Bölüm 53

630 33 1
                                    

53.BÖLÜM
Yamaç kucağında günlük kumsalda oturuyordu. Son cümleyi tekrarlayıp duruyordu kendi kendine. "Öldün sen...Ben götürdüm seni morga koydum." Dedi acıyla. Etrafına bakındı. Sahil kalabalıklaşmaya başlamıştı. Hemen yanından el ele geçen bir çiftin arkasından baktı. "Sadece bu olmak istedik lan." Dedi acıyla. O esnada omzuna dokunan elle irkildi. "Sakin ol şampiyon." Diyerek yanına çöktü Güneş. "Uyumadın dimi?" diye sordu adama bakarak. Yamaç bakışlarını kaçırdı. "Uyumadın tabi. Bak Yamaç yaşadığın çok ağır bir depresyon tamam diyeceksin daha öğrencisin falan ama zaten bunu anlamak için psikolog olmaya gerek yok ki. Bak o not hep vardır ama beynin kendini öyle kapatmış ki istediğini istediğin zaman algılıyorsun. " elini adamın koluna koydu "Gece öldü Yamaç. Bunu sende bende biliyoruz." Dedi sessizce. Kız Gece dediği an bakışlarını kızın gözlerine dikti Yamaç. Uzun uzun baktı "Biliyorum. Gece, Sena, Akşın ... Babam hepsi öldü." Dedi sessizce ve ekledi "Benim yüzümden." Güneş gözlerini devirdi "Tamam hadi kalk artık. Bu sıcakta burada bu hırkayla haşlanırsın. Gel kulübeye gidelim üstünü değiş kafeye gidip kahvaltı yapalım. Hem sana havuçlu kekte yaparım." Diyerek ayağa kalktı. Birkaç dakika sonra kulübeye geldiklerinde Yamaç kapının önünde dikilen Aliço'yu görüp donup kaldı. Yamaç'ı gören Aliço ise mutluluktan uçuyordu. "Yamaaaçç" diyerek koştu adama doğru. İki arkadaş özlemle kucaklaştılar. Önce kollarını hiç ayırmadan hüngür hüngür ağladılar. Ardından kahkahalarla gülüp çözüldüler birbirlerinden. "Aliço'm sen beni nasıl buldun?" dedi Yamaç neşeyle. Tam cevap vermek için ağzını açmıştı ki "Gerçi sen Aliço'sun buldun tabi." Diyerek lafını kesti Yamaç. "Gel Aliço." Diyerek adamı kolunun altına alıp kulübeye doğru yürüdü Yamaç. Gece bir süre izledikten sonra saklandığı yerden çıkıp mahkemeye gitmek üzere uzaklaştı. Ama o an onu izleyen bir çift mavi gözün farkına varmamıştı. Güneş, gözlüklerini takıp uzaklaşan kızın ardından dehşet içinde bakakalmıştı.

Akın kapının önünde eğilmiş ayakkabılarını giymeye çalışırken Sultan kollarını bağlayıp dikildi başına

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Akın kapının önünde eğilmiş ayakkabılarını giymeye çalışırken Sultan kollarını bağlayıp dikildi başına. "Çıkışta hepsini topla buraya getir." Dedi emrederek. Akın önce afalladı ardından neden bahsettiğini anlayıp toparladı. "Tamam babaanne." Diyerek montunu alıp çıktı. Aslında niyeti mahkemeye gitmek değildi ama Sultan'ı çiğneyemezdi. Hele hele Gece ortalarda dolanırken şuan kendisine tam destek veren babaannesi ile arayı bozmak hiç istemezdi. Akın'ın ardından salona dönüp baygınca oturan kadınlara döndü. "Kalkın toparlanın Ayşe sen bana yardım et börek açalım. Karaca, Damla siz sarma sarın. Saadet çocuğu Cennet'e ver sende yemeklere bak kızım." Diyerek mutfağa yürüdü. Kadınlar sakince söylediklerini yapmaya koyuldular. Saadet keyifliydi. Ayşe için durumun bir farkı yoktu. Karaca babası için sevinirken Cumali amcasını düşünüp üzülüyordu. Sultan bir evladına kavuşup öbürünün sonsuz hapsinin onaylanacağı için karmakarışıktı. Damla süzgeçteki yaprakları sıkarken dalıp gitmişti. Avcundaki kalbiydi sanki. Tanıdığı birkaç avukatla görüşmüştü Cumali için ama bir sonuca varamamıştı. Çaresi yoktu Cumali Koçovalı müebbet hapse mahkum edilecekti. Gözüne dolan yaşı sildi belli etmemeye çalışarak. Diğerleri farkındaydılar kadının kederinin ama çaresizlik tek kelime dahi etmelerine müsaade etmiyordu.
Akın duruşma salonunun en arkasında oturuyordu. Medet abisini daha net göreceği bir yer seçti kendine. Ardarda Cumali, Selim, Salih, Emmi, Metin, Kemal, Celasun ve Meke girdiler içeri. Hepsinin gözü izleyici koltuklarını taramıştı ama Medet ve Akın'dan başka kimse yoktu. Duruşma toplam yirmi dakika sürmüş Cumali dışındakilerin tahliyesine karar verilmişti. Kimse sevinemedi. Hakim Cumali Koçovalı için ağırlaştırılmış müebbet deyip dava kapanmıştır emrini verince çıt çıkmadı salonda. Gardiyanlar onu ayrıca alıp çıkarırken salondan dimdik durdu. "İyi bakın kendinize. Allah'a emanet." Diye bağırarak cezaevi aracına binip gitti.

Çukur'da Bir GeceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin