153.Bölüm

222 18 20
                                    

Yamaç ve Salih kahveye girdiklerinde Kemal şoförün ensesine yapışmış konuşturmaya çalışıyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yamaç ve Salih kahveye girdiklerinde Kemal şoförün ensesine yapışmış konuşturmaya çalışıyordu. Aynı dakikalarda Cumali ve Selim'de düğüne dönmüştü. Masalarında oturan Azer ve Karaca heyecanla baktı adamlara. Selim kafasını sallayıp "Haydi halaya." Diye bağırınca Cumali herkes derin bir soluk almış düğün şimdi gerçekten bir düğüne dönmüştü. Yamaç yerde yatan adamın yanına eğilip "Bana bak aslan parçası bitti artık Enver falan yok. Konuş!" derken sakindi. Kapının kenarında üzerinde deri montu ayağında postalları ile bekleyen Gece ise fazlasıyla gergindi. "Hata yaptık önce annemi bulmalıydık." Derken sesi çaresizdi. "Dur kızım sakin." Deyip adamın yanına eğilip yakasını kavradı Salih "Bana bak sadece seni değil yedi ceddini siker atarım senin bildiğin ne varsa söyle hemen." Derken o kadar korkunçtu ki Gece bile ürkmüştü. Adam ağzına dolan kanı tükürdükten sonra "Zekeriyaköy'deki ev galiba  emin değilim ama başka yerde bilmiyorum." Deyince ayağa kalkarken Kemal'e işaret verdi Salih. "Ben galiba biliyorum orayı. Bu Nergis'in misafirleri gelmişti bir ara orada ağırladılar." Derken kapıya dönmüştü bile Gece. Yamaç ve Salih aynı anda çıktılar kahveden. "Haber bekle bizden Kemal." Diye bağırırken korkunç bakışlarını adamın üzerinden çekmemişti Salih.

Yol boyunca tek kelime konuşulmadı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yol boyunca tek kelime konuşulmadı. Gece'nin tarif ettiği yere geldiklerinde inmeden "Bana da bir silah ver yanımda yok." Deyince Gece Yamaç duraksadı "Yapma Yamaç bu başka." Derken bıkkındı kadın. "Evet başka artık kendini kurşunların önüne atarken üç kez düşünmen gerek." Dedi boynunu geriye yatırıp karısın bakarken. Salih karı koca arasındaki bakışmayı fark etmiş "Ne oluyor?" diye araya girmişti. "Amca oluyorsun Salih Koçovalı." Derken gülüyordu Yamaç. "Lan oğlum bu şimdi mi söylenir. Ah yaaa." Derken kocaman bir gülüş yayılmıştı Salih'in yüzüne. "Hadi hadi oylanmayalım." Diyerek kapıya uzanınca Gece "Sana dur desem durmayacaksın biliyorum ama geri de kal bari Gece. Benim kardeşimi başka acılarla tanıştırma sakın." Deyince Salih Gece yutkunup başıyla onayladı abisini. Fazlasıyla gergindi. Planın bu kısmı hatalı geliyordu ona. Ama Yamaç'ın önce annesini bulma teklifini de kendisi reddetmişti. Enver'in öldüğünden henüz kimsenin haberi yoktu. Onunla birlikte tüm adamları da ölmüştü zaten haber uçurabilecek kimse kalmamıştı. Yamaç temkinli adımlarla ilerlerken onunda kafasında soru işaretleri dolanıyordu. Bir şeyi gözden kaçırdıklarını düşünüyordu ama ne bir türlü çözemiyordu. Evin etrafı boştu. "Hiç koruma yok." Dedi yanlarına gelen Salih. "Dikkat çekmemek içindir belki. İç avludadır." Dedi duvardan bakmak için hareketlenen Yamaç. Nitekim öyleydi de. Evin bahçesinde altı koruma saymıştı. "Ne olursa olsun buradan kımıldamayacaksın. Ben bahçe kapısını açıp alacağım seni içeri aksi bir durum olursa anahtar kontağın üstünde bas git." Dedi Yamaç kıza parmağını sallayarak. Gece başka çaresinin olmadığını biliyordu" Tamam." Deyip duvar dibinde siper aldı. Salih ve Yamaç alçak duvarı bir çırpıda tırmanıp sessizce süzülmüşlerdi bahçeye. Sağlı sollu birkaç dakika içinde hallettiler adamları. Pek patırtı çıkmamıştı. Yamaç hemen koşup kapıyı açınca Gece sevdiği adamı görmenin rahatlığıyla derin bir nefes bırakıp peşinden girdi içeri. İki katlı bir villaydı. Alçak pencereden içeri süzülüp etrafı taradılar gözleriyle. Bir hareket bir ışık yoktu. Salih üst kata yollanırken Yamaç Gece'yi hemen ardına alıp alt katı dolaşmaya başladı. Büyük salonun yanında uzanan koridorda beş oda kapısı vardı. Yamaç tam kapılardan birine uzanmıştı en alt kattan duyulan sesle o tarafa yöneldi. "Bekle burada." Deyip sessizce gözden kaybolunca adam Gece yavaş hareketlerle odaları kontrole koyuldu. Dördüncü odanın kapısına yaklaşırken tanıdık bir tını çalındı kulağına. Çiftlik evinde duyduğu cihaz sesleriydi bunlar. "Anne." Deyip heyecanla açtı kapıyı. Önce annesinin solgun yüzünü gördü ardından görüş alanına Nergis girmişti. Derin bir soluk verdi Gece. "Ohh çok şükür bulduk." Derken annesine doğru adımlamıştı ki Nergis susturucu takılı silahını kaldırıp Gece'ye doğrulttu.

Çukur'da Bir GeceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin