89.BÖLÜM 8 Saat Önce "Yamaç abi bu Adem Nazım'ın yanındaki adamlardan biri hatta başı gibi bir şey." Dedi Celasun kahvenin önünde yanında duran adamı göstererek. "Eeeee?" dedi Yamaç ellerini arkasında birleştirerek. "Yamaç Bey Nazım ile olan mevzularınızdan az çok haberdarım. O it soyu ne ceza hak ediyorsa verilmesinde elimden geleni yapacağım." Dedi Adem kafasını eğip. "Neden?" diye sordu Yamaç. "Bıktım çünkü onun insanları küçümsemesinden bizi devamlı aşağılamasından. " diye yanıtladı Adem. "Yamaç Celasun ile göz göze geldi "Abimler nerede?" diye sordu. "Abi Cumali abi eve geçti Selim abi meyhanedeymiş Akın ona bakmaya gitti. Salih abi evde zaten." Dedi çocuk. Yamaç elleri arkasında bir sağa bir sola volta attı bir süre. "Sana neden güveneyim?" diye sordu sonunda adama dönüp. "Abi ister güven ister güvenme kendimi sana nasıl ispat ederim bilmiyorum ama tüm kalbimle kelle koltukta geldim yanına. Sana verdiği zararları biliyorum. Sabah ki bomba olayı mesela ben kurdum bile isteye tesiri az kurdum çünkü bu şeytan herifin cezasını kesecek biri lazım." dedi Adem. "Neden ben?" dedi Yamaç adamın gözlerinin içine bakarak. "Sen çünkü bildiğim karşısında duran bir sen varsın." Dedi adam. "Madem bu kadar şikayetçisin neden ona çalışıyorsun hala? Çık git gelmiş benimle intikam planları kuruyorsun." Deyip kahveye girdi Yamaç. Adem peşinden koşup içeri girdi "Çünkü elimden başka iş gelmez benim. Beceremedim tutunamadım şu hayatta izin de vermediler zaten. Bu adam en azından daha kaliteliydi sokak altı kabadayısı değildi. Evet belime silah koymuştu ama yakalansam hemen kurtarırdı paçamı. Filler tepişirken olan çimenlere olur hep ben çimen olmaktan başka bir şey yapamazdım evet ama en azından kazanan fil benim ki olurdu onun yanında." Dedi. Yamaç adama döndü "Gece nerede biliyor musun?" diye sordu. "Şu mavi gözlü kızı diyorsun sanırım." Dedi adam. Yamaç gözleriyle onayladı "Bilmiyorum Nazım'dan başka kimsenin bildiğini de sanmıyorum. Bir gece alıp gittik kızı birilerine verdi ondan sonra görmedim. Muhtemelen sen saldıracaksın diye kendi güvenliğini sağlamak için yaptı."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Peki bana nasıl yardım edeceksin peki?" diye sordu Yamaç. "Nazım yalnız ve boş olduğu vakit gel paketle." Dedi Adem. Yamaç hala ikna olmamıştı ama adam garip bir şekilde güvende veriyordu ona. Adem telefonunu çıkarıp Yamaç'a uzattı "Al abi buraya yaz numaranı ben ortamı bulunca haber edeyim sana. Haklısın güvenmiyorsun bana ama aklının bir köşesine yaz beni." Dedi. Telefonu Celasun alıp yazdı numarayı. Adem başıyla selamlayıp çıktı kahveden. "Sana neden güveneyim? Onca şeyden sonra Sarp'ı satacağına nasıl inanayım?" diye sordu Cellino. Gece koltukta doğrulup oturdu. "Ben... artık kök salmak istiyorum. Huzur bulmak mutlu olmak ve bunları Yamaç ile yapabilirim benim limanım o." Dedi. "Yamaç... Şu daha önce misafir ettiğim yine Sarp'ı ararken." Dedi Cellino. Gece kafasıyla onayladı adamı. "Evet Sarp kıymetli benim için yalan yok ama çok sıkıldım bu işlerden. Ben... biz sadece bir sahil kasabasında yan yana yaşlanmak istiyoruz tek planımız hayalimiz bu.ama işte sen di Nazım'dı bir türlü bitmiyor. Eğer bu şekilde son bulacaksa ben razıyım olacaklara. Olsun ve bitsin." Boğazı düğümlenmişti. "Yani kendi mutluluğun için arkadaşını kendi ellerinle ölüme göndereceksin?" diye sordu bu defa adam. "Bilsem ki Sarp mutlu bilsem ki oda kuruyor hayatını aklımın ucundan bile geçirmezdim. Ama şartlarımız aynı değil. O sırtında çantası şehir şehir gezecek yine. Öyle yada böyle başını yine beladan belaya sokacak. Ama benim bir şansım var hayat kurmak için." Dedi Gece gözüne dolan yaşları savuşturmaya çalışarak. "Yani Yamaç için Sarp'ı bana veriyorsun?" diyerek bacak bacak üstüne attı Cellino. "Hayır Yamaç için dünyaları yakabilecek olsam da bu onun için değil bu kendim için." Diye karşılık verdi Gece. Adam bir süre sessizce kızı süzdü. Durumdan rahatsız olan Gece "Tamam yeter ne yapıyorsan yap kendi imkanlarınla ortaya çıkarabilirsen tabi. Bak kaç gün oldu yok piyasada demek ki ben de onun için umduğumuz kadar değerli değilmişim." Diyerek ellerini saçlarında gezdirdi. "Peki dediğin gibi olsun. Benim Nazım'ı sana getirmem on dakika ama sen Sarp'ı nasıl ortaya çıkaracaksın?" dedi Cellino bu defa.
