52.BÖLÜM
Karaca odanın içinde bir sağa bir sola gidip geliyor bir yandan da Gece'yi arıyordu. "Yok yenge açmıyor. Ben gidiyorum en azından bir fotoğraf video bir şey çekerim de elimizde bir kanıt olur." Diyerek dışarı çıktı Karaca. "Karaca dur." Diye seslendi Damla ama kız çoktan bahçenn arka bölüme geçmiş köşede onu bekleyen Duygu'nun motoruna binmişti. Birkaç dakika içinde Güvercin sokaktaki mekana geldiler. Sessiz olmaya özen göstererek çatılardan dolaşıp deponun karşısındaki binaya sızdılar. Mekanın kapısına yanaşan kamyondan koliler indiriliyor adamlar elden ele büyük bir sessizlik içinde içeri taşıyorlardı. "Ne ki bunlar?" diye sordu Duygu. " Silah, uyuşturucu hatta bellki tarihi eser kim bilir." Dedi Karaca. Binanın birinci katının merdiven penceresinden bakıyorlardı. Karaca bir kez daha tuşladı Gece'nin numarasını ama yine sonuçsuz kaldı. O sırada deponun girişinde Akın göründü. "Kanka kusura bakma ama şerefsiz bu." Dedi Duygu. Karaca üzüntüyle salladı kafasını. Birkaç dakika sonra Akın'ın ardından çıkan adamı görünce garip bir üzüntü duydu. "Bu çam yarması kim?" diye sordu bu defa Duygu. Yutkundu Karaca "Azer o Azer Kurtuluş." Dedikten sonra cep telefonunu çıkarıp akın ve Azer'i yanyana gelecek şekilde çekmek için pozlama yaptı. Ama hesaba katmadığı bir şey olmuştu. Telefonun flaşı patlayınca Akın ve Azer onları fark etmiş olduklara yere doğru koşmaya başlamışlardı. "Karaca sen dur." Dedi Duygu merdiven boşluğunu göstererek "Buraya gir saklan. Ben onları peşime takıp sürüklerim." Dedi. Karaca çok korkmuştu "Olmaz saçmalama seni bulurlarsa öldürebilirler bile." Dedi. Duygu kızı boşluğa itip yukarı koştu "Unuttun mu kızım ben çatıcıyım." Diyerek sert adımlarla yere vurarak yerini belli edip yukarı doğru koşarak gözden kayboldu. Karaca olduğu yerden bir şey göremiyordu ama en az dört adamın yukarı geçtiğini fark edip bekledi. Sesler tamamen kesilince usulca saklandığı yerden çıkıp aşağı indi. Kamyon gitmişti. Görünürde kimse yoktu. Sessizce demir kapıdan çıkıp sokağa döndü. Birkaç adım atmıştı ki bir el ağzını kavrayıp kızı duvara yapıştırdı.Karaca korkudan büyüyen gözlerle baktı adama. Azer bilindik şivesiyle parmağını sallayarak "Bak elimi çekiyorum sakın bağırayım deme senin zararına olur." Diyerek uyardı kızı. Karaca gözleriyle onayladı adamı. Azer yavaşça indirdi kızın ağzını kapatan elini. "Karaca... Karaca Koçovalı. Yine karşılaştık he?" dedi adam gülerek. "Azer... Azer Kurtuluş o şeytan suratını yine gördüm he?" dedi Karaca adamı taklit ederek. Azer bozulmuştu. "Ne arıyordun orada neden fotoğrafımızı çektin?" diye sordu adam. Karaca dikleşti "Hani burası benim mahallem ya istediğim yerde olurum. Asıl senin ne işin var burada?" diye sordu. Azer kızı süzdü. "Siz Koçovalı kadınları hep böyle dik başlı mısınız? Eskiden biriniz ile bir hafta kadar geçirmişliğim var da oradan biliyorum. Maşallah dil hep pabuç kadar." Dedi. Karaca kanının damarlarında kaynadığını hissetti. "Koçovalı kadınlarının adını ağzına alırken besmele çek lan. " diyerek açmıştı ki ağzını sokağın başında Akın göründü. Azer bir kıza bir yaklaşmakta olan adama baktıktan sonra ani bir refleksle kızı çekip hemen arkasında duran demir kapıdan içeri itti. "Akın kardeş bulabildin mi birşeyler?" diye bağırarak adamın ilgisini kendi üstüne çekti. Karaca demir kapının ardında durup az önce öldürmek istediği adama minnet dolu gözlerle baktı. "Yok kaçtı şerefsiz. Burada kimse yok anladığım kadarıyla." Dedi Akın. Azer kısacık bir an durup "Yok dolaştım sokağı benim kardeşlerde alt tarafa indi gel gidip bakalım."diyerek Akın'ı kolundan tutup yolun aşağısına çekti. Karaca derin bir nefes bırakıp adamların uzaklaştığından emin olunca kapşonunu yüzünü de kapatacak şekilde örtüp çıktı binadan.
Gece Aliço'nun orada koltukta uyuyup kalmıştı. Aliço sehpadaki bardakları alırken bir tanesini düşürünce sıçrayarak uyandı. "Özür dilerim lütfen." Dedi Aliço mahcubiyetle. "Önemli değil Aliço'm" derken Gece telefonun yanıp sönen ışığını fark etti. Karaca'dan 23 Damla'dan 17 cevapsız arama vardı. Tam Karaca'yı arayacaktı ki Damla yeniden aradı. Korkuyla cevapladı telefonu. "Ne oldu?..... Neee?... Geliyorum hemen." Diyerek fırlayıp gitti.