Nicolasın bedeni bir anda güçsüzleşti ve aynı anda sallanıp yere düştü. Yıldırımlar bir anda yok olurken parlayan başında saç çıkmaya başladı.
Başının yanlarında çıkan saçlar oldukça kısaydı ve sağ kulağının üstünde kırmızı renkli bir çizgi oluştu. Bu Yüce Fei Klanının, öğrencilerinin çizgileri ile aynı görünüyordu fakat rengi tamamen kırmızıydı.
Yüzü eskisi kadar yakışıklıydı, ifadesi en az eskisi kadar çekiciydi fakat görüntüsü tamamen farklıydı özellikle yeni saç sitili ona tamamen farklı bir hava katmıştı. Asi hatta aykırı bir görüntüsü vardı. Oldukça özel olduğunu anlamak hiçte zor değildi.
Nicolasın bilinci yavaş yavaş yerine gelirken Nicolas gözlerini kırptı ve enerji merkezinde ki kan alevi titreyip son beyaz duman kütlesini yuttu. Boyu artık bir misket kadar büyüktü fakat hala enerji merkezinde bağımsız ve hiç bir şeyi etkilemeyen mevcudiyeti vardı.
Nicolas yavaşça gözlerini açtı ve etrafına baktı. İlk dikkatini çeken yerde ki kandı fakat biraz bile umursamadan yavaşça kalktı. Etrafına bakındı, odada ki tek değişim artık enerjinin çok az olmasıydı. Nicolas derin bir nefes aldı.
"Başardım... Neredeyse ölüyordum." dedi fakat hemen ardından bir kahkaha attı. "HAHAHA... KARMA BANA BÜYÜK BİR SERVET VERDİN!" diye bağırdı Nicolas. Vücudunda ki büyük değişimi hissediyordu, gücünde değişim yoktu fakat bütün sınırların kalktığını hissediyordu.
Artık çok daha farklı bir açıdan dünyaya bakıyordu. Yüzünde ki gülümseme görülmeye değerdi, kısa süre önce dökülen kaşları, dişleri ve kılları hiç yok olmamış gibi tekrar ortaya çıkmıştı. Nicolas yeniden doğmuş gibiydi.
Bir çok defa hata yapmıştı, ekim yolunda her zaman hatalar yapmaya devam edecekti bu kaçınılmazdı. Fakat önemli olan hata yapmak değil, doğru olana yönlenmekti ve Nicolas ne kadar ilerlemiş olursa olsun her seferinde geri dönüp, doğru yoldan devam etme cesaretine sahipti.
Bu onu kaçınılmaz olarak yüceltiyordu. Ölümsüz Ekim Yolu sayısız tehlikeyle doluydu ve üstün bir güç veriyordu fakat Nicolas için bu çok kolay bir tercihti. Nicolas garip bir huzur dalgasıyla sarıldı ve Dokuz Kalpa Yıldırım İblis Bedeni Ekim Tekniğinin büyüsünü hissetti.
"Ne muazzam bir ekim tekniği... Ne kadar olağan üstü." Nicolas çaresizce övdü. Ekim tekniği olmasa, Nicolas bugün hayatta olmazdı ve ekim tekniğine çok şey borçluydu fakat gerçekte ekim tekniği sadece bir teknikti. Onu uygulama ve geliştirme iradesine sahip olan oydu.
Nicolas tekrar oturdu ve karşısında duran kurumuş cesede baktı. "O bir Fei... Benim akrabam olmalı, ben Yüce Fei Klanı ile bağa sahibim... Damarlarımda Fei Klanının kanı akıyor... Ben bir Fei'yim ve bundan gurur duyuyorum." Nicolas tereddüt bile etmeden kalbinin derinliklerinden yükselen kelimeleri haykırdı.
Bir defa daha ellerini birleştirip eğildi ve "Kıdemlim... Size çok şey borçluyum." dedi Nicolas. Bu ölü uzman ona dört hediye vermişti ve bu dördü onun hayatına yön vermişti ve hala üç tane daha vardı. Nicolas minnetini nasıl ifade edeceğini bile bilmiyordu.
Nicolas depolama yüzüğünde ki kalan üç kutuya dikkat etti ve dördüncü sırada kare şeklinde metal bir kutu vardı. Nicolas bu kutunun son derece özel bir metalden yapıldığını biliyordu fakat türünü bilmiyordu ve araştırmak için zamanı yoktu.
Hızlıca kutuyu çıkartıp açtı ve içinde ki 11 fırlatma bıçağını gördü fakat bıçakların her birisi çeyrek santim kalınlığında, aynı zamanda on beş santim uzunluğunda şişlere benziyordu. Nicolas bu silahların ne için kullanılacağını kestiremedi ve ruhsal algısını gönderdiği anda ruhsal algısının muazzam bir değişim yaşadığını fark etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaderimi Kendim Yazarım! (2.Kitap-Kanlı Yol)
Fantasía'Herkes zirveye tırmanırken ben zirveden düştüm. Herkes çalışırken ben sadece eğlendim. Herkes ter dökerken, ben sadece güldüm. Şimdi, orduda sıradan bir kaptan oldum. Hayat bana acımasız davranmadı, kaderimi kendim yazdım! Bir defa daha yazmak iste...