Kahverengi Tüylü Şahin acıyla çığlık atarken bütün bedeni titriyordu, hemen sonra kırmızı renkli bir sis bulutu ağzından çıkmaya ve bedenini sarmaya başladı. Nicolas ilgiyle izlemeye devam ederken Gri Saçlı adam ve genç erkek inanamayarak bakıyordu.
"Bu tam bir evrim mi?" Genç Erkek şokla sordu, Gri saçlı adamın gözleri titriyordu, bu onun ruh canavarıydı ama ilk anlaşma yaptıklarında ona sadece kullanışsız ayı pençelerini verebilmişti ve evrim ölçeği kesinlikle bu kadar dikkat çekici değildi.
Fakat şimdi kırmızı sis şahinin bütün bedenini sararken bu çok farklı bir süreçti, derin bir nefes aldı. Nicolasa bir canavara bakarmış gibi baktı, neden böyle bir adamı kışkırtmışlardı ?
Ruh Bölme Alemi başlangıcında olan ruh canavarı başkasının eline geçmekle kalmamış, birde niteliksel tam bir evrim geçiriyordu, şüphesiz daha güçlü olacaktı.
Kırmızı renkli sis bulutu şahinin bütün bedenini sardıktan sonra Şahinin kulak tırmalayan sesi bir defa daha duyuldu ve sis fokurdamaya başladı, adeta kaynıyor gibiydi.
Süreç bir kaç saniye boyunca şiddetlenerek devam ederken Nicolas sessizce izliyordu, altın pullu yılan tamamen korkuya kapılmıştı.
Neredeyse iki dakika sonra kırmızı sis yavaşça dağılmaya başladığında kırmızı sisin içinden yakut gibi parlayan bir çift göz ortaya çıktı, hemen ardından kıp kırmızı bir baş, uzun bir kılıç gibi gaga ve kırmızı parlak tüylerle kaplı bir baş. Onu parlak bir gövde ve göz alıcı kanatlar takip etti. En garip olanı tüylerinin hepsi kan kırmızı fakat aynı zamanda çok parlak olmasıydı.
Aynı bir mücevher gibiydi, kuyruğunda ki topuz ise artık tamamen yuvarlak değildi, kırmızı renkli üstünde kılıç benzeri uzun çıkıntılar vardı ve bunun yanında çıkıntıların içinde fırlatılmaya hazır oklara benzeyen uzun kısa kılıca benzeyen oklar bulunmasıydı.
Nicolas memnun bir şekilde başını salladı," Bu mümkün değil!" Gri Saçlı adam şokla bağırdı, gözlerinin önünde ki şahin ile, kendi şahini arasında öylesine büyük bir fark vardı ki, eğer kendi şahinin Nicolas tarafından ele geçirildiğini bilmese, asla bu şahinin eskiden ona ait olduğuna inanmazdı.
Şahin kanatlarını açtı ve parlak kanatlarını gösterdi. "Fena değil, biraz daha yakışıklı olmuşsun şimdi geri dön, emrimi tekrarlamakatan hoşlanmam." dedi Nicolas.
Genç erkek şok olmuştu, Ruh Canavarı Uzmanları, Ruh Canavarlarına bebek gibi davranırdı onları o kadar şımartırlardı ki, kendi eşlerini bu kadar şımartmazlardı fakat evrimden sonra bile Nicolas şahini azarlamıştı.
Şahin ise titredi ve hemen itaatle başını eğdi. Başlangıçta korku vardı lakin şimdi mutlak bir sadakate sahipti, hem kan anlaşması yapmışlardı hemde Nicolasın kanının bir damlası ona niteliksel tam evrim imkanı sağlamıştı.
"Kanlı Kılıç Şahini." Gri Saçlı adam mırıldandı, eski kitaplarda gördüğü çok nadir bir ruh canavarı türü, kendi gözlerinin önünde hayat bulmuştu. Kanlı Kılıç Şahini çok özel bir soydu fakat evrimleşen kendi şahiniydi ama Kanlı Kılıç Şahini ona ait değildi.
Kalbinden yükselen kıskançlık, kayıp hissi ve nefret tahmin edilemezdi.
Nicolasın emrinden sonra Kanlı Kılıç Şahini delici bir çığlık attı ve kan sisine dönüştü fakat bir kitaba girmek yerine kan sisi daralıp Nicolasın bileğinde yoğunlaşan bir bilekliğe dönüştü. Nicolas ilgiyle bileğine baktı, "Ruh Canavarları çok garip." dedi. Bu garip karşılaşma ona faydalı olmuştu, gücünde bir artış olmasa bile şimdi Kanlı Kılıç Şahini Ruh Bölme Alemi Orta Aşamasında ki Ruh Canavarıydı ve her saniye kullana bilirdi. Bu büyülü yaratık taşımaktan çok daha iyiydi, en azından uçmak için gücüne güvenmesine gerek yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaderimi Kendim Yazarım! (2.Kitap-Kanlı Yol)
Fantasy'Herkes zirveye tırmanırken ben zirveden düştüm. Herkes çalışırken ben sadece eğlendim. Herkes ter dökerken, ben sadece güldüm. Şimdi, orduda sıradan bir kaptan oldum. Hayat bana acımasız davranmadı, kaderimi kendim yazdım! Bir defa daha yazmak iste...