Yaşlı Adam bir süre sessizce Nicolası gülümseyen bir ifadeyle izlemeye devam etti. Nicolasın acı dolu çığlıklarından etkilenmiş gibi görünmüyordu hatta son derece memnundu. Gökyüzünü yarıp geçen iki ışık demedi garip bir şekilde kimsenin dikkatini çekmemişti.
Bütün dünyayı dolduran Dao Şarkısı ise kimse tarafından duyulmuyordu, açığa çıkan gizemli bir güç sanki bu haberi herkesten gizliyordu. Nicolas bedeninde açığa çıkan muazzam miktarda kan enerjisi karşısında sadece bilincini açık tutmaya çalışıyordu fakat ne kadar denerse denesin bir anlamı yoktu.
Yavaş yavaş bilinci bulanıklaşmaya başladığında, dişlerini sıktı ve uyanık kalmak için dilini ısırdı fakat bunun ona en ufak bir katkısı bile yoktu. Yine de muazzam bir iradeyle direnmeye devam ediyordu.
Bunun neden başına geldiği hakkında hiç bir fikri yoktu, neden Asla Sönmeyen Dao unvanını duyunca bedeni böylesine aşırı tepki vermişti anlamıyordu fakat anlayan birisi vardı.
Nicolas iki saatten uzun süre acıyla boğuşup, bilincini açık tutmaya çalıştı. Yaşlı adamın gözleri taktirle parlıyordu ve Nicolasın gözlerinin beyazı ortaya çıkıp, yüzü beyaz bir kağıt gibi solgunlaştığın da, bir ağız dolusu kan kusup zeminde ki kan göletine doğru yığıldı.
Ölyesine büyük miktarda kan bedeninden atılmıştı ki, bu kadar kan kaybından sonra nasıl ölmediğini anlamak imkansızdı fakat kana dikkatli bakılırsa aslında bu kanın öz kanı olduğu görüle bilirdi. Sadece bir damlasının israfı bile bir kişinin gücünü düşüre bilirdi ve Nicolas çoktan bir insanın sahip olabileceği öz kanın onlarca katını bedeninden atmıştı.
Nicolas bilincini kaybettiğinde, neredeyse ölmek üzereydi, bedeni tamamen solgundu ve morarmaya başlamıştı. Adeta ona ait olmayan bir hayat ondan geri alınıyordu. Gözlerini isteksizce kapatırken, hala renksiz göz bebeklerinde inatçılık ve boyun eğmezlik vardı. Kaderini kabul etmeyi bütün gücüyle reddediyordu fakat bütün bedeni enerjiden yoksun kalmıştı. Enerji merkezi parçalara ayrılmıştı, dünya çekirdeği hala dönüyor olsa bile artık onu saran enerji merkezi yoktu ve mutlaka bir gün toplayacak enerji kalmadığı için duracaktı.
Nicolas onun için her şeyin bittiğini fark etti, yine de hayatta kalırsa tekrar baştan başlaya bileceğini düşündü ama bilincinin son parçasını kaybederken baygın düştü.
Yaşlı Adam Nicolasın inatçılığını önce taktirle sonra şaşkınlıkla izledi, sonra iç çekti. " Çok ilginç... Bu küçük velet aslında sadece bir kopya olmasına rağmen, inatçılığı orjinalinden çok daha güçlü..." dedi.
Fei Klanı için yıkım çoktan gelmişti ve Fei Klanı uzun yıllar önce zaten düşmüştü. Bütün İnsan Irkını tehdit eden tanrılar ve şeytanlar İnsan ırkından daha güçlü geri dönmüştü. Bu döngü asla bozulmamıştı ve yaşlı adam hayatı boyunca sayısız dahi görmüştü.
Bir çoğunun nasıl kaderini kendi eline alıp Fei Klanını yıkımdan kurtarıp yücelttiğine şahit olmuştu fakat her seferinde döngü tekrarlanmaya devam etti.
Yaşlı adam düşününce sadece iç çekti ve "Parçalanmış olan birleşmeye, birleşmiş olan parçalanmaya mahkumdur... Döngü devam ettiği sürece, yükselen bir gün mutlaka düşecek ve düşen mutlaka bir gün yükselecek...Bu sefer ki savaştan acaba İnsanlık galip çıkacak mı?" dedi duraksadı sonra başını salladı.
Çok uzun zamandır yaşıyordu ve asla ölmeyecekmiş gibi yaşamaya devam edecekti. Fei Klanının kuruluşuna şahit olmuştu ve Fei Klanını izleme görevi uzun yıllar önce ona verilmişti. En nihayetinde Fei Klanı da insanlardan oluşuyordu, yıkım, ihanet, dostluk ve yalan her şeyi görmüştü. Fei soy isimli kardeşlerin birbirini öldürdüğünü, bir Fei'nin kendi klanını yok ettiğini görmüştü. Yine bir Fei'nin nasıl Fei Klanını ihtişama kavuşturduğunu görmüştü... Döngü her zaman gözlerinin önünde yaşanıyordu, sayısız defa yaşandıktan sonra bile kalbini en çok kıran Nicolasın orjinalinin ölümünü görmekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaderimi Kendim Yazarım! (2.Kitap-Kanlı Yol)
Fantasy'Herkes zirveye tırmanırken ben zirveden düştüm. Herkes çalışırken ben sadece eğlendim. Herkes ter dökerken, ben sadece güldüm. Şimdi, orduda sıradan bir kaptan oldum. Hayat bana acımasız davranmadı, kaderimi kendim yazdım! Bir defa daha yazmak iste...