69.Bölüm: Gece Ziyareti (1)

4.8K 545 146
                                    

Nicolas üç saat sonra, temizlenmiş bir şekilde, yüzleri morluklarla dolu bir grup hizmetçi tarafından bir odaya konuldu. Temizdi fakat bir o kadar da rahatsız olmuştu, su içmek içindi ve birileri üstüne su atınca çok öfkelenmişti. Sonra yavaş yavaş bunun kirleri temizlediğini anladı fakat sonra birileri garip şeyleri üstüne sürüp onu rahatsız etmeye devam etti.

Nihayetinde Nicolas otuzdan fazla hizmetçiyi dövdü, dövülenin yerine yenileri geldi fakat her işlemde hizmetçiler dayak yemeye devam etti. Aslında Nicolas bir hayvan gibi saldırıyordu, bazen bir çifte bazen ise bir pençe darbesi vuruyordu, güç kullanmıyor hatta rast gele kolunu savuruyordu fakat hizmetçilerin 25 tanesi ağır yaralanmıştı, kalanları ise Nicolas yüzünden düşürülen beş kişiydi, onlarda tamamen morluklar içindeydi.

Nicolasın cübbesi ve kendisi tamamen temizlendikten sonra, bir konağa taşındı. Konaktan ziyade, tek katlı geniş bir ev demek uygundu, arkasında geniş bir avlu ve bambudan çitler vardı. Nicolas etrafına baktı, biraz dolandı ve sonra sessizce avlunun kenarında ki, tahta terasta oturup, sırtını uzun ahşap kolona yasladı.

Etrafına biraz bakındı, havayı kokladı ve dinledi. Bir kaç metre uzakta ki, güçlü kalp atışlarını ve sessiz adımları duydu. Başını çıkartıp, kolunun yanına baktığında yavaş yavaş yürüyen beyaz bir kaplan vardı.

Kaplan çok tatlıydı, o kadar tatlıydı ki, herhangi bir kızın en favori oyuncağı olurdu fakat Nicolas onun vahşiliğini hissediyordu, yinede büyülü yaratıklar arasında yavruların ne kadar korumaya muhtaç olduğunu da biliyordu.

Beyaz Kaplan ise başını kaldırıp, sarı gözlerini Nicolasa sabitledi, gözlerinde nefret aynı zamanda öfke vardı. Bütün insanlardan nefret ediyordu, o bir büyülü yaratıktı ve doğduktan hemen sonra bir grup yetiştirici annesini avlamış, kardeşleriyle birlikte onları kaçırmıştı. Nihayetinde bir pazarda satılmış ve yolu buraya düşmüştü. 

Küçük sevimli ve çok zayıftı, daha Aziz Alemine bile girmemişti, en fazla yavru kedi kadar bir şeylere zarar verebilirdi. Nicoalas ise kaşlarını çattı ve gözleri tehditkar bir şekilde beyaz kaplana döndü.

Beyaz kaplan bir anda korkuyla titredi ve geri adım attı fakat Nicolasın delici bakışları o kadar etkiliydi ki, dönüp kaçmaya cesaret edemedi. O anda, Nicolasın normal bir insan olmadığını fark etti, aynı vahşi bir kaplan gibi bakıyordu, sonra havayı koklamak için burnunu kaldırdı ve küçük burnu oynadı. 

Havayı kokladı, Nicolasın kokusunu içine çekti ve gözleri bir anda parladı. Nicolastan büyülü yaratıkların, özellikle kaplanın kokusunu alıyordu. Çölde karşılaşılan bir vaha gibiydi, gözlerinde ki nefret yerini sonsuz bir özleme bıraktı ve Nicolasa doğru bir adım attı.

Nicolasın merakını elbette cezbetmişti, hızlıca kaşları yükseldi, bakışlarını indirdi ve beyaz kaplanı tehdit etmeyi bıraktı.

Beyaz kaplan zincirlerinden kurtulmuş gibi koşup Nicolasın üstüne atladı, Nicolas önce tek bir darbede beyaz kaplan yavrusunu öldürmeyi düşündü fakat hızlıca bu kararından vazgeçti. Bu uzun zaman önce hissettiği bir duyguyu tetiklemişti.

Şevkat, hala o Kırmızı Kürklü Kurdun, yavrularına nasıl şefkatle sahip çıktığını hatırlıyordu. Yardım edemedi fakat Beyaz Kaplan Yavrusunun şefkate ihtiyacı olduğunu hissetti. Elini uzatıp, Beyaz kaplanın ensesini yakaladı ve kaldırdı.

Beyaz Kaplanın dört patisi uzandı, bir anda hareketsiz kaldı ve çekilmiş kürkü ile kısılmış sarı gözleri daha ortaya çıktı. Nicolasa öylesine masum bir bakış attı ki, Nicolas Beyaz Kaplanın yanında kalması gerektiğine karar verdi.

Beyaz kaplan özel bir kan hattına sahip değildi, aslında yavru ve sevimli olması dışında normal yavrulardan bile çok daha zayıftı. Bazı büyülü yaratıklar daha fazla sevgiye sahipti, bu da onların doğada daha kolay ölmesine sebep oluyordu.

Kaderimi Kendim Yazarım! (2.Kitap-Kanlı Yol)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin