Nicolasın tarikat için değerini, elçi biliyordu. Nicolas tarikata ilk geldiğinde, ortalamanın üstünde değere sahipti fakat aradan geçen bir kaç ay içinde değeri katlanarak artmıştı. Gösterdiği güç inanılmazdı, üç niyeti füzyona sokması olağan üstüydü ve hepsinden önemlisi 17 yaşına girmesine bir kaç ay olan genç bir çocuktu.
Kalpa Enerjisi ile arındırılmış bedeni ve üstün yeteneği sayesinde tarikatta ki desteği hızlıca yükselmişti. Akhan'nın onu destekliyor olması da, ayrıca kapalı kapılar ardında Nicolas hakkında yapılan bir çok planı sonlandırmıştı.
Aksi halde, tarikatın tamamına yayılmış, akademide çoğunlukta olan Sirius Birliği gibi büyük bir birliğin Nicolası hayatta bırakması nasıl mümkün olurdu ?
Denemeler yapmış olsalar bile, hepsinde ortaya çıkan kişi Nicolas ile aynı jenerasyondan kişilerdi. Eğer Nicolasın arkasında destek olmasa, nasıl olur da Sirus Birliği gibi, her yere yayılmış, üst düzey bir çok yetkiliye sahip olan bir birlik, bir öğrenciyi kolayca yok edemez ?
Sadece basit bir suçlama bile, sıradan bir öğrenciyi yok etmek için fazlasıyla yeterli olabilecekken, Nicolası suçlamaya çalışan en son kişi herkesin önünde yüzünü kaybetmişti.
'Ölüm Nehri, Şeytan Çukuru... Haklarında fazla bilgim yok.' dedi Nicolas.
'Bu konuda sana yardım edemem... Bu bölgelerin gerçeği, ilk patrik tarafından kurulmuştur, şuan ki versiyonları ise ilk patriğin kurduklarından kalanlarla yapılan kopyalardır. Herkes farklı şeyler deneyimler zira herkesin dao kalbi farklıdır.' dedi Elçi Nicolas bu cevap karşısında başını sallamakla yetindi.
Her yetiştiricinin Dao kalbi farklıydı.
Bin kişi, aynı tekniğe çalışır fakat aynı tekniğin daosun da farklı aydınlanmalar elde ederek, ayrı yollara giderdi. Bu da yetiştiricinin yoluydu, Nicolas her ne kadar buna sahip olmasa da konsept ti Elçinin bile anlamayacağı kadar iyi anlıyordu.
'Anlıyorum...' Nicolas sessizce başını sallarken mırıldandı, biraz dalgın görünüyordu.
'Sorun nedir ?' Elçi ilgiyle sorduğunda, Nicolas düz bir şekilde cevap verdi.
'Akademi, Tarikat yada Antik Klan ve diğerleri... Hala buna alışmaya çalışıyorum... Dünya, sandığımdan çok daha büyük.' dedi Nicolas.
'Haklısın...' Elçi dürüst bir şekilde karşılık verdi, 'Herkesin senin gibi kafası karışır. Bu son derece normal... İlk defa yaşadığımız kıtanın büyük okyanusta, ufak bir kara parçası olduğunu öğrendiğimde, kendimi çok değersiz hissetmiştim.'Elçi kendi deneyimini anlatarak Nicolası rahatlatmaya çalıştı fakat Nicolasın endişelerini anlamış değildi.
'Haklısınız...' dedi Nicolas hafif gülümseyerek kara bulutları def ettiğini gösterdi.
'Kıdemli... Bazı hazırlıklar yapmam gerekiyor.' dedi Nicolas, hafif gülümseyerek.
'Konferans için mi?' dedi Elçi hızlıca. Nicolası Akademiye getiren kişi olarak bilgi sahibi olması normaldi, sonuçta Nicolas yetenekli birisiydi fakat Elçi özel olarakta ne yaptığını öğrenmek için bazı dostlarına başvurmuştu.
'Evet...' Nicolas düz bir şekilde karşılık verdi.
'Kişisel hazırlıklardan bahsediyorsan geç bile kaldın fakat konferans ile ilgili yer ve diğer konularla ilgiliyse Akademi bunu halledecektir.'
'Gerçekten mi?' Nicolas hızlıca karşılık verdi, yüzünde ki gülümseme ağır bir yükten kurtulduğu için büyüktü.
'Elbette. Akademi bu işlerde iyidir, acemi bir öğrenciye bırakmaktansa çok hızlı şekilde organize edebilirler.' dedi Elçi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaderimi Kendim Yazarım! (2.Kitap-Kanlı Yol)
Fantasy'Herkes zirveye tırmanırken ben zirveden düştüm. Herkes çalışırken ben sadece eğlendim. Herkes ter dökerken, ben sadece güldüm. Şimdi, orduda sıradan bir kaptan oldum. Hayat bana acımasız davranmadı, kaderimi kendim yazdım! Bir defa daha yazmak iste...