Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
140.BÖLÜM Aylin salondaki kanepede oturmuş televizyon izliyordu. Karaca içeri girip etrafa bakındı "Herkes nerede Aylin abla kimseyi bulamıyorum?" derken elleri belinde yemek masasının yanında duruyordu. Aylin gözünü ekrandan ayırmadan "Sultan anne odasına çıktı dinlenecekmiş, Damla Cumali abiyle gitti epey oldu. Cennet çocuklarla Saadet ablaya geçti. Oda pazara inmiş galiba gelir birazdan." Dedi. Karaca kızın umursamaz tavrına gözlerini devirip "İyi neyse ben aş evine iniyorum. Sorarlarsa söylersin." Deyip çıktı odadan. İzlediği program reklama girince kanal değiştirmek için sehpanın üzerindeki kumandaya doğru uzanmıştı ki ani bir sancıyla irkildi. "Ne oluyor ya?" diye söylenirken yavaşça geri yaslanıp elini karnına koydu. Birkaç dakika kımıldamadan beklemişti ki yeni bir sancıyla sarsılınca yüksek sesli bir inleme koptu boğazından. Korkusu ve acısı yüzüne yansımıştı. Dikkatle ayağa kalktı. Ağır ağır adımlamaya çalışıyordu ki bahçe kapısından Saadet girdi içeri. "Saadet abla!" derken acısı ve endişesi net bir şekilde sesinden okunuyordu. Kızın halini gören Saadet elindeki pazar poşetlerini bir kenara bırakıp hemen ardından diğer torbaları getiren Salim'e seslendi "Salim çabuk bırak şimdi onları hemen döndür arabayı çabuk." Diyerek.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yamaç elleri arkasında kahvenin içinde fır dönüyordu. Aliço elinde kalem kağıt önünde bir şişe gazoz harıl harıl bir şeyler yazmakla meşguldü. "Cumali bak olmaz bu böyle mikrop kapar gel bir hastaneye gidelim." Dedi Damla elinde pamuk cam kenarındaki masalardan birinde kocasının yarasını temizliyordu. "Olmaz gülüm acelem var sen sil, bas üstüne tentürdiyotu söz işimiz bitsin gider baytar amcaya pansuman yaptırırım." Deyince Cumali "Peki sen bilirsin o zaman." Deyip yarım şişe alkolü adamın koluna boca etti. Cumali acı içinde "Yandım anam." Diye ayağa fırlamıştı ki eli belinde kendisini izleyen karısı ile göz göze gelip geri oturdu. o sırada Salih'te içeri giriyordu "Resmen mucize kimsenin bir şeyi yok şükür." Derken kendini sandalyeye bıraktı. Yamaç aldığı iyi haberle oh dercesine nefesini bırakıp olduğu yerde durmuş gözlerini kapamıştı. "Yamaç tamam." Deyince Aliço alev saçan gözlerini açıp etrafındakiler de dolaştırdı. "Selim abim nerede?" diye sordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
