Bölüm 9

1.6K 77 4
                                    


BÖLÜM 9

                Gece Kemal ile birlikte ağaçların arasına gizlenmiş evi gözlüyordu. "Şu Aliço on ikiden vurdu ha." dedi parmak uçlarında yükselip evi daha net görmeye çalışarak. "Öyledir o sen şimdi birde nişancılıkta gör." diye karşılık verdi Kemal. "Yok açı net değil" diye söylendi Gece ardından çevik bir hareketle ağaca tırmandı. "Çok kalabalıklar. Kapıda üç bahçede dolanan altı.. sekiz kişi var." dedi. Bir üstteki dala tırmanıp izlemeye devam etti. "Ehh işte oradalar." dedi kız sesi çok heyecanlıydı. "Cumali abi ileeee... kahretsin arkası dönük... Salih... Tamam Salih abi bu."dedi tekrar. Kemal 'de olduğu yerden görmeye çalışıyordu. "İpe çekmiş şerefsizler. Meke'yi arasana." dedi tekrar Kemal'e dönüp. Kemal hızlıca tuşlayıp telefonu Gece'ye uzattı. "Alo yerleştiniz mi? ... Tamam süper gördünüz o zaman abileri... Tamam... Benden haber bekleyin bak sakın sakın görünmeyin tanınırsak hem bizim hem abilerin işi biter ona göre." dedi kız telefonu kapatıp Kemal'e uzattı. Biraz daha kolaçan ettikten sonra aşağı Kemal'in yanına indi. "Kaçırdığımız bir şey var Kemal yolunda gitmeyen bir şey." dedi  Gece. Kemal kulak kesilmiş kıza bakıyordu.  " Sadece Cumali ve Salih bahçede diğerleri nerede? E bu adam madem bunları ele geçirdi neden bekliyor?" Bu sırada saçlarını toplamış siyah bir şapkanın altına sığdırmaya çalışıyordu. "Sen olsan bekler miydin? " diye sordu. Kemal gözlerini kıstı " Herkesi aldı geride onları kurtarabilecek ona zarar verebilecek kimse kalmadı ki tadını çıkarıyor pezevenk." dedi tükürür gibi. Gece şapkasını takmış siyah büyük çerçeveli gözlükleri geçiriyordu gözüne yandan gamzelerini belirginleştirecek şekilde gülümsedi. " Ama bizi unutuyor." diyerek göz kırptı. 

Kemal titreyen telefon ile gözlerini kızdan ayırabildi. Arayan Ferhat'tı direk Gece'ye uzattı telefonu " Söyle aslan parçası." dedi kız "Abla çocuklar koymuş vericiyi. Dalgalanmalara bakarsak şuan orada yirmi yirmi beş kişi var. Evin güvenlik kameraları çok sağlam ama yan bahçeden o tarafı gören bir kameraya girebildim Selim Abi, Yamaç Abi, İdris Baba, Metin Abi abla herkes eve girerken görülüyor. Yani hepsi orada." Dedi Ferhat. "Evin planına baktın mı peki?  Arka tarafta bir tane satılık var muhtemel aynıdır." Dedi Gece. " Baktım abla internette ilanı var aynı mimardan hepsi en altta iki oda var sığınak şeklinde tasarlanmış. Tahminim abiler orada tutuluyor." O esnada bahçeden gülme sesleri yükseldi. Gece telefonu Kemal'e verip tekrar ağaca çıktı. Adamlar ellerindeki bahçe hortumları ile Salih ve Cumali'yi ıslatıyor Azer eline geçirdiği boks eldivenleri ile bir ona bir diğerine yumruk atıyordu. Hırsla atladı aşağı. "Tamam yeter başlıyoruz. Ara Celasun ile Meke'yi de hazır olsun gözlerini dört açsınlar. Sende sakın bak aman diyorum ifşa olduğumuzdan emin olmadan sakın bir hareket yapma. Burada bekle." dedi.

                "Bana kalsa size birer dakika daha nefes aldırmam ama işte bazı küçük ortaklıklar." diyerek Cumali'nin karnına bir yumruk attı Azer Kurtuluş. "Aldığın her nefesi say ulan! ... Şu bağlarımdan bir kurtulayım sana götünden nefes aldıracağım." dedi Cumali. Azer yalandan bir gülüş attı adama. "Sıkıldım bunlardan değiştirin o bıyıklı bey amca ile tek gözü getirin." dedi. "Ulan senin bıyığını ayrı da gözünü ayrı sikerim!" diye söze başlamıştı ki Salih polis araçlarının siren sesleri duyuldu. Bahçe bir anda karışmıştı. Adamlar Salih ve Cumali'yi çözmeye çalışıyor bir kısmı evdekileri saklamak üzere eve koşuyordu. Üçü minibüs beş tane polis aracı hızla bahçeye girmiş yan yana park etmişti. Memurlar araçlardan  seri bir şekilde dışarı dökülmüş bir kısmı eve bir kısmı bahçedeki adamlara yönelmişti. Cumali ve Salih'te en az Azer kadar şaşkındı. "Ne oluyor?" dedi Azer şiveli sesiyle. Gece en öndeki araçtan indi. Üzerinde siyah bir tişört onun üzerinde polis armalı çelik yelek vardı. Şapkası ve gözlükleri ile Cumali bile tanıyamamıştı konuşana kadar. "Elinizin körü oluyor!" dedi kız ve devam etti "Bütün site şikayetçi geceden beri beş yüz tane şikayet açılmış hakkınızda. Ne yapıyorsunuz siz burada adam kaçırma mı? Darp? Gasp? Cinayet ? Ne oluyor oğlum burada? " diye bağırdı. "Bir şey yok memure hanım. " diye geveledi Azer. " Baş komiserim diyeceksin ulan! .... Organize şube müdürlüğünden Baş Komiser Gece Karadağlı ben." dedi Gece elindeki yalandan telsizini sallayarak. Geçen kısa zaman içinde bahçedeki tüm adamlar kelepçelenmiş minibüslere doldurulmuştu. "Çözün şunları." diyerek Cumali ve Salih'i gösterdi. "Allah sizden razı olsun baş komiserim Gece hanım polisimiz canımız iyi ki var yaavvvv" dedi Salih. "Kes Lan!" diye susturdu onu Gece ve içeri yöneldi. Evdeki adamlarda kelepçelenip minibüslere götürülüyordu. "Aşağı bakın." dedi sesli bir şekilde önden giden polis kıyafetli iki Çukur gencinin peşinde alt kata indi. Baktıkları ilk üç oda boştu, köşedeki son odalara gelince bir ses duydular kapıyı açınca Emmi, İdris Baba ve Metin'i ağızları bantlanmış duvardaki su borularına kelepçelenmiş şekilde buldular. Adamlar polis kıyafetli gençleri görünce önce bocaladılar peşlerinden odaya giren Gece'yi görünce dördü de büyük bir gururla baktı kıza. "Yamaç nerede?" diye sordu Gece adamlar olumsuz anlamda kafa salladılar. Kız o odadan çıktı hemen yan taraftaki odaya baktı ama orası da boştu. Odaları alt üst etti ama Yamaç yoktu. Bacaklarından yukarı bir panik dalgası hareketlenmişti. Tam yukarı yönelecekti ki eski bir yangın dolabının arkasında kalan yanıp sönen düğmeleri fark etti. "Soğuk hava deposu." dedi kendi kendine. Hızla koşup düğmelere giren kabloları takip etti. Kablolar büyük çelik bir kapıya bağlanıyordu ve kapı şifreliydi.  1234 denedi aceleyle ama kapı açılmadı. O sırada bir üst kata çıkmak için merdivenlere yönelen Emmi'ye döndü Gece "Nereliydi bu adam? "Adana." dedi Emmi Gece heyecanla şifreye 0101 girdi ve kapı açıldı. Yamaç soğuktan mosmor olmuş bir köşeye sinmişti.

Çukur'da Bir GeceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin