114.Bölüm: Ölümsüz Mağarası (3)

4.6K 506 16
                                    

Nicolas dikkatlice Arşın dağını incelemeye başladı. Dağ oldukça büyük olsa bile Nicolas hala hızlıydı fakat dağı araştırdıkça aslında görünenden daha özel olduğunu fark etti.

Başını eğip, ayaklarının altına düşünceli bir ifade ile baktı. "Bu bir ruh taşı kaynağı mı?" dedi Nicolas şaşkındı, dağın 270 metre derininde ufak bir Ruh Taşı Madeni vardı. Nicolas bir çok kitap okumuştu ve Ruh Taşlarının kökeninden ve elde etmenin zorluğundan haberdardı.

Bir Ruh Taşı Madeni, aynı zamanda bir tarikatın kökeni ve kaynağıydı, eğer bu dağa bir tarikat gelirse bu ruh taşı madeni sayesinde hem zenginlik hemde yetiştirme için iyi bir alan kazanırlardı. 

Nicolas bir an tereddütte kaldı fakat yeri işaretledikten sonra aramaya devam etti, Arşın Dağı gerçekten zengindi, kısa süre sonra küçük ölçekli bir altın damarı buldu, Nicolas için altının pek önemi olmasa da, bu küçük altın damarında en azından 50 Milyon Altın değerinde altın vardı. Bir çok şirket böyle bir madeni kazmak için tesis kurmaya istekli olurdu.

Nicolas, Siyah Nilüferin bu madenle ilgilene bileceğini düşündüğü için yerini aklına yazdı ve aramaya devam etti. Arşın Dağları bir hazine dağı gibiydi, bazı ufak safir ve yakut yatakları, ayrıca bir kaç ufak altın madeni daha keşfetmişti. Özellikle dağın eteklerine yaklaşıkça keşfettiği madenlerin sayısı ve kalitesi artmaya devam ediyordu.

Yerden 1.150 metre yüksekte Nicolas bir defa daha duraksadı, çoktan 15 saat geçmişti fakat yorgunluk belirtisi yoktu, aksine yüzünde bir defa daha gülümseme konmuştu. "Başka bir ruh taşı kaynağı...Bu sefer bir köke de sahip... Bu madenden bir kaç milyon orta kaliteli ruh taşı alınabilir. 1 buçuk Yıldızlı güçler bu maden için savaşa bile girer." Nicolas Arşın Dağlarının oldukça ilginç olduğuna emin oldu, toprak aslında pek çok hazineyi saklıyordu. Sadece bir dağın üçte birini araştırmıştı ve çoktan büyük miktarda hazine bulmuştu.

Fakat hiç birisi Ölümsüz Mağarasının değeri ile kıyaslanamazdı. Ölümsüz mağarada bulacağı herhangi bir şey, dağ kadar ruh taşından daha değerli olacaktı. Nicolas Ruh Taşı kaynağının konumunu zihnine kazıdıktan sonra aramaya devam etti.

Saat akıp geçti, ikinci günün sabahında Nicolas bazı ufak gümüş madenleri keşfetti, bu dağda neden bu kadar cevher olduğunu anlayamamıştı, özellikle bulduğu cevherlerin çoğu bir arada bulunması zor olan türlerdendi. Nicolas özellikle büyük kalay ve bakır madenlerine büyük ilgi göstermişti. Ufak bir kazı yapıp, Bakırın ne kadar derine indiğini görmek istedi fakat 1.000 metre derine girdikten sonra bile hala bakır madeninin sonuna gelmediğini hissediyordu. 

Bu bakır madeninin maddi değeri milyarlarca altından fazlaydı. Ölümlü Dünyada bu bir altın yatağından çok daha kıymetliydi, altın madenleri nadirdi ama kullanımı çok azdı fakat bakır madenleri çok yaygın olmasına rağmen, büyük rezervler yoktu, ayrıca ölümlü veya ölümsüz olsun, her zeki varlık bakır madenini bir şekilde kullanıyordu.

"Bu fena değil..." dedikten sonra tekrar konuştu. "Di Fan..." ve aynı anda bir bulanıklık Nicolasın önünde belirdi.

"Usta... Emredin" dedi Di Fan saygıyla diz çöküp.

"Siyah Nilüfer'in maden işletmesi var mı?" dedi düz bir tonda. Di Fan, Nicolasın bütün dağı karış karış aradığını biliyordu ama bu sorunun sebebini tam çözememişti, ne bulmuş olabilir ki? diye düşündü.

"Usta Rapor veriyorum... Kırık Lotus Grubu aslen mücevher, cevher ve maden üstüne çalışır." dedi hızlıca.

"İyi... Lao Krallığı ile temasa geçsinler ve Arşın Dağlarını satın alsınlar. " Nicolas tek nefeste emretti. Di Fan biran sersemledi, normal zamanda Arşın Dağlarını satın almak önemsiz bir mesele olurdu fakat Ölümsüz Mağarası varken, artık çok zordu fakat Di Fan hala mümkün olduğunu biliyordu.

Kaderimi Kendim Yazarım! (2.Kitap-Kanlı Yol)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin