1.Bölüm: Yıldız Simyacı

16K 821 68
                                    


Nicolas hiç olmadığı kadar keyifli, hiç olmadığı kadar beklentiyle doluydu. Önünde yeni ufuklar açılmıştı, her zaman okyanusun ötesini görmek istemişti ve şimdi bu fırsat ayağına gelmişti üstelik Babasının ona verdiği bir kolye sayesinde.

Antik Yeşim Kolye, bu kolyenin büyülü özellikleri zaten Nicolasın bir defa hayatını kurtarmıştı ve şimdi ona bam başka fırsatlar veriyordu.

Her birisi, bir uzmana ait olan sınırsız sayıda ışık küresi, her birisi bir uzmanın yolunu barındırıyordu. Nicolas hala detaylardan haberdar olmasa bile, sadece bildikleri bile ağzının suyunu akıtmaya yetmişti. Ayrıca söyledikleri boşa değildi, bu kadar uzmanın deneyimi bir araya gelince, mutlaka ölümden kurtulmanın bir yolunu bulmalıydı. 

Yetiştirici olarak kendi yolunu bulamamıştı fakat Dao kalbini keşfetmişti. Bu sebeple, elinde ki kaynakları kullanmaktan çekinmeyecekti. 

'Bekle Serif Sagu... Bana verdiğin görevi tamamlayacak ve seninde bütün hazinelerini ele geçireceğim.' Nicolas inançla söyledi. Artık eskisine göre daha fazla güvene sahipti.

Aç gözlü bakışları hızlıca, en yakınında duran, yeşil renkli pirinç tanesi boyutunda ki ışık küresinin üstüne düştü. Diğerlerinin yanında önemsiz denecek kadar küçük görünse bile, aynı bir dünya ruhu gibi, sonsuz bir güç ve enerji barındırıyordu. Yavaş fakat sürekli hareket halindeydi. Nicolas nefesini tuttu ve elini kaldırıp yeşil ışık küresine doğru uzandı.

Işık Küresi tepkisizdi. Nicolas ile temas ettiği anda, sünger tarafından çekilen su gibi, derisinden emildi ve aynı anda Nicolas beklediği gibi acıyla yere yığıldı.

'BU...' dedi şaşkınlıkla ve acı dolu bir inleme bıraktı 'AGHHH!' İki eliyle başını tuttu, bütün bedeni titriyordu fakat asıl endişesi bu değildi.

'Hala bilinç kalıntısı var...' dedi . Aynı anda Nicolas ve ışık küresinin bilinci arasında muazzam bir bilinç savaşı başladı. Nicolasın bilincini yok etmek ve bedenini ele geçirmek için sürekli olarak ruhuna ve bilincine saldıran ışık küresine karşı. Nicolas zihinsel gücünü kullanarak hızlıca atağa geçti. Aynı anda, ruhsal algısını kullanarak bilinci hızlıca çevreledi.

'Beklediğimden daha kolay oldu...' demesiyle ifadesi rahatladı fakat tedbiri elden bırakmadı, zihinsel enerjisiyle, bilinç kalıntısına saldırırken onu yok etmek için biraz bile zayıf davranmıyordu. Bütün gücüyle saldırırken, kısa süre içinde bilinç kalıntısını tamamen sildi.

'Hufff...' derin bir nefes verdi, acısı hızlıca yok olmuştu ve yerini zihnine akan bilgi yığınına bırakmıştı. Hızlıca anılarının arasına yenileri eklenirken Nicolasın yüzünde büyük bir gülümseme vardı.

Kısa süre içinde bütün bilgi Nicolasın zihnine akmış ve nihayetinde akış son bulduğunda, Nicolas tam anlamıyla yeşil renkli ışık küresiyle kaynaşmıştı. 

'Küçük olanı ele geçirmek en doğru karardı... Eğer fasülye boyunda olanlarla uğraşsaydım, kesinlikle bilincimi yok ederdi...' dedi Nicolas. Sınırlarını hızlıca fark etmişti, ışık kürelerinin boyları aynı zamanda içinde barındırdığı bilinci işaret ediyordu.

Tespitinden sonra, gelecekte bu konuya daha dikkatli olması gerektiğini aklına kazıdı ve yeni anılarını hızlıca incelemeye başladı.

'Bunlar, beklediğim kadar net değil.' dedi Nicolas iç çekti, genel olarak elde ettiği anılara gelişi güzel bir bakış attığında ilk fark ettiği şey anıların sadece belli noktaları içeriyor olmasıydı.

Kaderimi Kendim Yazarım! (2.Kitap-Kanlı Yol)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin