Kaderimi Kendim Yazarım! (2.Kitap-Kanlı Yol)

15.Bölüm: Zehir Ustası (1)

Saat 10:30 da bütün öğrenciler yerini almıştı. Aydınlık ve Karanlık Kiliseleri bazı uzmanlar ve simyadan anlayan uzmanlar göndermişti. Aynı diğer birlikler gibi... Çok fazla birlik Nicolasın yükselmesini istemiyordu bu sebeple de en ufak hatasını arayan ustaların olması kaçınılmazdı.

Bir buçuk saatten uzun süren bekleyişin sonu gelmemişti. Başka bir 15 dakika sonra platformun bir kaç adım uzağında duran protokolde aynı anda dört bulanıklık oluştu. Protokolde bulunan dört koltuğun sahipleri gelmişti.

Öğrenciler bir anda ayağa fırladığında, bulanıklar da insan şeklini almıştı.

En sağda duran yaşlı adamın beyaz bir cübbesi vardı, yuvarlak bir gözlük ve ağzında piposu ile entellektüel bir figür gibi görünüyordu. O Akademinin Kıdemli Elderi, aynı zamanda Kütüphanenin sorumlusuydu. Akademide ki bütün öğrencilerin edindiği teknikler ve sanatlar onun kontrolünden geçerdi ki buda oldukça büyük bir güçtü.

Onunla ters düşmek aynı zamanda Akademi hayatını çöpe atmak anlamına geliyordu. Kütüphaneye bağlı olan diğer bölümlerde onun tarafından yönetiliyordu ki, buna 9 Kule ve diğer niyet alanları da dahildi.

İsmi Algart Simardı. Çoktan iki bin yaşına ulaşmış büyük bir figürdü. Onun yanında ise, 40 yaşlarında görünen olgun bir kadın vardı. Giydiği QiPao ile son dece çekici görünüyordu, yüzünde ki hafif gülümseme, parlayan gözleri ve pürüzsüz teni ile son derece çekiciydi. Bacaklarını gösteren yırtmacı ile bir çok öğrencinin yutkunmasına sebep olmuştu.

Ateş Elementi Birliğinin Kıdemli elderiydi, simya birliği ile yakın ilişkiye sahiplerdi zira, Simyacıların olmazsa olmazı olan Ateş Taşlarını Ateş Elementi Birliği temin ediyordu. Aynı zamanda Altın Ateş Birliğinin eski liderlerinden birisiydi, Akademi bir yana Tarikatta bile son derece saygı duyulan bir figürdü ve gücü tartışmasız en yüksekte yer alıyordu. Sadece 400 yaşındaydı, diğer Kıdemli Elderlere kıyasla son derece gençti yine de bu yaşında böyle yüksek bir konuma ulaşmayı başarmıştı.

İsmi Serina Kron'du. Akademiye bir köylü olarak katılmış ve azmi sayesinde yükselmişti. 

Onun yanında ise yeşil cübbesi ile, kaşları çatık uzun boylu gri saçlı bir adam vardı. Kasları adeta zırhından taşacak gibiydi. Belinde her zaman taşıdığı iki metrelik uzun kılıçları ürkütücü görünüyordu. Yüzünde ve vücudunda sayısız yara vardı, savaş içinde doğmuş bir tanrı gibiydi.

O Silah Bölgesinin Kıdemli Elderiyidi, Kılıç, Mızrak ve diğer silahlarında içinde yer aldığı bütün birlikler onun kontrolü altındaydı. Akademide ki en güçlü kişilerden birisiydi ve en büyük görevlerden birisine sahipti. Şuan alanda bulunan öğrencilerin yarısı onun bölgesine aitti. 

İsmi Settar MCHell'di. Vahşi mizacı, savaşa olan aşkı yüzünden ona 'Vahşi' diyorlardı, bir kıdemli elder den çok generale daha çok benziyordu.

Son olarak ise dördüncü aynı zamanda diğerlerinden biraz daha yüksekte bulunan sandalyenin sahibi olan kıdemli Elder vardı.

Doksan yaşlarında görünen kambur ve uzun beyaz sakallı adam adeta ölmek üzereymiş gibiydi. Yüzü ifadesizdi, bakışları durgun ve elleri kırışıklarla doluydu. Etrafına bakarken, adeta nerede olduğunu bilmeyen yaşlı bir adam gibiydi fakat bu kişi aynı zamanda Simya Birliğinin Kıdemli Elderiydi ve bu görevleri arasında sadece ufak bir yer kaplıyordu zira bu kişi aynı zamanda Tarikatın da Simya Birliğini yönetiyordu. 

Saygınlık Bakımından alanda bulunan kimse onunla denk değildi zira onun varlığı bile diğer herkesten çok daha kıymetliydi. Aynı zamanda bu konferansa katılması, bütün öğrencilere de bir mesajdı. O Nicolası destekleyeceğini yada onun varlığının farkında olduğunu gösteriyordu.