79.Bölüm
Gece kontağı kapatmış inmeye hazırlanıyordu ki Güneş koşar adım çıkıp sokağın başında bekleyen taksiye binince aracı yeniden çalıştırıp taksinin ardından sürdü. Yol uzadıkça gerginliği artıyordu. "Lan şehirden çıktık be nereye gidiyorsun acaba." Diye söylendi kendi kendine. Güneş kafasını cama dayamış yapacağı konuşmayı tekrarlıyordu içinden. Nazım'a artık onunla çalışmayacağını söyleyecekti. Her ne kadar adamın bunu kabul etmeyeceğini, kendisine zorluk çıkaracağını bilse de deneyecekti. Çünkü duyguları kontrolünden çıkmış zapt edemeyeceği bir hal almıştı. Yamaç onun için bambaşka bir dünya bambaşka bir hayattı artık. Tek istediği sevdiği adamın kolları altında güvende hissetmek, sahiplenilmek, aile olmaktı ve kendini bildi bileli buna ilk kez bu kadar yakındı.
Yamaç Çukur'un çıkışında arabasına yaslanmış bekliyordu. Akın aracı park edip aceleci adımlarla geldi amcasının yanına. "Amca hayırdır?" dedi karşısında durup. Yamaç yutkundu kısa bir süre düşünüp yere bakarak konuştu. "Biliyorsun biliyorum. Ama nedenini bilmiyorsun. Ben..." hafifçe kafasını kaldırıp yeğenine baktı ardından hızla yere döndürdü yeniden bakışlarını. "Ben o an bir seçim yapmak zorundaydım. Sen nasıl bunca zaman bizim için ailemiz için sustuysan bende o an tamda o sebeplerden bunu yapmak zorundaydım." Dedi bir çırpıda. "Amca ben... biz... bunları konuşmasak." Dedi Akın oda adama bakmamaya çalışıyordu. "Konuşmak zorundayız. Çünkü Salih'e olanı gördün. Eğer o kavga olmasaydı şuan ölüydüm. Beni vurmaya geldi oraya silahını bana doğrulttu." Akın adama hak vermişti. "Ben izlemedim. Tamamını bilmiyorum ama Gece abla anlatmıştı. Çok öfkeliydim. En başta seni bulsam... direk ben vururdum." Dedi Akın arabaya yaslanarak. "Bunu saklamak için onlara köpeklik bile yaptım. Eğer o sıra Gece abla olmasaydı.... Amca ben seni öldürürdüm." Dedi. Yamaç hala çocuğa bakmıyordu. "Ama sonra düşündüm. İnsan garip bir varlık. Evet baban benim dedem... ama öbür taraf annem, kardeşim, yengem, küçücük bir bebek.. Sen yapman gerekeni yapmışsın. Bunun için sana ceza kesmek en azından bana düşmezdi."Yamaç yavaşça kafasını kaldırıp baktı çocuğa. Akın gözleri dolu dolu bakıyordu amcasına. "Olan oldu. Annemi, kardeşimi hayatımızı kurtardığın için teşekkür ederim amca." Dedi. Yamaç göz yaşlarına aldırmadan yeğenini çekip sarıldı sıkıca. "Şimdi Salih amcama durumu açıklayıp o lanet görüntülerden kurtulmamız lazım. Başka türlü hiçbirimize rahat yok." Dedi Akın. Yamaç geri çekilip kafasıyla onayladı yeğenini. "Sen bunlarla bağlantı halinde misin hala?" dedi. "Yok en son Gece ablayı kurtarmaya gittiğimizde baya deşifre oldum. Nazım bana güvenmez artık." Dedi çocuk. "Azer'le aran nasıl?" diye sordu bu defa Yamaç. Akın güldü "Ablam mallarını patlattığından beri ortada yok ama ulaşırız." Dedi. "Beni Azer2le bir araya getir. kökünden çözelim artık bu mevzuyu." Dedi Yamaç çocuğun sırtına vurup arabaya yönelirken.
Gece bitmek bilmeyen yoldan sıkılmıştı ki taksi ana yoldan çıkıp eski fabrika yoluna girdi. Güneş büyükçe bir deponun önünde durup indi taksiden. Kapüşonunu örtüp hılı /adımlarla açık depo kapısından içeri girdi. Nazım etrafındaki adamlarla birşeyler konuşuyordu ki Güneş'i görüp gülümsedi. "Hoş geldin." Diyerek yanına doğru yürüdü. Gece arabasını park edip silahını kontrol ettikten sonra dikkat çekmemeye özen göstererek hangarın diğer kapısındaki kereste yığınlarının ardına geçip saklandı. Durduğu yerden Güneş'i ve arkası dönük Nazım'ı net bir şekilde görebiliyordu. "Nazım bak bu iş çığırından çıktı. Ben hiçbir şey yapamıyorum. Azat et beni." Dedi Güneş ses tonu yalvarmaya yakındı. "Dur dur dur bir sakin ne azat etmesi ne işi?" dedi Nazım sevecen olmaya gayret ettiği belliydi. "Ben orada evde öylece oturyorum. Ne gelen var ne giden. Bitsin artık." Dedi Güneş yeniden. "Ne gelen var ne giden öyle mi? Yamaç neden sendeydi o zaman dün akşam?" diye sordu Nazım. "O başka." Diye kekeledi kız. "Ne başka?" diye sordu adam sesi sertleşmeye başlamıştı. "Tesadüftü." Diyerek geçiştirmeye çalıştı Güneş ama Nazım yakalamıştı onu bir kere. "Sen... Sen ona aşık oldun değil mİ?" diye sordu Nazım gülerek. Güneş cevap vermedi.