kasım akşamı. Yolları ayrılmadan önceki o son konuşma... Düşüncelerinden sıyrılmak istercesine kafasını iki yana salladı. O esnada Gece omzunun üzerinden dönmüş ona bakıyordu. "Eskisi gibi yapalım mı?" dedi bir çocuk edasıyla. Yamaç yakalanmanın telaşıyla bocaladı. Bir iki adım geri gitti önce. Ta çocukluklarından kalan bir selamlaşmadan bahsediyordu Gece,  üstelik tıpkı çocukken olduğu gibi boynu bükük ve oldukça masum bakıyordu.  Saçmaladığının farkındaydı Yamaç durup bakışlarını doğrudan Gece'nin gözlerine dikti, güldü ve kollarını iki yana açtı. Gece ok gibi fırladı yerinden, adamın kucağına zıplayıp kafasını geriye doğru yatırdı. Yamaç kollarını Gece'nin beline dolayıp kendi etrafında birkaç tur döndü. Hızı yavaşlayınca genç kız kendini yukarı çekip adamın alnına alnını yasladı. Bu yakınlık Yamaç'ın nefesini kesmişti. "Kilo almışsın esprisi yaparsan sakalını çekerim." deyice kız  Yamaç güldü ve kollarını gevşetti. Kız bir çırpıda az evvel oturduğu yere zıplayıp oturduğunda oda yanındaki boşluğa ilişmişit. Kısa bir sessizliğin ardından sırf konuşmuş olmak için konuştu Gece "Nasılsın?" Adam hemen önlerinde uzanan Çukur'a bakmaya devam etti. Sessizlik bozulmamıştı. Gece durumdan rahatsız olmuştu yerinde kıpırdandı. "Niye geldin?" dedi Yamaç. Bu defa manzarayı izlemeye devam eden Gece'ydi. "Sen hiçbir şeyi boşuna yapmazsın. Ya bir şeyden kaçarsın ya birine yetişmeye çalışırsın ... Ne bileyim yaptığın her şeyin mutlaka bir sebebi vardır.... Benim için her şey bu kadar karışıkken neden şimdi çıktın geldin? " Gece bakışlarını bozmadı bir süre daha. En sonunda derin bir nefes verip Yamaç'a döndü yüzünü "Özledim" dedi fısıltıdan bir tık yüksek bir sesle. Yamaç kısa bir an kekeledi "Öz.." Gece tekrar gözlerini çevirdi. "Evimi." dedi. Ellerini iki yana açarak "Çukur'u" diye gösterdi. Yamaç şaşkındı. bakışlarını kızdan alamıyordu. Dikkatli davranmaya çalıştıkça saçmalıyordu. 

