123.Bölüm: Ölümsüz Mağarası (12)

4.5K 496 20
                                    

Nicolas tereddüt etti, bir haftadır buradaydı ve şelalenin yarı donmuş olmasına rağmen, buzun altında sürekli su akışı olduğunu biliyordu. Şelalenin altında ki gölet tamamen kalın buz takabasıyla kaplıydı ve sürekli yağan kar çoktan üstüne yarım metrelik beyaz bir örtü çekmişti fakat Nicolas bir nehir hala hatırlamadı.

İlk aklına gelen bir yer altı kaynağı olmuştu, belki suyun yer altından bir kaynağa aktığı ve oradan kanallarla başka yerlere taşındığı oldu. Bu ona mantıklı bir seçenek gibi gelse de kaşlarını çatmadan edemedi.

Başkaları bilmeye bilirdi fakat o Ölümsüz Mağaraların özelliğini biliyordu. Ölümsüz Yetiştiriciler, mağaralarını kurma konusunda çok titizlerdi ve kendi öz çekirdeklerinin bulundurduğu elementin dışında başka yoğun element kaynakları istemezlerdi. Bu onların ekimine zarar veren veya kalitesini düşüren bir tür engeldi. 

Nicolas bu Ölümsüzün bir Ölümsüz Silah Arıtması yaptığını zaten biliyordu, bu dağda ki madenler bunun kanıtıydı ayrıca bu madenlerin boyutlar, çeşitleri ve kullanım miktarlarını hesaplayınca Nicolas bu kişinin toprak elementine sahip, metal grubundan bir Ölümsüz olabileceğini tahmin etti. 

Haliyle çevresinde yoğun miktarda su elementi içeren bir su kaynağının bulunmasına izin vermeyecekti, bir şelale veya ufak bir göl sorun değildi fakat bir yer altı su kaynağı sorun teşkil edecek kadar büyüktü.

Bu durumda Nicolas bu Ölümsüzün böyle bir kaynak varsa bile, çoktan farklı bir yere yönlendirdiği yada tamamen yok ettiği sonucuna vardı. Eğer geçmişten kalma bir nehir yolu olsa zaten Nicolas bunun izlerini görürdü, binlerce yıl önce kaybolsa bile hala nehir taşları, nehirde yaşayan tatlı su balıklarının fosillerin den veya iskelet kalıntılarından bulabilirdi. En kötü, toprağın renginden ve şeklinden anlayabilirdi ama nehir yoktu. Tem ihtimal yer altı kaynaklarıydı fakat Ölümsüz Mağarasının etrafında bulunmaması lazımdı.

Nicolas harekete geçmeden önce bir süre düşünmeye devam etti. Gidip kontrol edebilirdi fakat Nicolas bütün kıtaya bir uyarı vermişti şuan kimin onu gizlice izlediğini bilmiyordu. Siyah Nilüfer Organizasyonu güçlüydü fakat bir tane bile Aziz Tanrı Alemi uzmanları yoktu.

Haliyle gökyüzünde Aziz İmparatorların ulaşamayacağı noktalarda bazı kişiler Nicolası takip ediyor olabilirdi. Zaten bu sebeple bir süredir maskesiz hareket bile etmiyordu.

Şuan o Kuzgun İmparatordu. Nicolas tereddütlü ve düşünceli bir şekilde duraksayıp düşünmeye devam etti. Aklı aynı bir makine gibiydi, şuana kadar gördüğü her şeyi ve araştırmalarının sonuçlarını hızlıca işleyip, suyun nereye gittiğini anlamaya çalışıyordu.

Dakikalar sonra Nicolas dudağı hafif seyirdi, "Bir çeşit transfer hazinesi veya depolama nesnesi olabilir mi? Eğer öyleyse, kapasitesi ne kadardır? Bu şelale uzun zamandır var olmalı, vadinin yapısına bakılırsa en azından 5.000 yıldır burada..." Nicolas Ölümsüz Mağaranın sandığından daha karmaşık olduğunu hissetti ve aklında bir soru belirdi.

"Kim Ölümsüz Mağarası haberlerini yaydı ?" Nicolas bu söylentinin nasıl başladığını bilmiyordu fakat bir haftadır bu dağdaydı, vadiye ve şelaleye bakmamış olsa bile aptal değildi, gözle görülecek bir şey olsa binlerce defa bulmuştu. Gizli bir geçit hissedemedi, enerjide en ufak dalgalanma yoktu.

Bir formasyon kurulsa, enerji akışından takip edilirdi veya güçlü bir nokta bulunmasa zaten enerji çıkışı olurdu fakat hiç biri yoktu. Nicolasın yüzü yavaş yavaş ciddileşirken son zamanlarda gelen haberleri düşündü.

"Bir göksel felaket, muhtemelen bir günahkarın cezalandırılması. Bir Göksel Yin Fiziği ve bir Ölümsüz Mağarası... Üçü bağlantılı görünmüyor fakat..." dedi tekrar duraksayıp aklından bilgileri geçirdi.

Kaderimi Kendim Yazarım! (2.Kitap-Kanlı Yol)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin