Xia Feng, Nicolasın takılarını gördükten sonra, kızıyla aynı şeyleri düşündü. Tamamen ele geçirilecek, güçlü, zengin ve yakışıklı bir damat.
Dünya Aziz Alemi Zirvesine bir adım uzaktaydı fakat o eşiği yıllardır geçemiyordu. Bu sebeple sıkışıp kalmıştı, eğer klanın eski atası hala hayatta ve güçlü olmasa çok uzun zaman önce silinmiş olabilirlerdi.
Fakat Nicolas açıkça güçlüydü, onun bir yetiştirici olduğunu sadece bakarak bile söyleye bilirdi. Buna karşın hangi alemde olduğunu tespit bile edemedi haliyle Nicoalsın ondan daha güçlü olabileceğine inandı.
Sadece ölümlülerin veya kendisinden güçlü olanların hangi alemde olduğunu tespit edemezdi. Nicolas ise ellerine düşmüş bir oyuncak gibiydi, henüz çok gençti. Şuan ki yaşına ve gücüne bakılırsa, krallıkta bile çok önemli genç bir dahi olarak anılacaktı. Sadece gerçekten büyük krallığın klanların da böyle güçlü gençler vardı.
Bu Xia klanı için bir nimetti, Nicolas ile kızı evlendiği sürece Xia Klanının geleceği garanti altına alınmıştı, daha 17, 18 yaşında bu kadar güçlü olan birisi altın çağını 25 yaşına kadar koruyacaktı ve o güne kadar gücü hızla artmaya devam edecekti.
Belki 25 yaşından sonra, krallıkta ki en güçlü adam olacaktı. Nicolasın avuçlarından kaçmaması gerektiğine tamamen emin olmalıydı, bu onlara vaad edilen kehanetti, bir gün kızı klana güçlü bir genç getirecekti.
Xia Feng'in kalbinde neredeyse hiç şüphe yoktu. Nicolasın arka planını merak etmişti fakat cübbesinde ki baykuş başı ona hiç tanıdık gelmedi. Eğer bu genç efendiye sahip olan klan bu kıta da ise, mutlaka adı bilinmeliydi haliyle Nicolasın arka planı tamamen gizemdi fakat kızına güveniyordu.
Onun önüne, kendisini hiç tanımayan birisini nişanlısı olmadan çıkartmazdı, eğer çıkartıyorsa ya bu kişi bir aptaldı, yada hafızasını kaybetmişti. Mevcut konumunu sinsilikle elde eden birisi için bu sonuca ulaşmak çok kolaydı.
Xia Ming, babasının ifadesinden zaten aynı şeyleri düşündükleri sonucuna varmıştı, geriye sadece bir an önce düğünü yapmak kalıyordu. Nicolas ile evlendiği sürece tanrılar bile gelse, hala o Xia Klanına ait olacaktı.
"Baba... Klan büyüklerini toplayıp, evlilik tarihi hakkında konuşmak için çok mu erken?" dedi, ikisi birbirini bilse bile hala oyunculuğa devam ettiler. Xia Feng'in yüzü parladı ve bir kahkaha attı, " Yıllarca bu hergeleyi bekledin ve hala erken mi diyorsun? En kısa sürede bunu yaşlılar ile tartışacağım ama..." dedi duraksadı, Nicolasın durumu gerçekten garipti.
Şuan ki durumda olan herkes bir tepki vermeli ve konuşmalıydı fakat Nicolas tepki vermiyor, etrafına bakıyordu. Bu da ona gerçekten Nicolasın aptal olabileceğini düşündürdü, bu da kötü değildi fakat hafızasını kaybetmiş olmasını tercih ederdi.
"Onun, zihinsel bir sıkıntısı var mı?" dedi Xia Feng biraz endişeli tonda. Xia Ming hemen kafasını salladı , "Hayır... Hayır baba, o sadece her şeyi unuttu, konuşmayı bile unuttu." dedi Xia Ming babasını herkesten iyi tanıyordu. Nicolas eğer bir aptalsa, onu Xia Ming ile evlendirmezdi, onu öldürür ve hazinelerini alırdı. Bu da Xia Ming'in istediği son şeydi, Nicolasa gerçekten aşık olmuştu bu sebeple itiraf etmek zorunda kaldı.
"Baba, ben onun içine düştüm... Gerçekten onsuz yaşayamam... Onu seviyorum." dedi Xia Feng tepkisiz kaldı, ne kaşlarını çattı ne de ona destek verdi. Bir süre sessizce düşündükten sonra.
"Ona öğretmesi için bazı kişileri işe alacağım. Eğer öğrene bilirse, en azından normal konuşmayı öğrenene kadar yaşlılarla toplantıyı erteleyeceğim. Eğer öğrenemezse, o zaman o bir aptal olmalı ve böyle birisi benim kızımla evlenemez"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaderimi Kendim Yazarım! (2.Kitap-Kanlı Yol)
Fantasy'Herkes zirveye tırmanırken ben zirveden düştüm. Herkes çalışırken ben sadece eğlendim. Herkes ter dökerken, ben sadece güldüm. Şimdi, orduda sıradan bir kaptan oldum. Hayat bana acımasız davranmadı, kaderimi kendim yazdım! Bir defa daha yazmak iste...