Lea kapıda duruyordu, bakışları durgun olsa bile ifadesi, her erkeğin kalbini titretecek kadar büyüleyiciydi.
İki hafta önce, kapalı kapı eğitiminden çıkmıştı. İlk olarak Nicolası aramıştı fakat, bir formasyonun içinde, kendisini dış dünyadan izole etmişti. Bir kaç gün boyunca konaktan ayrılmadı, Dean, Axel ve Lamar dan Akademi hakkında bilgi aldı ve kişisel hizmetçisi Judy'i göndererek Akademiyi tanımasını istedi.
İki gün sonra ise Sevrius, Dünya Aziz Alemine atılım yaptı ve kapalı kapı eğitiminden çıktı. Bu süre zarfında Lea, özellikle Judy ve Lamar dan olmak üzere, Akademi ile ilgili bilgi edinmişti. Duyduğu her şey, onun için olağan üstüydü ve merakına yenik düştü. Bir sabah, yanına Judy'i alarak konaktan ayrıldı. Ne Dean, Ne Axel ne de Sevrius onun konaktan ayrıldığını biliyordu.
Kapalı Kapı Eğitiminde yaşadığı gelişim onu eskisine nazaran daha gizemli, hatta biraz mistik bir hale sokmuştu. Adeta cennetten düşmüş bir tanrıça gibiydi, bakan herkesi büyüleyen güzelliğinin yanında yaydığı olağan üstü asil aura ve yaydığı olağanüstü mistik koku kısa süre içinde Simya Bölümünde ki bir çok kişinin dikkatini çekmişti.
Akademi öğrencilerinin giydiği cübbeyi giymediği için kısa sürede onun bir öğrencinin hizmetçisi olduğunu varsaymışlardı. Bununla yetinmeyip, onun bir cariye olduğunu düşünmüşlerdi. Herkes hayranlıkla ona baksa ve onu arzulasa da Simya Bölümünde bir çok başka bölüme hizmet eden öğrenci vardı. Kısa süre içinde, bu krallıkları yıkacak kadar güzel kızın varlığı diğer bölümlere yayılmıştı.
Akademinin asillerle, güçlü dahilerle dolu olduğu düşünüldüğünde ise, hangi kudretli erkek, böyle bir tanrıçayı istemezdi ki? Öncelikle, hizmetçilerini gönderdiler, gelen onaydan sonra ise kısa sürede öğrencilerin kendisi gelmeye başladı.
Simya Bölümünde ki, öğrenciler ise buruktu. Bu güzellik onların bölümündeydi ve diğer bölümler onu elde etmek için sıraya geçmişti fakat acı verici tecrübeyi henüz deneyimlememiş olanlar için, o sadece olağan üstü bir güzellikti.
Lea ve Judy, günlük olarak, belli saatlerde Akademide dolaşmaya başladı, Akademide garip bir sistem kendiliğinden oluşmuştu. Kimse ilk adımı atan kişi olmak istemiyordu zira, Lea tarafından geri çevrilme korkusu bir yana, birde ilk adımı atan kişi, diğerlerinin ortak düşmanı haline gelecekti.
Günler günleri kovalarken, sapkın kalabalık, Lea'nın güzelliği, mistik kokusu karşısında daha da takıntılı hale geldi, günlerini antrenman yapmak yerine, konağın önünde gerçirmeye başladı. Bazı öğrenciler, biraz daha akıllı davranıp, hizmetçilerini konağın önünde bırakıyordu fakat Lea çıktığı anda hizmetçileri tarafından çağrılıyorlardı.
Mürekkep siyahı saçları, ufak yüzü, dolgun dudakları, kusursuz fiziği ve çıkık kalçaları ile her erkeğin hayallerini süsleyen gökten düşmüş bu tanrıçanın ne kadar zalim olabileceğini iste deneyimleyen, beklenmedik bir şekilde Karanlık Kilisenin bir üyesi olmuştu.
Sapkın kişilikleri ile tanınan karanlık kilise müritleri, Lea dan haberdar olduktan sonra, kendisini üstün gören Dünya Aziz başlangıcında bir öğrenci Lea ya yaklaşma cesareti göstermişti.
İlk adımı atan kişi olarak gurur doluydu, aynı zamanda red edilmeyeceğine inanıyordu zira o bir öğrenciydi, Karanlık Kilisenin bir üyesiydi ve geleceği parlaktı. Simya Bölümünde öğrenci olan birisinin cariyesini elde etmekte ne var diye düşünmüştü fakat sonuç korkunçtu.
Lea ya yaklaşıp, onu taciz etmek istemişti, ilk hamle olarak koluna uzanıp onu tutmaya çalıştığında ise, bedeninin kontrolünü kaybettiğini hissetti, adeta donup kalmış gibiydi. Sonra buz gibi yeşil gözlerin üstüne sabitlendiğini gördü. Sonrası ise, zalimliğin gerçek anlamı olabilecek bir sahneydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaderimi Kendim Yazarım! (2.Kitap-Kanlı Yol)
Fantasy'Herkes zirveye tırmanırken ben zirveden düştüm. Herkes çalışırken ben sadece eğlendim. Herkes ter dökerken, ben sadece güldüm. Şimdi, orduda sıradan bir kaptan oldum. Hayat bana acımasız davranmadı, kaderimi kendim yazdım! Bir defa daha yazmak iste...