66.Bölüm: Bir Koca Yakalamak (3)

4.5K 520 110
                                    

Xia Ming heyecanla Nicolasa bir kaç defa baktı, ona ne kadar bakarsa kalbi o kadar sarsıldı ve ona o kadar aşık oldu. Nicolasın kendisine ait olduğuna bütün kalbiyle inandı, o seçilmiş kişiydi. Kehanette bahsedilen kişi ve şimdi kaderi gerçekleşiyordu.

Bu sebeple Nicolasın ona aşık olacağını düşündü, güzeldi, zekiydi ve özel birisiydi. Nasıl olur da Nicolas ona aşık olamazdı ? Bu seçenek aklına bile gelmedi, sanki en başından beri Nicolas ona aşıkmış gibi düşünmekten kendini alamadı.

Xia Ding ne kadar tiksinse de sessizce beklemek zorundaydı. Xia Ming muhteşem bir performans sergiledikten sonra Nicolasa döndü, gözlerinden yaşlar süzüldü ve dudakları titredi. Özlemle Nicolasa bakıyordu, Nicolas ise Xia Ming'e baktı. 

Gözlerinde duygudan eser yoktu, biraz merak fakat çoğunlukla soğuktu. O kadar uzak ve soğuk bakıyordu ki, adeta bir İmparator gibiydi fakat bu bakışlar sadece onu daha cazip kılıyordu.

Akademi de herkes Nicolasın Lea ile evli olduğunu biliyordu, Nicolas ne kadar yakışıklı olursa olsun Lea ile rekabet etmeye cesaret eden kimse yoktu. Lea açık ara herkesten güzeldi ve güçlüydü. Nicolas ise bir canavar gibiydi, herhangi bir kız Nicolası elde etmek için hamle yaptığında Nicolasın vereceği tepkinin korkunç olacağından korkuyordu bu sebeple bu yasaklı elmaya uzaktan bakmak zorunda kalmışlardı.

Kaldı ki, Lea kıskanç birisiydi, Nicolasa karşı hamle yapan herhangi bir kız, nasıl öldüğünü bile anlamadan yok edilmiş olurdu ve Nicolasta tek eşliliğe inanıyordu, cariyeler veya eşlerle ilgisi yoktu. 

Fakat Xia Ming bunlardan haberdar değildi, eğer Lea yı bir defa görse kalbi sadece umutsuzlukla dolardı fakat gerçeğini görmese bile bir gün portresini görecek ve kıskançlıktan delirecekti.

Xia Ming, Nicolasa yürüdü, Nicolas hareketsiz orada durdu ve Xia Ming'in hareketlerinden anlamlar çıkartmaya çalıştı. Burada en güçlü oydu ve büyülü yaratıkların düşüncesine göre zayıflar onu tehdit edemezdi. Bu sebeple sadece bekledi, Xia Ming yaklaştı ve yaklaştı, her adımda Nicolasa daha fazla aşık oldu ve ona bakarken gözlerinin içi titredi.

Bir süre sonra ikisi yüz yüzeydi, Xia Ming başını kaldırıp Nicolasa baktı, Nicolas ondan on beş santim daha uzundu, aradan geçen zamanda Nicolasın boyu 1.85 santime ulaşmıştı ve Xia Ming 1.70 boyundaydı. 

Yakından baktığında Xia Ming'in yüzü kızardı, gördüğü yüz onu etkilemişti, kanla kaplı olsa bile yüz hatları hala görüle biliyordu ve gözlerinde ki o yeşil parıltı ruhunu delip geçiyordu. 

Bir an aklı boşaldı, planlarını bile tamamen unutup Nicolasa tutkulu gözlerle baktı, bütün kalbiyle Nicolasa sahip olması gerektiğine inandı. Artık geri dönülmez bir yola girmişti, bu yolda her şeyini feda etmeye istekliydi. 

"Beni... hatırlıyor musun?" Xia Ming, saçma fakat duyanlara göre duygu dolu bir soru sordu. Nicolas sessiz kaldı ve bir süre sonra konuştu.

"Nic...olas...Fei..."

Her tekrarda Nicolasın telaffuzu biraz daha kolaylaştı fakat hala konuşmasında sorunlar olduğu açıktı. Yine  de konuşan insanları duymak ona telaffuz konusunda çok yardımcı oluyordu, tek sorun ne konuştuklarını anlamamasıydı. Kelimelerin anlamlarını bilmiyordu bu sebeple duyduğu şeylere aşinalık kazansa bile onun için yaprakların hışırtısı veya rüzgarın gürültüsünden pekte farklı değildi.

Xia Ming, Nicolasın boş tepkisi karşısında sadece göz yaşı döktü, elini kaldırıp göğsüne koydu ve Nicolasa acınası bir yüz ifadesiyle baktı. "Ben senin Nişanlınım, Ming'er, beni gerçekten unuttun mu?" dedi bir defa daha seyircilere oynadı. Nicolasın ifadesi hala durgundu fakat izleyen dört kızın, üçü Xia Ming'in, Nicolasın nişanlısı olduğuna artık tam anlamıyla eminlerdi.

Kaderimi Kendim Yazarım! (2.Kitap-Kanlı Yol)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin