Siyah Cübbeli Konferansında yaşananların haberi bütün akademiye hızla yayıldı. Sayısız öğrenci duyduklarına inanamamıştı, Nicolas ile düşman olanlar pişmanlıkla doluydu. Şato Birliğinde matem havası vardı. Birliğin kıdemli üyeleri toplanmış ve Nicolas Fei ile olan çatışmalarını sonlandırma kararı almıştı. Srius Birliği kıdemlileri toplanmış fakat Şato Birliğinin aksine, savaşı Nicolasın ölümü ile sonlandırmaya karar vermişti.
Karanlık ve Aydınlık Kilise ise farklı noktalarda, birbirine zıt güçler olmalarına rağmen aynı sinsi planı yapmıştı. Nicolasın Akademiden ayrılmasını bekleyeceklerdi. Buna karşın, kılıç birliği ve element bölgesi artık Nicolas ile hiç bir şekilde çatışmayacağına yemin etti. Silah Birlikleri için ise durum daha vahimdi, kılıç birliğinin aksine, onlar daha tedirgindi zira kıdemli elderleri, Nicolasın eğitmeni haline gelmişti. Bu hem utanç hemde korku vericiydi.
Sadece Simya Birliği kutlama havasındaydı, herkes mutluydu, daha kısa süre önce onları rahatsız eden birlikler geri çekilmeye başlamıştı ve bazı öğrenciler ilk defa hapları için ödeme alıyordu. Sebebi basitti, Nicolasın Zehir Ustası olması ve herkese zehir ustası olmanın yolunu öğretecek olmasıydı. Kimse, hiç kimse bu tehdit altında huzurlu zaman geçiremezdi, tek çareleri işleri rayına sokmaktı, aksi halde nasıl öldüklerini bile bilmeyeceklerdir.
Nicolas çoktan konağına gelmiş ve Lamar ile bir toplantı yapmıştı. Uzun uzun Lamar'ı övdükten sonra ona Zehir Ustası olmanın püf noktalarına dair ders verdi.
Zaman su misali akıp geçerken, konferansın üstünden çoktan bir hafta geçmişti. Siyah Cübbeli olarak Nicolasın varlığı artık görmezden gelinemeyecek kadar ağırdı, konağından ayrılmamış olmasına rağmen, bir haftadır bütün akademide sadece onun hakkında şeyler konuşuluyordu ve bu esnada Simya Birliği Bölgesinde bir duyuru yapıldı.
" Üç gün sonra öğle vakti, büyük konferans alanında Nicolas Fei 3 saatlik Zehir Ustalığı Temelleri Konferansı verecek. Saatlik ücreti 10 katkı puanı..." Nicolas hiç bir kısıtlama koymadı, hizmetli veya öğrenci hatta ücreti ödediği sürece sıradan kuşlar ve köpekler bile katıla bilirdi. Hiç önemi yoktu, tek istediği katkı puanı idi.
Bu haber hızla akademide yayıldı, talep çok fazlaydı. Bir zehir ustasının cazibesi çok fazlaydı, bir zehir ustası tıbbi simyacıdan bile bazı noktalarda daha değerliydi. Bu sebeple, haber yayılır yayılmaz akademide ki bir çok öğrenci klanlarına haber gönderdi. "Derhal, en yetenekli simyacıyı gönderin..."
10 Katkı puanı ne çok ne de azdı, ideal bir miktardı fakat bir Zehir Ustasının nadirliği düşünülürse, çok ucuzdu. Nicolasın katkı puanı bakımından zengin olacağına şüphe yoktu fakat bunu hak edip etmediği tartışılacak olursa, kimse hak etmediğini idea edemezdi.
Üç gün hızlıca geçti ve Akademide daha önce görülmemiş bir çok yüz vardı, yaşlılar veya gençler hatta Simya Birliğinin kıta da ki şubesinden gelen bir çok yetenekli gençte mevcuttu. Hepsinin tek amacı konferansa katılmaktı, bir Zehir Ustası oldukları sürece hayatlarında hiç bir şey için endişelenmelerine gerek kalmayacaktı. Zehir Ustası olursalar, Tıbbi Hap Ustası olmak çok kolay olacaktı hatta yeteneklerini başka bir boyuta bile taşıya bilirlerdi.
Bu sebeple konferans için kayıt yapıldı ve Lamar bütün ödemeyi topladı, yüzünde büyük bir gülümseme ile, konağa koşarken taşıdığı kartın rengi çoktan altına dönmüştü.
Nicolas avluda son hazırlıklarını gözden geçiriyordu. Bazı bitkileri tekrar gözden geçirdikten sonra depolama yüzüğüne koydu, ardından bir kaç Ateş Taşını dikkatlice inceledi ve onları da depolama yüzüğüne gönderdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaderimi Kendim Yazarım! (2.Kitap-Kanlı Yol)
Fantasy'Herkes zirveye tırmanırken ben zirveden düştüm. Herkes çalışırken ben sadece eğlendim. Herkes ter dökerken, ben sadece güldüm. Şimdi, orduda sıradan bir kaptan oldum. Hayat bana acımasız davranmadı, kaderimi kendim yazdım! Bir defa daha yazmak iste...