Bölüm 85

603 35 9
                                    

85.BÖLÜM
Kapı aralanınca içeri dolan ışık gözlerini acıtınca elini siper yapıp içeri giren adama baktı Gece. Siyah takım elbiseli oldukça yapılı bir adamdı. "Sahibin nerede lan?" diye sordu. Ama adam ifadesizdi. Elindeki sandviçi şiltenin kenarına koyup geldiği gibi çıkıp gitti. "Gelsin o buraya gelsin piç kurusu Çağırın gelsin laaan." Diye bağırdı kapanan kapının ardından ama tek bir ses dahi duyamadı kendinden başka.
"Benim bölgemde benim adamlarımı mı çarpıyorsunuz lan siz? Kimin köpeğisiniz oğlum?" diye bağırarak eli kolu bağlı asılı halde duran adama okkalı bir yumruk salladı İhsan. Yanındaki gençlerden biri "Abi telefonun çalıyor deyince ikinci yumruk için kaldırdığı eli kısa bir an havada kaldı. "Kim?" diye sordu gözünü adamdan ayırmadan. "Nazım Abi yazıyor." Deyince çocuk yumruğunu indirip sandalyeye asılı duran havluya elindeki kanı sildikten sonra telefonu cevapladı "Alo abi naber?" diyerek adamlardan uzağa doğru yürüdü. Nazım aynı pencerenin önünde eli cebinde dışarı izliyordu. "Nasılsın koçum? İşler nasıl?" diye sordu. "İyi iyi de sende bir hal var ne oldu?" dedi İhsan. Nazım derin bir soluk bırakıp "İhsan ablanı buldum oğlum." Dedi. Çocuk çok sevinmişti. Mavi gözleri mutlulukla parladı. "Abi bu... bu muhteşem bir haber. Ben şey yapıyorum şimdi şey eee ilk uçakla geliyorum İstanbul'a." Dedi. "Dur İhsan dur bir dakika bitmedi söyleyeceklerim. Güneş'i buldum evet. Bunca zaman da neredeyse burnumun dibindeymiş." İhsan sabırsızlanıyordu. "Eeee." Dedi. "Hatırlıyor musun en son görüşmemiz de sana Çukur diye bir sorunum var demiştim." Dedi Nazım. Yutkundu İhsan "Evet." Dedi ses tonu düşmüştü. "Ablan Çukur'daymış meğer.  Ve...." Diye devam etti Nazım. İhsan'ın sabrı taşıyordu "Ve abi eee?" dedi. "İhsan ablan ölmüş. Bir birkaç gün önce. Bu Koçovalılar'a babamı öldüren adamlara kurban gitmiş." Dedi. İhsan elinde telefon donup kalmıştı. "Ablam..." dedi sessizce. Birkaç saniye toparlanmak için bekledi ardından telefonu tekrar masaya bırakıp yumruğunu sıkarak var gücü ile az önce dövdüğü adama girişti.

 Birkaç saniye toparlanmak için bekledi ardından telefonu tekrar masaya bırakıp yumruğunu sıkarak var gücü ile az önce dövdüğü adama girişti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Nazım telefonu kapattıktan sonra tekrar koltuğa çökmüştü ki adamlarından biri kapıyı vurarak içeri girdi. "Efendim haber geldi. Sizi bekliyorlar." Dedi. Nazım gülümsedi "Güzeeel. Hadi toparlanın." Diyerek ayağa kalkıp çıktı odadan.
Gece gözünü açtığında az önceki iri adam başında dikiliyordu. "Kalk." Dedi sertçe. Kız omuz silkti "O iş öyle olmuyor canım isterse kalkarım." Dedi. Ama adam profesyoneldi hiç ikiletmeden eğilip kızın ensesine vurdu silahının kabzasıyla kendinden geçince de kucağına alıp çıktı. 
Yamaç Aliço'nun mekan da dünyadan kopmuş bir vaziyette öylece oturuyordu. "Böyle oturacak mıyız?" diye sordu Cumali cevap almayacağını bile bile. "Düşünüyor o düşünüyor." Dedi Aliço eliyle kafasını göstererek. Salih yüzünü sıvazlayıp ayağa kalkmaya yeltenince yarasının acısıyla inledi. "Oğlum sende dikkat et be. Açıcan yaranı neyini." Diye bağırdı Cumali. "Ne o endişeleniyor musun benim için Cumali Bey abi." Diyerek cevap verdi Salih Medet'ten destek almış ayağa kalkıyordu. Cumali yan gözle bir Salih'e bir Yamaç'a baktıktan sonra eliyle Medet'i işaret ederek "Lan ben bunun için bile endişe ediyorum hele ki kardeşlerim." Dedi. Salih bu defa aleni güldü "Bir daha söyle kim?" dedi. "Kardeşlerim." Diye fısıldadı adam. "Bir daha söyle." Dedi Salih yeniden. "Seni çok pis döverim babamın oğlu." Dedi dişlerini sıkarak Cumali. "Ei madem ben eve geçiyorum. Varınca mesaj atarım sana." Dedi Salih gülerek. Tam uzaklaşıyordu ki Yamaç'a takıldı gözü. Neredeyse gözünü bile kırpmıyordu. Kutudan çıkan saç tutamı avcunda öylece duruyordu. Derken telefonu çalmaya başladı. "Yamaaç arıyolar seni arıyolar." Dedi Aliço adamı dürterek. Yama. Bir adama bir elindeki saça baktıktan sonra cebindeki telefonu çıkardı. Arayan numarayı görünce aniden canlanmıştı. "Yamaç'cığım nasılsın? Hediye mi aldın mı?" diyen Nazım'ın sesi oldukça neşeyliydi. "Orospu Çocuğu seni bir yakalayayım kendi ellerimle boğucam." Dedi Yamaç ve ekledi "Gece nerede?" Nazım kafasını çevirip yanında baygın yatan kıza baktı. "Yanımda canım ama uyuyor şimdi. Bir mesajın varsa ileteyim." Dedi.

Çukur'da Bir GeceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin