"Bu nasıl iş lan?" dedi Cumali elini masaya vurarak. Kimseden çıt çıkmıyordu. Gece dokunsalar ağlayacak moddaydı. "Benim yüzümden." diye mırıldandı. "Ne senin yüzünden Allah aşkına? Hadi İtalyan senin işin diyelim Azer nereden çıktı? Çekme üstüne tüm olayı." diyerek teselli etmeye çalıştı Selim. O zamana kadar sessizliğini koruyan İdris tespihini sallayıp ayağa kalktı. "Yapacak bir şey yok. Malınızı yapıp teslim edeceksiniz. Sonrada bu defter kapanacak." diyerek çıktı kahveden. Gece tavrın kendisine olmadığını biliyordu ama ezilmekten de kendini alamıyordu. Salih yanına gelip "Tamam be kızım harap oldun. Yani ben seni hiç böyle düşünmemiştim sen baya ağlak çıktın ha. Kalk hadi kalk Saadet ablan bekliyor seni evde. Git dinlen biraz." dedi kolun tutarak. "Olmaz atölyeye gitmem lazım az kaldı gidip bitireyim." dedi Gece burnunu çekerek. "Yavvv yakışıklı orda zaten babamda duyduğuna göre ben gidip yardım edebilirim biraz. Gece haydi kızım haydi." diyerek kapıya doğru itekledi kızı. O esnada Yamaç gelmiş aracından iniyordu. "Nereye kayboldun sen?" dedi Gece ellerini beline koyarak. "Ufak bir işim vardı hallettim geldim.Sen nereye ?" dedi göz kırparak. "Eve gidiyor o al götür." diyerek araya girdi Salih. İki kardeş kısa bir an bakıştılar. Gece'nin gözünden kaçmamıştı ama üstelemedi.
Gece gözlerini açtığında hava kararmıştı. Hafif kıpraşınca yatakta yanında yatan Yamaç'ı fark etti. Dirseği üstünde doğrulup ay ışığında adamın yüzünü izlemeye koyuldu. Eskiden hiç sakal bırakmazdı şimdi en az on günlüktü sakalları. Saçları hep uzundu eskiden, kucağına yatırınca oynamayı çok severdi dalgalarıyla şimdi o dalgalar ön kısımlarda bir iki tutamdı. Küçük dudakları sıralı kirpikleri hafızasına kazırcasına baktı uzun uzun. Bir süre sonra homurdanarak öbür tarafına döndü Yamaç. Toparlandı Gece "Ne? Ne dedin anlamadım?" dedi "Birazda diyorum sağ profili döneyim oradan izle." dedi adam gözlerini açmadan. Gece yastığı alıp basınca yüzünce panikle bağırdı "Tamam tamam ne kızıyorsun seyir zevki yaşattım sana." güldü Gece eğilip yanağına dokundu "Koçova'nın Yamaç'ı ukalalıkta sınır tanımıyorsun."
Aşağı indiklerinde herkes sofradaydı. "Sen ne zaman geldin?" diye sordu Sultan Gece'yi süzdükten sonra Yamaç'a dikmişti gözünü. "Anne ne bilim kaç saat oldu uyumuşum biraz iyi oldu." dedi Yamaç kadına bakmadan direk sofraya oturmuştu. "Ver paşam çorbanı koyayım. Hem Sultan anne bugün şekerpare yaptı sen pek seversin doyur karnını getireyim." dedi Saadet konuyu savuşturmak için. Gece oturup oturmamakta kısa bir an tereddüt ettikten sonra Karaca'nın yanına geçti. "Maşallah güzel uyumuşsunuz." dedi Sultan bu defa Gece'ye bakıyordu. "Hehhh yediniz ayvayı geçmiş olsun." dedi Damla kıza eğilerek. "Uyudum anne iyi geldi." diye mırıldandı Gece. İdris karısının huzursuzluğunun farkındaydı. Bir yerde karısına hak verse de yaşadıkları anormal hayat için de gençleri de anlıyordu. "Tamam Sultan ayıldı çocuklar zorlama." dedi hiç bakmadan. Sultan mesajı almış susmuştu ama bu konuda içi rahat değildi. Gece'yi çok seviyordu istiyordu da oğluyla olmasını ama Gece diğerleri gibi değildi. Bu durumun Yamaç'a zarar vereceğini düşünüyordu. Oğlunun dönüp dönüp aynı acıları yaşamasını istemiyordu.
Akşamın devamı sakin geçti. Ailecek tatlılar yenilip çaylar içildi. Gece'nin aklı atölye de kalmıştı çaktırmadan Yamaç'a mesaj attı.
-Beni atölyeye götürür müsün?
-Salih hallediyor. Rahat ol.
- Yamaç lütfen!
-Bir kere de sözümü dinle.
- Kaçayım mı?
-Boş ver şimdi malı atölyeyi on dakika sonra uykum geldi de kalk. Seni bir yere götüreceğim.
Gece tek kaşını kaldırıp baktı adama.
-Bakma öyle hadi.
Gece koltukta esnemeye gerinmeye başladı. "Saadet abla anahtar nerede ben gidip uyuyayım kendime gelemedim hala." Dedi Gece. Saadet anlamıştı hemen uzattı "Al kuzum ben mutfağı toplayıp geliyorum arkandan." dedi. Herkese iyi geceler dileyip çıktı Gece. Dış kapıya gelip beklemeye başladı.
-Geldim ben.
-Tamam şimdi eve gir yat. İyi geceler.
Gece inanamayarak bir daha okudu mesajı. "Şaka herhalde." diye mırıldandı kendi kendine
-Yağmur arttı neredesin hadi ya!
- Kızım gidip yatsana.
Şok olmuştu Gece. "Senin evine de , uykuna da , yatağına da..." derken "Eeee ...?" diyen Yamaç'ın sesiyle irkildi. "Hadi atla gidiyoruz." diyerek güldü adam. Kız kısa bir an baktı adama bir kez daha aşık olmuştu..
