71.BÖLÜM
"Çok uzadı bu mevzu çok." Dedi Yamaç. Burnundan soluyordu. "Gittikçe pisleşiyor it." Diye araya girdi Salih. "Bu Dere'de sağlam adamlarımız var mı? Yerleştirelim kim geliyor gidiyor ne dönüyor haberimiz olsun." Dedi Yamaç Metin'e. Adam kafasıyla onayladı "Tamam abi bakıcam ben." Dedi. "Hadi o zaman bebe kalk hastaneye dönüyoruz." Diyerek ayağa kalktı Cumali. "Yok abi imzamı attım çıktım ben iyiyim." Dedi Yamaç Cumali'den kaçırırken bakışlarını Gece ile göz göze gelmişti. "Oğlum saçmalama lan dört gün önce ameliyat oldun sen yarası var iltihabı var." Dedi Selim oda ayaklanmıştı. "Abi ben iyiyim tamam eve giderim olmadı." Diyerek direndi Yamaç. "İyi peki kalk eve götüreyim seni." Dedi bu defa Cumali. Yamaç daha fazla direnemeyecekti. Medet'ten destek alarak kalktı. "Gece Akın buralarda mısınız? Biz bir eve geçelim." Dedi Salih. O sırada Gece'nin telefonu çaldı. Arayanı görünce panikle kaptı masadaki telefonu telaştan çay bardağını devirmişti. Bir anda bütün ilgi kıza döndü. "Çok önemli bir arama galiba." Dedi Yamaç ses tonu buz gibiydi. Gece telefonu meşgule atıp cebine koydu. Yamaç'ı duymamazlıktan gelmişti. "Önemli tabi." Diye söylenerek çıktı Yamaç. Koçovalılar arabalara binip uzaklaşınca Gece'ye dönüp "Ne sizin bu haliniz?" diye kızdı Emmi. "Neden hep bana soruyorsunuz ya gidin birazda Yamaç beye sorun neymiş benimle derdi." Diye kızarak sokağa attı kendini Gece. Berberin üst katına çıkıp arayan numarayı geri tuşladı. "Zamansız aradım sanırım özür dilerim." Dedi Nazım her zamanki kibarlığıyla. "Ne istiyorsun Allah'ın belası?" diye tısladı Gece. "Bir şey istemiyorum. Sadece haber vermek için aramıştım seni." Dedi Nazım gülüşü sesinden anlaşılıyordu "Ne haberi be?" diye sordu kız "Şu osckarlık video var ya." Dedi adam gizemli olmaya çalışarak "Eeee?" diye bağırdı Gece. "Salih'in eline geçmek üzere. Anladığım kadarıyla eksik bilgi paylaşımında bulundun. Bende durumu düzelteyim diyorum." Gece kahvenin kapısından kendisine bakan Akın'a dehşetle baktı. "Allah belanı versin." Diyerek indirdi telefonu kulağından. Kısa bir an hareketsizce kalakaldı. "Abla." Diyen Akın'ın sesiyle kendine geldiğinde "Koş." Diyebildi sadece."Nerden bilicez nasıl bulucaz?" diye bağırdı Akın. Son sürat eve sürüyordu arabayı. ""Bilmiyorum cep telefonuna falan yollar herhalde." Dedi Gece aynı tonda bağırarak. Eve az bir mesafe kala acı bir frenle durdu Akın "Ya bırak ne olacaksa olsun yeter." Diyerek el frenini çekti. "Saçmalama sür şunu." Dedi Gece. Akın kemerini çözüp geri yaslandı "Yeter çözeceğimiz bir şey kalmadı ne olacaksa olsun bitsin." Dedi. "Akın delirtme adamı." Diye bağırdı Gece. "Ben delirdim yeter onlarda delirsin."dedi Akın yeniden kollarını göğsünde bağlarken. "Ne halin varsa gör ya." Diye bağırıp indi Gece arabadan. Var gücüyle eve koşturdu. "Salim aç çabuk aç." Diye bağırdı demir kapıya yaklaşırken. Çocuk korkmuştu "Abla ne oldu iyi misin?" dedi kızı omuzlarından tutarak. "Salim gelen yabancı biri bir zarf dosya ne bilim bir şey oldu mu hiç?" diye sordu. "Yok abla kimse yok." Diye kekeledi çocuk. Gece soluğunu düzene koyup ayaklandı yeniden. "Bak tanımadığın biri bir zarf mektup cd bir şey görürsen direk bana geliyorsun kimse görmeden duymadan." Dedi parmağını sallayarak. Salim anladım dercesine kafasını sallarken kız koşarak Saadet'in evine girdi. İçerde kimse yoktu. Gözü duvardaki saate ilişti "Akşam yemeği." Diye söylenip büyük eve doğru koşturdu. Hızını ayarlayamayıp paldır küldür dalınca içeri Sultan'ın sert bakışları ile karşılaştı. Sofra kurulmuş erkekler yerleşirken kadınlar servis yapıyorlardı. "Ne oldu kızım ne bu hal?" dedi Sultan. "Yok anne şey hızımı ayarlayamadım da ben." Diye kekeledi. "Cici bebe ne oldu mevzu mu var niye geldin sen?" dedi Cumali kafasını uzatarak. O sırada Salih kucağında İdris'le gelip sofraya oturdu. "Hani kahvede kalacaktınız siz?" dedi kıza dönüp. Gece adamın keyifli olduğunu görünce derin bir soluk verdi. "Ben acıktım." Dedi elinde tepsi salona giren Saadet'i görünce. "Dayanamadım geldim Akın, Celasun falan orda zaten." Diyerek botlarını çıkardı. Salonun kapısında durmuş etrafı süzüyordu. Salih'in telefonu veya farklı bir zarf vs. idi aradığı. Bütün dikkatini işini vermişti ki duyduğu sesle irkildi "Sultan anne bu kadar ekmek yeter mi?" diyerek Güneş çıkmıştı mutfaktan.