Gece arabadan inip iri yarı kel adamın gösterdiği kapıdan içeri girdi. Yücel düşük voltlu bir ampulün aydınlattığı nemli odada eski bir masanın başında oturuyordu. Kızı görünce ayağa kalktı "Hoş geldin." dedi. Gece'yi ikna etmiş olmanın verdiği keyfi gizleyemiyordu. Gece başını hoş bulduk anlamında sallayıp boş sandalyeye oturdu. "Fikrini ne değiştirdi açıkçası çok merak ediyorum. Hele hele daha birkaç saat önce adamları ölümden kurtardıktan sonra?" dedi Yücel. Gece gözlerini kısıp baktı "Seni bekliyordu.... Tabi yaaaa Azer'de bu işin içinde... Durduk yere düşman olmadı ya Çukur'a. Sen soktun aklına... Sen kurdun tezgahı da kardeş ölümü mevzusunu da." dedi. Yücel gülümseyerek karşılık verdi. "Sen paketimizi alıp gitmeseydin ki gerçekten takdir ettim çok havalı bir kurtarıştı şuan bütün mevzu kapanmıştı." Dedi adam. " Konunun sana bağlandığını bilmiyordum... Hem bilsem de yine kurtarırdım. Madem intikam öyle bir çiftlik evinde birer kurşun ile olmamalı." dedi Gece. Adam duydukları karşısında gittikçe keyifleniyordu. "Fikrimi değiştirdim çünkü sen haklıydın. Biz sadece piyonuz işimiz misyonumuz arkalarını toplamaktan öte değil. Üstelik nankörlükte cabası." diye tamamladı cümlesini.
"Peki sana nasıl güveneceğim?" diye sordu Yücel. "Bana zaten güveniyorsun." diye yanıtladı Gece.O sırada kapı tekrar açıldı ince uzun boylu değişik tipli adamın ardından Azer Kurtuluş girdi içeri. Gece'yi görünce kelimenin tam anlamıyla kan beynine sıçramıştı. Kızgın bir boğa misali üzerine doğru yürüdü. "Senin burada ne işin var lan?" dedi. Gece bacak bacak üstüne attı gayet sakin bir sesle "Dikişin patlayacak canım yavaş." dedi. "Gece bizden Azer." dedi Yücel. " Nasıl bizden lan sabah paket etti hepimizi avcumuzun içindeki adamları toplayıp gitti." dedi. "Bombayı patlatmadın inşallah." dedi Gece. "Bomba diyor ya kızım hasta mısın sen?" dedi Azer avuçlarını sıkarak. "Kimsin sen?" dedi ince uzun adam kızın burnunun dibine kadar girmişti " Flakka canım lazım mıydı?" dedi Gece adama böceğe bakar gibi bakmıştı. "Beyler bir oturun anlatacağım konuşacağız" dedi Yücel ortam sessizleşmiş dördü masaya oturmuşlardı. "Bu Gece. Koçovalıların içinden oda bizim gibi mağdur bizim gibi ezilmiş alacak intikamları birikmiş." dedi Yücel.
" Yalnız ben mağdur veya ezik değilim ha eğlencesine buradayım." dedi İnce uzun olan. "Kim bu sürüngen?" diye sordu Gece Yücel' e dönüp. "Anaaaa sürüngen dedi valla bildi. Benziyorum değil mi?" dedi adam. Yücel bezgin bir ifade takındı "Celil o Timsah Celil." diye tanıttı Yücel ve devam etti "Öyle yada böyle hepimizin ortak paydası Koçovalılar. Hepimizin istediği onları mahvetmek." Azer araya girdi "Ve bugün bu hanım arkadaş olmayaydı şuan amacımıza ulaşmış kutlama yapıyorduk." dedi. " Ya sen ne düz adamsın!" dedi Gece. "intikam diyoruz lan. Kafalarına birer kurşun bırakmaksa benim burada ne işim var her akşam aynı çatı altındayım en büyüğünden küçüğüne en fazla on beş dakikamı alır çat çat sıkar geçerim. Ama o intikam değil işte. İntikam dediğin süründürür yavaş yavaş eritir o tükendikçe sen çoğalırsın o bittikçe sen başlarsın. Öyle alıp ipe çekip soğutuculara atmak işkence olur sadece intikamla alakası yok." diyerek gözlerini Azer'e dikti kız. Adam kıza hak vermişti şimdi daha sakindi. "Peki senin intikam sebebin ne?" diye sordu. Gece arkasına yaslandı. "Ben Koçovalılar'In yanında büyüdüm... Bir sığıntı gibi onları korumak kollamakla görevlendirilmiş bir asker gibi... Babam ömrünü harcadı o Çukur'a beni evladını görmedi gözü. Çukur var diye Koçovalılar var diye sonuç ne oldu peki? Şimdi Çukur mezarlığında ... Orada bile sığıntı gibi bir köşede yatıyor. Sırf onların yüzünden gönderdi babam beni ölürken yanında bile olamadım." Dedi kız derin bir nefes vererek. "Yamaç.... Bir gece de terk edip gitti beni. Sormadan dinlemeden. Hayalim, hevesim her şeyimi elimden aldı. Yeter mi devam edeyim mi ? intikam kotası için yeterli mi bu saydıklarım?" dedi dönüp tek tek hepsine bakarak. "Yine de bugün almayacaktın benden onları." dedi Azer sesi artık normaldi. "Almayacaktım sende sıkacak kafalarına bırakacaktın değil mi? O iş öyle değil Azer Kurtuluş onların ölümleri Şairane olacak. Tek tek gidecekler öyle toplu değil. Hepsi neden öldüğünü bilerek gidecek." dedi Gece.
Yücel kızın konuşmalarından büyük keyif alıyordu her halinden belliydi. "Gerçi senin intikamlık pek bir durumun yok gibi ama." dedi Gece Azer' e bakarak. Yücel girdi hemen söze "Olmaz olur mu? Basit bir uyuşturucu mekanı mevzusu değil Azer'inki. Çukur 'un ortasında vurdular kardeşini gözlerinin önünde öldü gitti çocuk." dedi. "İyi ya işte kardeşinin yattığı yerde koçovalılardan biri uzansın yatsın aynı yerde oda can versin aklına gelen son şey kardeşin olsun istemez misin?" dedi Gece. Azer artık teslim olmuştu "Her şeyden çok isterim." dedi. "Tamam o zaman ben içerden siz dışardan bundan sonra Koçovalılara rahat güzü yok" dedi Gece. Yüzünde şeytani bir gülümseme vardı...