Aralarındaki sessizlik bir süre daha devam etti. Bu duruma daha fazla dayanamayan Yamaç ayağa kalktı en sonunda. "Ne oldu yine mi kaçış?" dedi Gece iğneleyici ses tonu çok açıktı. Yamaç bir iki adım atıp geri döndü "Ne oldu bu sefer gitme mi diyeceksin?" dedi oda en az Gece kadar iğneleyiciydi. Kız da ayağa kalktı ellerini silkeledi "Ben sana hiçbir zaman git demedim." sesi oldukça netti. "Gitme de demedin ama." dedi Yamaç şimdi sesi biraz daha yumuşaktı. Gece gözlerini devirdi "Söylemem mi gerekiyordu?" Yamaç yüzünü sıvazladı " Sana sordum." dedi birleştirdiği parmaklarıyla kızı göstererek. "Sordum. İkna etmeye çalıştım. Gel dedim gidelim dedim. Beni önemsemeyen sendin. Çukur'da Çukur Çukur'da Çukur al sana Çukur." dedi eliyle aşağı göstererek. Gece beklemediği bu tepki karşısında sessiz kaldı. Yamaç ise geçmişe döndükçe hiddetleniyordu. " En başından beri bütün planımız buydu ahhh ama pardon ben öyle sanıyordum senin çok başkaymış meğer. Ben... ben sana geldim anamı,babamı, kardeşlerimi hatta tüm Çukur'u karşıma alıp sana geldim. O gece... Evi terk ettiğim gece İdris Koçovalı'ya rest çekip senin dudaklarından dökülecek bir kelime için sana geldim. Hadi gidiyoruz da desen gitme de desen kabulümdü be... " Yamaç artık bağırıyordu. Yıllardır bastırdığı öfkesi oluk oluk damarlarından akıyor dilinden taşıyordu. " Gitme deseydin bana yada elimden tutup hadi deseydin bugün belki de bambaşkaydı her şey." dedi son cümleyi söylerken sesindeki kırgınlık çok açıktı. Gece eliyle saçlarını geri atıp dikleşti artık onun da sakin olduğu söylenemezdi. "Ehhh yeter be! Yok gitme demedin yok gelmedin ne sanıyorsun sen ha ben keyfimden mi yaptım? Keyfimden mi durup gidişini izledim? Büyü artık Yamaç Koçovalı büyü! Görüyorsun işte her zaman istediğimiz gibi olmuyor her şey. Sana gitme demedim çünkü bana sırtında çantanla gelmiştin, babana resti çekmiş ne ölüme ne ölüne demiş gelmiştin ......... Sen bana fikrimi almaya değil veda etmeye gelmiştin zaten. Gitmeyi bir kere aklından geçiren adamı bağlasan durmaz şimdi yok kalmadın yok gitmedin deyip te vicdanını rahatlatma boşuna." Bu cümleler karşısında Yamaç'ta bocaladı. İkisi de biliyordu aslında ikisi de haklıydı, bu kavga boşunaydı. Şimdi ikisi de sakinleşmiş tekrar duvarın üzerine çökmüştü. "Gidemezdim." dedi Gece sesi fısıltı gibi çıkmıştı. "Sen çıktıktan sonra ordaydım. Herkes perişandı. Saldırıya mı üzülsünler sana mı kalmışlar öyle. Sonra Sultan anne ile İdris babayı gördüm. Kahraman abi İdris babanın yanında Selim abi Sultan annenin koluna girmiş. Nedret abla Akşın'ı almış kucağına sakinleştirmeye çalışıyor. Herkes anasıyla babasıyla yavrusuyla. Sonra babamı gördüm. Kurşun sıyırmış kolunu açık renkli bir gömlek var üzerinde kıpkırmızı kol. Kimsesi yok yanında kendi kendine yarasına havlu falan basıyor. " sustu Gece. Yamaç kafasını çevirip kıza baktı. Ela gözleri dolu dolu olmuştu ağlamamak için sustuğu belliydi. Boğazını temizleyip devam etti " Bırakamazdım Yamaç o an anladım. Evet senin yerini kimse dolduramazdı belki ama boşluğunu dolduracak kardeşlerin vardı. Babamın benden başka kimsesi yoktu. Gidemezdim ardımda bu ne olacağı belli olmayan Çukur'da bırakamazdım onu." dedi. Sessiz bir kaç saniyenin ardından omuzlarını dikleştirip saçlarını savurdu bu hareketi ile daha fazla konuşmayacağını belli etmişti Gece. "Peki sonra ?" dedi Yamaç. Gece sorar anlamda göz kırpıp kafasını salladı. "Sonra neden gittin?" bu defa ayağa kalktı Gece. " Offf yeter! Bazen sadece gitmen gerekir gidersin gelmen gerekir gelirsin... Bitti gitti " diyerek genç adamın omzuna vurdu Gece."Bak mesela şimdi gitmem gerekiyor çekil önümden. " diyerek kenara itti adamı. Yamaç'ın yüzüne bir gülümseme yayıldı. Gece beş altı adım atmıştı ki geri döndü. "Ayrıca belki ben sana gitme demedim ama Ümit'e söylettim." dedi. Yamaç tek kaşını kaldırdı "Ümit?" dedi sorarak. Gece çoktan arkasını dönmüş yürümeye başlamıştı "Sayın olandan." dedi bağırarak ve bir şarkı mırıldanarak yoluna devam etti. Yamaç gözlerini kıstı isme odaklandı. "Ümit Sayın.... E şarkıcı bu." dedi. Birden zihninde bir melodi yankılandı ve o gece mahalleden çıkarken her yerde bangır bangır duyduğu şarkı geldi aklına...

Ne Vakit Gelsen Aklıma, Bir Yıldız Düşer içime
Seni Görürüm O Anda, Yağar Yağmur Avucuma
Gidersen Doğmaz Güneşim, Sarar Gözlerimi Acı Bir Telaş
Gitme Desem Canım, Kalır mısın Benimle?
Gitme Desem Canım, Sever misin Benimle?
Gitme, Gitme, Gitme Ah Gitme
Gitme, Gitme, Gitme Ah Gitme
Geceler Sabahsız, Ömrüm Baharsız
Sensiz Kalırsam, Ölürüm Yalansız
Gitme, Gitme, Gitme Ah Gitme
Gitme, Gitme, Gitme Ah Gitme
Kıvrım Kıvrım Saçların, ıslanır Ben Dokununca
Ne Vakit Gelsen Aklıma, Durdururum Zamanı
Gidersen Doğmaz Güneşim, Sarar Gözlerimi Acı Bir Telaş
Gitme Desem Canım, Kalır mısın Benimle?
Gitme Desem Canım, Sever misin Beni Yine?

Çukur'da Bir GeceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin