Bir anda Peyda olan rüzgar bütün alanı süpürdü, Nicolasın saçları rüzgarda savrulurken öldürme niyetiyle dolu gözleri rakiplerine kitlenmişti. Bütün öğrenciler sessiz, herkesin aklı karışıktı. "NİCOLAS FEİ! ÖLÜME YÜRÜYORSUN!" Bal rengi gözleri kanlanmış genç adam öfkeyle bir defa daha kükredi. Nicolasın yüzünde alaycı bir gülümseme belirdi.
"Alt tarafı aptal bir büyülü yaratık" dedi. 19 Büyülü Yaratığın gözleri nefretle doluydu. Nicolasın geri çekileceğini düşünürken Nicolasın onları hala kışkırtmaya cesareti olacağını düşünmüyorlardı fakat sözleri bunun tam aksini ispatlıyordu.
"CESEDİNİN TEK PARÇA KALMASINI İSTİYORSAN HEMEN KLİSANIP'I BIRAK!" sarı saçlı genç adam öfkeyle kükredi. Sinirden elleri titriyordu hayatında hiç bu kadar aşağılanmamıştı ve hala son derece kibirliydi.
"HAHAHAHA..." Nicolasın kahkahası bütün alanı sardı, bedeninden çıkan kara yıldırımlar ile sesi birleştiğinde daha da ürkütücü olmuştu. " Ne kadar aciz... Ne kadar zavallısınız... Biz insanları hafife alıyorsunuz ama hala benden bir şeyler talep eden sizsiniz!" Nicolas bütün kibriyle cümlesini tamamladığında, saklı bıçağı Klisnap'ın boğazına daha da bastırdı. Zaten bilincini kaybetmiş olan genç büyülü yaratığın göğsü ve yüzü kan içindeydi. Birde boğazında ki ince kesik durumuna eklendiğinde daha da perişan görünmüştü.
"SEN! SENİN BÜTÜN KLANINI YOK EDECEĞİM!" Büyülü Yaratıklar her zaman kibirli olmuşlardı ve Akademide kendilerini üstün görüyorlardı. Nicolasın onlardan birisini rehin alması, yüzlerine atılan tokat gibiydi. "Bunu yapmak istediğine şüphem yok ama bende aynısını yapabilirim" dedi.
Bir anlığına sessizlik oluştu, 19 büyülü yaratık bir anlığına düşündü. Nicolas vahşiydi ve acımasızdı ayrıca bunu yapacak yeteneğe sahipti. Büyülü Yaratıklar doğuştan insanlardan fiziksel olarak daha güçlüydü fakat potansiyel bakımından insanlarla kıyaslanamazlardı. Her doğan büyülü yaratık üstün fiziksel güce sahipti ve insanlarla kıyaslanamazdı. Eğer iki ırkın orduları karşı karşıya gelse büyülü yaratıklar ezici bir zafer kazanırdı fakat insan ırkından çıkacak tek bir dahi, bütün büyülü yaratık ırkını yok edebilirdi. Geçmişte Aziz Yıldız Tarikatının ilk patriği yapmıştı ve bunu başaran başkaları da vardı. Bu sebeple kimse Nicolasın tehdidinden şüphe etmedi.
"BURADAN CANLI KURTULACAĞINI MI SANIYORSUN?" Diye bağırdı mor saçlı güzel kız öfkeyle. " Hiç biriniz beni durduracak niteliklere sahip değilsiniz" Nicolas emin bir şekilde konuştu. Mor saçlı kızın güzel yüzü buruştu ve nefretle Nicolasa baktı. Büyülü Yaratıklar yumruklarını sıktı. İnsanların kalpleri adeta göğüs kafeslerini yumrukluyordu, önlerinde ırklarının kahramanı var gibiydi. Herkes, Nicolas tan nefret edenlerde dahil Büyülü Yaratıkların insan ırkını küçümsemesinden iğreniyordu fakat bu çağda Aziz Yıldız Tarikatı eskisi gibi dominant bir güç değildi. Kıta da Aziz Yıldız Tarikatından güçlü bir oluşum olmasa da ona yakın güce sahip olanlar vardı.
Eğer Aziz Yıldız Tarikatı bu güçlerle savaşa girerse, kazansa bile çok ağır kayıplar vermesi kaçınılmazdı. Bundan kimsenin kazancı yoktu bu sebeple de Elflerin, Cücelerin, Büyülü Yaratıkların hor gören ve üstünlük taslayan tavırlarına sessiz kaldı. İlk Patriğin zamanında olsa bu gençlerin hiç birisi ağzını açacak cesarete sahip olmazdı. Yıllar sonra sadece Nicolas kamu içinde onları böyle rencide etmişti. Bu heyecan vericiydi.
"Bu yaptığının bedeli olacak." O ana kadar sakin olan ve arka planda kalan kahve rengi saçlı bir kız karşılık verdi. Sesi durgun hatta huzur vericiydi fakat üstün tavrını koruduğu sesinden bile anlaşılıyordu. Bir kaç adım attı ve arkadaşlarının arasından sıyrıldı. Sarı saçlı genç büyülü yaratık kahverengi saçlı kıza baktı fakat hiç bir şey söylemeden geri çekilip sahneyi ona bıraktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaderimi Kendim Yazarım! (2.Kitap-Kanlı Yol)
Fantasy'Herkes zirveye tırmanırken ben zirveden düştüm. Herkes çalışırken ben sadece eğlendim. Herkes ter dökerken, ben sadece güldüm. Şimdi, orduda sıradan bir kaptan oldum. Hayat bana acımasız davranmadı, kaderimi kendim yazdım! Bir defa daha yazmak iste...