Bölüm 35

960 43 5
                                    

BÖLÜM 35
Koçovalılar Celal'in mekanına yakın bir yerde pusuya yatmışlardı. Kemal'in arabası görününce fırladı Gece. Aliço arabadan inmiş uyku mahmuru mavi gözleri ile kıza bakıyordu. Nazikçe ellerini tuttu Gece. "Aliço'm. Benim bir arkadaşım vardı ya Sarp görmüştün hani kahvede." dedi Aliço kafası salladı. "O bana çocukken cezalandırılmak için hapsedildiği mahzenden zamanla bir dehlize çıkmayı öğrendiğini anlatırdı. Hapsedildikçe oradan kaçar daha sonra yine oradan geri gelirmiş. Şimdi o Sarp yine çocukluğundaki gibi hapsedilmiş ama bu sefer eli kolu bağlı kaçamıyor benim gidip onu almam gerek." Aliço gözlerini kırpıştırıp kıza bakmaya devam etti. "Yamaç'da bir keresinde senin İstanbul'un altını üstünü her yerini avcunun içi gibi bildiğinden bahsetti bana. Aliço 'ya sor o her yeri bilir dedi." Hafifçe dizlerinin üstüne çökmüş adamın ellerini daha sıkı tutuyordu şimdi "Aliço'm yardım et. Göster bana o yolu benim Yamaç'ı kurtarmam lazım. Bunun için de önce Sarp'ı kurtarmam lazım." Aliço kafasını salladı. "Ben kedileri kovalarken girdim Gece. Burada arka tarafta, yemek verecektim kaçtılar girdiler tünele gittim aldım." diyerek güldü Aliço heyecanla. 
On dakika sonra Fatih'in arka sokaklarında yıkık eski bir binanın bahçesindeydiler. Aliço el feneri yardımıyla sağa sola bakındı. "Kapı var burada kapak var." dedi çok geçmeden sarmaşıkların altındaki paslı kapıyı bulmuştu. Açmaya çalıştı ama beceremedi. "Dur Aliço sen." diyerek Metin asıldı kapağa ama oda tek başına beceremedi. "Ne bakıyorsunuz oğlum yardım etsenize." dedi Celasun ve Kemal'e üç adam zorlanarak da olsa açmayı başardılar. Örümcek ağı daha en baştan dolandı yüzlerine. Kemal önde elinde bir sopa sağa sola sallayarak yürüyor ardından Aliço yol tarif ediyor diğerleri de onları izliyordu. İki  kilometre kadar ilerlemişlerdi ki Aliço durdu aniden. Eliyle yukarı göstererek " Yukarıda." Herkes etrafına bakındı "Kapı mapı dedin sen ama burada bir şey yok." dedi Salih cep telefonunun feneriyle etrafı inceleyerek. "Sarp dokuz on yaşındayken kullanırmış o kapıyı başka da bilen yoktur yıllardır kapalı yani iyice bakın." dedi Gece. Soğuk , kötü koku , stres çıldırmak üzereydi. Zamanı daraldıkça tahammülü de azalıyordu. "Nerde lan bu kapı?" diyerek hırsla fırlattı elindeki sopayı. Sopa metal bir şeye çarpıp yere düştü. Herkes sesi duymuş dikkat kesilmişti. Kız koşup dokununca üzeri yosun ile kapanan kapıyı buldu.
Meke tünelin çıkışına dönüp Cumali'yi aramıştı o sırada "Abi doğru bir kapı var. Bakıyorlar şimdi ön tarafta durum ne?" Cumali montunun yakasını kaldırdı "Kimse yok. Yalnız babam haklı adam kapıya ekstra yükleme yapmış. İçeride muhtemel aynıdır. Dikkatli olun." dedi. O sırada diğerleri yanlarında getirdikleri levyeler ile kapıyı açmaya çalışıyordu. "Sıkışmış" dedi Kemal. "Hadi ya yağ falan mı söksek acaba?" dedi Metin ters ters. "iyi fikir." dedi Kemal elindeki levyeyi bırakarak. "Kamal beni deli etme! Haydi oğlum." dedi Salih üst tarafa asılırken. Epeyce bir uğraş sonucu kapı yerinden oynadı. "Oldu valla." dedi Gece heyecanla.  Dikkatlice bir insanın yanlamasına geçebileceği kadar açtılar. Gece girecekken tuttu onu Salih "Sen bekle bir bakayım ne var ne yok." dedi adam silahını çıkarıp girerken, ardından Kemal onun peşinden Gece ve Metin süzüldüler içeri.

" dedi adam silahını çıkarıp girerken, ardından Kemal onun peşinden Gece ve Metin süzüldüler içeri

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Çukur'da Bir GeceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin