93.BÖLÜM
Karaca gözlerini ovuşturarak salona girdiğinde masaya bardak dizen Gece'yi görüp şaşırdı. "Günaydın Gece abla kahvaltı mı hazırladın sen?" diye sordu. "Beğenemedin mi?" dedi Gece gülerek. "Karaca kızım hadi seslen herkese saat kaç oldu kimse yok ortada." Diyerek Sultan girmişti içeri. "Günaydın." Diyerek salona giren Cumali Karaca'nın iki katı şaşkınlıkla bir masaya bir baş ucunda elleri belinde dikilen Gece'ye baktı. "Günaydın Cumali bey abi. Geç otur çay doldurayım beklerken sana." Dedi Gece. "Sen kahvaltı mı hazırladın?" diye sordu adam şaşkınlığı geçmemişti. "Ay evet Allah Allah erken kalktım yaptım sizde ya." Diye söylendi Gece çayı doldururken. "Cumali öyle demesene kıza öğreniyor işte." Diyerek kocasını dürttü Damla. "Herkese günaydın... ne oluyor?" dedi abisinin yüzündeki şaşkınlığı gören Selim. "Gece kahvaltı hazırlamış." Diye fısıldadı Cumali kardeşine doğru eğilip. "Cumaliiii!" diye uyarınca Sultan geçip sofraya oturdular. O sırada bahçe kapısından Saadet girmişti içeri. "Oooo Saadet hanımcığım sabah şerifleriniz hayır olsun. Buyrun buyrun." Dedi Gece masayı göstererek. Aynı şaşkınlık kadının yüzünden de okunuyordu. Gece muzipçe yanına sokulup "Hayrola Saadet hanım saçlarınız ıslak." Diye fısıldadı. "Edepsizleşme bak alırım ayağımın altına." Dedi Saadet hırkasını asarken. "E hadi nerde herkes buyrun." Dedi Sultan salona giren Aylin ve Yamaç'a dönerek. "Günaydın." Dedi Aylin sofraya bakarak "Kusura bakma Sultan anne uyumuş gitmişiz valla döktürmüşsün yine ellerine sağlık." Dedi. "Yok kızım Gece hazırlamış. " dedi Sultan omletleri tabaklara dağıtırken. "Hadi ya. Oldu o zaman bu kesin beni zehirler." Diyerek usulca çatalını kenara koydu Aylin. "Seni böyle ortalıkta telef etmem kıvırcık rahat ol." Diyerek kulağına eğilip omzuna vurdu Gece. "Ben Akın'ı çağırmaya gidiyorum geldiğimde o omletler bitecek." Dedi masadakilere parmağını sallayarak.Akın yatağa uzanmış telefon kulağında öylece duruyordu. Gece kapıyı çalıp kafasını içeri uzatınca panikle kapatıp kenara koydu. "Günaydın aslan parçası hadi kahvaltıya." Diyerek içeri girince kız doğrulup oturdu. "Kiminle konuşuyorsun sen böyle sinsi sinsi?" diye sordu Gece daha fazla dayanamamıştı. Birkaç gündür Akın'ı izliyor çocuktaki durgunluğu fark ediyordu. "Abla çocuk muyum ben ya sorguya çeker gibi." Diye terslendi Akın telefonu cebine koyarken. "Konuşmuyorsun da öyle duruyorsun telefon da?" diye sordu Gece çocuğu duymamazlıktan gelerek.
"Abla bak sen unutuyorsun ama öyle on yedilik ergen değilim ben yeri gelip racon kesen adamım geçmiş karşıma sorguluyorsun ya." Diye tatlı sert çıkıtı Akın. "Ya yemişim raconunu daha çok karı kız kesiyorsun gibi geldi ama neyse." Dedi Gece tekrar ayağa kalkerken. "Bak ya." Diye söylendi Akın kızın ardından oda ayağa kalkmıştı. "Anlat." Dedi Gece elini beline koyup. Çocuk yüzünü sıvazlayıp derin bir soluk verdi. "Songül." Dedi sadece. Gece'nin gülümsemesi tüm yüzüne yayıldı "E bulmuşsun işte." Dedi heyecanla. "Yok öyle değil yani... tamam ulaştım buldum sağolsun İhsan yardımcı oldu hatta." Derken yeniden yatağa oturdu Akın. "Eeeee?" diye sordu Gece. "Eee si abla buldum aradım sesini de duydum ama konuşamıyorum. Oda konuşmuyor kapatmıyor da biliyor ben olduğumu.... Akın dedi bana." Dedi bakışlarında binlerce ışık parlayarak kıza bakarken. "Hadi yaaa hay Allah Osman demesi gerekiyordu tabi." Dedi Gece gözlerini devirip. "Ohooo dalga geçiyorsun ama ya." Dedi Akın tekrar ayağa kalkmış kapıya doğru yürümüştü. "Yok yavrum ne dalga geçeceğim. Sadece yöntemini sevmedim hiç senlik değil. Sen daha el kadar çocukken tutup kolundan getiriyordun bu kızı. Şimdi telefonda susmalar falan. Çık karşısına dikil konuş." Dedi Gece elini çocuğun omzuna koyarak. "Öyle mi diyorsun?" diye sordu Akın kıza bakarak. "Aynen öyle diyorum paşam. Bas git yanına al karşına konuş." Dedi Gece yeniden. Akın kısa bir an durup "Doğru diyorsun." Diyerek fırladı odadan. Hızla koşup montunu ve ayakkabılarını giymeye başlayınca "Akın ne oldu nereye oğlum?" diye seslendi Sultan.