Nicolas ürperdi geri çekilmek istedi ama bedeni sözünü dinlemedi. Eski ve yeni yaraların hepsi açıldı adeta musluktan akarmış gibi bedeninden kan akıyordu enerjisi neredeyse tükenmişti. Ölüme çok yakındı ama vazgeçmeye istekli değildi.
Bu sırada toz bulutu sanki süpürülmüş gibi dağıldı ve içinden köy koruyucusu çıktı hala insan gibi görünüyordu ama teni açık mordu ve göz bebekleri tamamen mordu korkutucu bir görünüme sahipti. Beyaz dişlerini gösterirken ağzından beyaz dumanlar çıkıyordu.
Daha önce aldığı yaların hepsi iyileşti yara izi bile yoktu ve gücü aşırı yükselmişti. Nicolas ölçmek istese bile anlamı yoktu bu seviye algısının üstündeydi.
"Deva ?" diye sordu kendi kendisine ve çaresiz hissetti. Bir deva ile nasıl savaşa bilirdi ama sonra köy koruyucusunun bedeninden yayıla enerjiyi hissettiğinde göz bebekleri yerinden çıkacak kadar büyüdü.
"ŞEYTAN!" dedi inanamayarak adeta bedeni şeytani auraya tepki vermek gibi kaynamaya başladı enerji merkezinde ki kan kırmızısı çekirdek inanılmaz bir hızla döndü ve muazzam bir kan enerjisi yaymaya başladı.
Nicolasın bedeni kanından gelen inanılmaz bir güçle sarıldı ama bu güç aynı zamanda onun hayat enerjisini tüketiyor gibiydi.
Nicolasın omzunda ki altı santim çapında ki delik bir anda kapandı o kadar hızlı kapandı ki gözle takip etmek bile sordu bütün bedeninde ki yaralar ise hızla yok oldu sanki bir anda yeniden doğmuştu. Nicolas ayağında karıncalanma hissetti ve baktığında mızrağın titreştiğini gördü.
Gümüş mızrağı tutup çekti ve aynı anda baldırında ki büyük yarık tamamen restore edildi. Nicolas içinden yükselen akıl almaz bir güç hissetmeye başladı. "Bu nedir ?" dedi inanamadı bu güç çok aşırıydı ama ömrünü tüketiyordu o kadar hızlı ömrü tükeniyordu ki Nicolas inanamadı.
"Kan enerjisi... Sen kimsin ?" bu sırada köy koruyucusu konuştu ama sesi ağzından değil sanki gökyüzünden geliyor gibiydi. Nicolas ne cevap vereceğini bilemedi ama bir şeyler farklıydı. Köy Koruyucusu artık yoktu ve bedeninde bu şeytan vardı. Nasıl ve neden ortaya çıktığını bilmiyordu fakat köy koruyucusu bir sebepten kendisini feda etti. Bunu anlamakta zorlandı köy koruyucusu ile güçleri neredeyse denkti yaraları ağır olsa bile kaçabilirdi ve Nicolasın onu kovalayacak gücü yoktu ama kendisini feda etmeyi seçti.
Nicolası öldürmeyi kendisini yok etmek pahasına istemiş miydi? Nicolasın bilmediği şey köy koruyucusunun Nicolası yok etmek pahasına köyü bile kurban etmesiydi aslında Nicolas yaşarsa köyünün Nicolas tarafından zaten yok edileceğini düşünüyordu.
"Asıl sen kimsin?" Nicolas bedeninde ki dehşet verici gücü hissediyordu şuan savaşa bileceğine emindi.
"Ben... Ben Malefer Şeytan Lorduyum... Sen kan klanından... Hayır... kokun farklı... sen bir Fei misin ? Hayır... kokun farklı... sen nesin ? Ne bir Fei ne de bir Kan sın ama ikisinin de özelliklerine sahipsin..." dedi sonra mor gözleri parladı sanki bir şey hatırlamış gibi.
"Sen... Sen osun... Sen İblissin." dedi inanamayarak. Nicolas şokla baktı ama kafası çok karıştı. "Ne saçmalıyorsun ?" diye sordu.
" Ne olduğun hakkında bir fikrin yok mu?" dedi sesi biraz alaycı ama ifadesi çok ciddiydi.
"Neden bahsettiğini bilmiyorum." dedi. Malefer beyaz dişlerini göstererek güldü. "Hahaha... Sen ve ben, bizler terk edilen yaratıklarız... Şeytanlar ve İblisler, Tanrılar ve Melekler yok ezildi hepsine insanlar sebep oldu ama sen... Sen farklısın... Sen bir ırka ait değilsin... Sen hepsine aitsin." dedi. Nicolasın kaşları çatıldı bu saçmalıkları dinlemek istemiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaderimi Kendim Yazarım! (2.Kitap-Kanlı Yol)
Fantasy'Herkes zirveye tırmanırken ben zirveden düştüm. Herkes çalışırken ben sadece eğlendim. Herkes ter dökerken, ben sadece güldüm. Şimdi, orduda sıradan bir kaptan oldum. Hayat bana acımasız davranmadı, kaderimi kendim yazdım! Bir defa daha yazmak iste...