Bölüm 19

1.2K 56 4
                                    


Gece ve Yamaç karşılıklı olarak silahlarını çekmişler Yücel'i de ortalarına almışlardı. Yücel'in gözleri korkudan fal taşı gibi açılmış bir kıza bir adama bakıyordu. "Gerçekten inandın mı? Ailemi, sevdiklerimi satacağıma... İhanet edeceğime? Bunca planı yapan sen... Aklım almıyor. Ama aslına bakarsan ben ihanet falan etmedim sonuçta seninle intikam üzerine bir anlaşmamız vardı ve ben intikamımı aldım." gülümsüyordu Gece. "Seni şuracıkta kendi ellerimle öldürmeyi çok isterdim ama bunu benden daha çok hak eden biri var." dedi silahıyla Yamaç'ı göstererek. "Gittiğin yerde Babama, Akşın'ıma..." duraksadı bir an "deniz kızı Sena'ya selam söyle. Onlara deki Gece ve Yamaç intikamınızı aldı..." bir adım atmıştı ki durdu aklına bir şey gelmiş gibi Yamaç'a döndü "Bir kerecik." dedi en şımarık tavrıyla tekrar silahını kaldırıp adamın omzuna ateş etti "Bu kadarcık hakkım olsun." dedi Yamaç'a gülerek. "Cehennemde görüşürüz Yücel." deyip az önce kurşun sıktığı omzuna vurdu adamın. Ellerini iki yana açarak "Sahne senin Yamaç Koçovalı." deyip geri geri yürüyerek çıktı evden...


​Koçovalıların evinde gerginlik hakimdi. Kadınlar oturmuş sessizce bekliyor erkekler öfkeden köpürüyordu. Gece sakin adımlarla süzüldü içeri. Geldiğini ilk fark eden İdris olmuştu. "Gece kızım Yamaç nerede? Ne oluyor?" dedi sinirli ve endişeliydi. Saadet ve Damla'ya baktı. "Gece o adamlar Gece dedi... Vurdu dedi.. Selim'i" diye geveledi Damla. Sultan'ın bakışlarından ateş çıkıyordu. Damla bunları söylerken İdris'te bakışlarını kıza dikmişti. Kız ellerini önünde birleştirip dikleşti. "Benim size anlatmam gereken şeyler var" dedi...

​1 HAFTA ÖNCE...
​"Geceeeee asla olmaz. Unut bunu bak sakın!... Sakın diyorum sana!" dedi Selim parmağını sallayarak. Kız ellerini saçlarında gezdirdi, derin bir soluk bırakıp kafasını aşağı eğdi. Tekrar kaldırdığında "Ya sen beni niye anlamıyorsun acaba. Abi bak bu bir fırsat. Adamın ne istediğini bunları neden yaptığını öğrenebileceğimiz arkasında biri var mı yok mu... Ne bileyim planını çözebilmemiz için bir fırsat." Dedi. "Katiyen olmaz hayır." dedi Selim kafasını iki yana sallayarak. "Bak senden başkası olmaz. Cumali abi çok öfkeli. Yamaç burnunun ucunu görmüyor acıdan. Salih abiyi tanımıyorum bile. Ama sen hep akıl hocamdın benim. Gel yalnız bırakma beni." dedi Gece tekrar Selim çok kararlı görünüyordu ama kız son noktayı çok iyi biliyordu. "İyi peki kendi göbeğimi kendim keserim o zaman." deyip ceketini kaptı ve yürümeye başladı. İçinden ona kadar saymaya başladı tam dokuz demişti ki seslendi Selim "Geceeee tamam ... Tamam gel konuşalım"
​3 GÜN ÖNCE...
​"Şerefsiz çünkü biliyor zaaflarımızı. Ailemizden birine bir şey olunca canımız pahasına saldıracağımızı" dedi Gece. Selim kafasıyla onayladı. "Aman abi gözünü seveyim bak kan torbasını doğru yere koy. Sol tarafa düğmenin 3 parmak yanı." Dedi tekrar kız. "Tamam kızım abartma Allah Allah. Sen beni hastaneden nasıl kaçıracaksın onu düşün." Gece tahta masanın üstüne çıkıp oturdu. "Yere düşer düşmez iğneni yapıyorsun ortalama üç saat kadar felç edecek seni fonksiyonlarını durduracak. Bu süre hastaneye gelmek için yeterli o arada ben bir punduruna uydurup seninle geleceğim işte." "Saat kaç... Kaç saat sonra ölüyorum?" dedi Selim gülerek. Kızda gülüyordu. "Karaca geliyor" dedi aniden Selim. "Oooo Kara kızım valla tam zamanında getirdin he." diyerek güldü Gece...

3 GÜN ÖNCE...
​Karaca babasının kafasını kucağına aldı. Dehşete düşmüştü. Gece hızla kızın yanına geldi yüzünü avuçlarının içine aldı "Karaca bana bak... bana bak Karaca." dedi kız dikkatini Gece'ye vermeye çalıştı. "Baban iyi. Vurulmadı." dedi eliyle Selim'in göğsündeki kan torbasını göstererek. O sırada Selim'de gözüyle onayladı kızını "Şimdi ne olur sakin ol ve kimseye bir şey belli etme lütfen Karaca her şey berbat olur." dedi Gece. Karaca başıyla onayladı. Feryat figan ve bağırışlar içinde arabaya yüklendi Selim. Gece Karaca'ya özellikle yanından ayrılmamasını tembihlemişti. Ama aracı Yamaç'ın kullanması planda yoktu. Yolda gelirken her şeyi anlattı Yamaç'a. Adam öfkeden deliriyordu. "Benden habersiz nasıl yaparsınız... Ahhh Selim ahhh!" diye direksiyonu yumrukluyordu Yamaç. Ama artık oda bu oyunun içindeydi. Selim'i hastaneden kaçırıp saklamakta onun görevi olmuştu.


6 SAAT ÖNCE...
Gece Yücel'in ne planladığından haberdardı aslında. Damla ve Saadet'in kaçırılacağını, mahallenin basılacağını biliyordu. Doğal olarak Yamaç'ta. El altından depolar boşaltılmış girebileceği sokak bilerek boş bırakılmış insanlar zarar görmeyecek şekilde yerleştirilmişti. Celasun Azer ve adamlarının kaçırdığı kadınları sadece izlemekle görevlendirilmişti. Asıl hedefin Cumali ve Salih olduğunu kaçırılan kişilerden anlamak mümkündü ama Yücel kurnaz adamdı bunu Koçovalıların da anlayacağını bildiğinden zarflarda hile yapmış evin krokisi olan zarfa bilerek İdris'in adını yazmıştı. Böylece hem zaman kazanacak hem de Gece'nin karşısına İdris'i çıkararak çok daha büyük bir darbe vuracaktı. Ama Yamaç ve Gece hazırlıklıydı. Araştırmalarını yapmışlar hangi adres atmasyon hangisi gerçek çoktan biliyorlardı. Yamaç hızlıca zarflara bakıp kendi adresi ile babasını değiştirdi. Yolda giderken göğsüne kan torbasını yerleştirip güldü kendi kendine "Ah deli kız ahhhhh." diye söylendi...


"Durum bu benim biricik geniş ailem" dedi Gece. "Evet Selim abiyi ben vurdum hatta inanır mısınız bu akşam Yamaç'ı da vurdum. Ama bu Koçovalılar 'a bir şey olmuyor." dedi gülmeye başlamıştı hafifçe kenara çekilip salon kapısına doğru açtı ellerini. Selim gülerek girdi içeri. Karaca ile Gece göz göze geldiler. İki kadının gururlu bakışmasıydı bu. Sultan ve Ayşe koşup sarıldılar adama İdris 'de kalkmıştı yerinden ama o doğruca Gece'nin yanına geldi. Kızın yüzünü avuçları içine aldı "Sen...Sen benim kanımdan da ötesin." deyip alnından öptü. Gece'nin gözleri dolmuştu. Adama sarıldı. Günlerin yorgunluğu kuş olup uçmuştu. O sırada bahçeye park eden arabanın sesini duyup cama koştu gelen Yamaç'tı. Hızla bahçeye fırladı. Merdivenlerin başında durup adama baktı. "Bitti..." dedi Yamaç kollarını iki yana açmıştı. Gece koşarak kucağına atladı. Kendi etrafında döndü Yamaç. Gece saçlarını rüzgara vermiş kahkaha atıyordu. İzlendiklerini fark edince hemen aşağı atladı Gece. "Pınar Başı burma burma yar yar yar yar yar yar amannnn." diye bağırdı Gece. "Yaz gelince öter turnam leylim leylim leylim amannn." diye devam etti Yamaç. İki kafadar kol kola girmiş bağıra bağıra şarkı söylüyor deliler gibi halay çekiyorlardı. Koçovalılar cama çıkmış gençleri izliyordu yüzlerinde sıcak bir gülümsemeyle. Halayları bitince yorulup kendilerini yere attılar. Soluk soluğa kalmışlardı. "Ben seninle ne yapacağım?" dedi Yamaç gökyüzüne bakıyordu. Gece bir süre sessiz kaldı. "Kalk yürü hadi..." dedi ayağa fırlayarak. "Nereye be?" diye sordu Yamaç oda ayağa kalkmıştı şimdi "Benimle yarın öbür gün bir saat sonra ne yaparsın bilmiyorum ama şuan ne yapacağımızı çok iyi biliyorum" diyerek çekiştirdi adamı...

Çukur'da Bir GeceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin