Banyoda yerde oturuyorlardı. Yamaç Gece'yi göğsüne bastırıp sakinleştirmeye çalıştı ama kızın durumu giderek kontrolden çıkıyordu. "Şşşşşş" dedi saçlarını okşayarak. Gece derin derin nefesler alıyor kendine gelmeye çalışıyordu. "Olmayacak hayır." diyerek Yamaç'ı itti. Adam toparlanıp tekrar kıza sarılmaya çalışınca bir çığlık attı Gece. "Git Yamaç git!" diye bağırdı. O sırada Sultan gelmiş kapıdan onlara bakıyordu. Yamaç kapıyı annesinin yüzüne örttü. Sertçe kızı kendine çekip bastırdı. "Geçecek. Geçmeyecek hiçbir şey yok!" dedi. Hüngür hüngür ağlıyordu kız. Terden sırılsıklam olmuştu. Biraz geri çekilip kazağını sıyırıp attı. Eline koluna hakim olmaya çalışıyor dudaklarını kemiriyordu. "Sadece on saniye ver bana sakin ol." diyerek kızın yanından kalktı Yamaç. Banyoya girip suyu açtı. Geri dönüp kızın elinden tuttu. Gece bir iki tepinse de suyun altına sokmayı başarmıştı. Küvetin içinde soğuk suyun altında Yamaç Gece'ye sarılmış vaziyette oturuyorlardı. Ama iyi gelmişti su Gece'ye. Kaskatı kesilen vücudu gevşemeye başlamış kasılması azalmıştı. "Bitsin artık." diye fısıldadı. Yamaç kızı tekrar göğsüne bastırdı. "Bitecek... Bu da bitecek." dedi.
Kız sakinleşip krizi savuşturunca Yamaç çıktı küvetten. Gece 'ye bornozu giydirip içeri getirdi. "Sen şimdi giyin kurulan. Yine geleceğim ben. Böyle böyle geçecek inan bana." diyerek alnından öptü kızı. Kendine birkaç parça kıyafet alıp çıktı odadan. Koridorda annesi ile burun buruna geldi. "Bu böyle olmayacak." dedi Sultan. Net, sinirli ve acımasız görünüyordu. "Tamam Gece benimde canım. Kızım. Ama sen böyle ona bakıcılık yapamazsın. Abilerin, baban kelle koltukta nerede ne yapıyorlar kim bilir. Sen burada oturmuş..." diye söyleniyordu ki Yamaç parmağını sallayarak sözünü kesti "Sakın ! Sakın anne o kız benim... Bizim yüzümüzden o halde. Öyle olmasa bile o... O benim en kıymetlim ve kendini iyi hissedene kadar gerekirse bir saniye bile yanından ayrılmayacağım." Elini indirdi "Sakın!" diyerek son kez ikaz edip annesini odaya girdi. Saadet'i çağırmak için çıkan Gece bütün konuşmayı dinlemiş sessizce ağlıyordu.
Ertesi sabah uyandığında normal hayatına dönmek üzere hedeflemişti kendini ama yataktan bile çıkacak gücü bulamadı kendisinde. Saadet'in getirdiği sandviçi bir iki kemirip tepsiye geri bıraktı. Kar iyiden iyiye yağmaya başlamış bütün bahçe beyaz kaplanmıştı. Bir süre dışarı izleyip içeri döndü. Kitaplıktan birkaç kitap alıp inceledi. Yerine koyarken kontrolünü sağlayamayıp yere düşürdü. Açılan yaprakların içinden bir fotoğraf ve bir kağıt parçası düştü yere. Eğilip aldı ikisini de. Fotoğraf Yamaç ve onun çocukluğuna aitti. Yamaç'ın sünnetinde çekilmişti. Üzerinde uzun gömleği yüzü acılar içinde kıvranan bir Yamaç ve elinde yelpaze onu serinletmeye çalışan Gece. Kahkaha atarak güldü kız. Kağıttaki "Her acında yanında olacağım korkma sakın." yazan kargacık burgacık yazıda Gece'ye aitti. Uzun süre baktı ikisine de huzur dolduğunu hissetti. Fotoğraf ve kağıt elinde yatağa uzanıp bacaklarını göğsüne çekerek yağan karı izlemeye başladı. Mutluydu o an. Günler sonra ilk kez gülümsüyordu.Çok sonra kar tanelerinin arasındaki kırmızı parçacıkları fark etti. Heyecanla pencereye koşup açtı. Gördüğüne inanamıyordu ama kırmızı kar yağıyordu o an. "Yamaç." dedi önce sessizce sonra bağırarak. Adam elleri ceplerinde duvarın dibinden çıkıp kızın görebileceği bir mesafeye geldi. Gece şaşkınlıktan elleri ile ağzını kapamış bakakalmıştı. "Gelecek misin yoksa ben biraz daha üşüyeyim mi?" diye sordu Yamaç bağırarak. Ok gibi fırladı gece dışarı. Yalın ayak üzerinde pijama ve uzun bir hırka ile attı kendini bahçeye. Kız telaşla koşturunca diğerleri de koşmuştu ardından. Kar taneleri beyaz kırmızı her yerdeydi. Gece koşup adamın kucağına atladı. Her zamanki gibi döndürdü Yamaç onu. "Artık söyleyecek misin?" diye sordu kızı yere bırakırken. Ayakları çıplak olduğu için kendi ayaklarının üzerine bastırmıştı. "Seni seviyorum Yamaçimo... Yamaç Koçovalı... Bebe... Artist...Her halinle Seni seviyorum." dedi Gece. "Seni Seviyorum Gece." dedi Yamaç. Tam öpüşeceklerdi ki "Abi kar bitti." diye bağıran çatıdaki Kemal'in sesiyle gülmeye başladılar.