36.Bölüm : Zor Sorular (2)

5.4K 569 42
                                    

Vahşi bir andı, bir anda sorularını sormak isteyen Elderler konuşmak için ağzını açtı fakat Nicolas kaos doğacağını anladığı anda fırsat tanımadan konuştu. "Lütfen sırayla... Önce siz..." dedi Nicolas. Eliyle Akademi Elderlerin den birisini işaret etti. Konferans sırasında sessiz hatta başlangıçta Nicolasa kötü niyetli yaklaşmayanlardan birisiydi. 

Elder gülümsedi, bir an ayağa kalkıp kalkmama konusunda tereddüt etti fakat sonra ayağa kalktı. Herkesin onu görmesini istedi, ayrıca bu konferansta Nicolasa saygı duymaya başlamıştı. Simya Birliğinin geleceği şüphesiz Nicolastı, buraya başlangıçta meraktan gelmişti. Zehir Ustalığını biraz araştırmıştı fakat derinine girmemişti yine de bu biraz araştırmasının Nicolası değerlendirecek kadar yüksek olduğunu düşünmüştü.

Durum hayal kırıklığıydı, en ufak bir değerlendirme bir yana, tamamen Simya Bilgisine hayran olmuştu.

"Simya Birliği, 96. Elderi Ji Dong Yu" dedi Elder Ji Dong Yu bilmeyenler için hemen kendisini tanıttı. Antik Ji Klanının bir üyesiydi fakat statüsü klanda yeterince yüksek değildi, bu sebeple Akademiye katılmış ve klandan uzaklaşmıştı. Klanda bulamadığı konumun fazlasını Akademide elde ettiği için Klanın tarafından çağrılmasına rağmen konumunu terk etmemiş ve Akademiye sadık bir hayat yaşıyordu. 

"Buyrun Elder Ji Dong Yu..." Nicolas saygıyla davet etti, Elder Ji Dong Yu samimi bir tonda gülümsedi, bu gülümseme Simya Dünyasının statüsünü açığa koyuyordu, normal bir durumda, farklı bir öğrenci Eldere böyle seslense, saygısızlık yaptığı için cezalandırılırdı fakat Nicolas eliyle buyuracak statüyü zaten kalbinde ve Simya Dünyasında kazanmıştı. 

Bu sebeple Elder Ji Dong Yu söze girerken mütevazi davrandı ve Nicolasa saygıyla yaklaştı, " Usta Nicolas... Simya Bilginize hayran kaldığımı söylemek zorundayım... Ustam beni çırak aldığında, bana ilk öğüdü " Simyada bir usta ile çırağı ayıran şey sadece Simya Bilgisidir... Yaşın önemi yoktur" dediğinde, ona bütün kalbimle inandım fakat yıllar geçtikçe, istisna görmedim bu sebeple bu düşüncem değişti ve kalbim sarsıldı. Bugün beni ustamın öğretisine geri döndürdüğünüz için size teşekkür ederim."  Neredeyse 500 yaşında birisinden bu övgüyü almak basit bir şey değildi. Hele ki asil Antik Ji Klanının kanını taşıyan, Akademide ki bir Simya Elderinden duymak daha da özeldi. 

Nicolas ise kalbinde sıcaklık hissetti, bu kelimelerin arkasında hiç bir art niyet yoktu. Saf ve katıksız iyi niyet ve saygı vardı. İşte bu gerçek saygıydı, bütün dünyada sadece Simyacıların sahip olabileceği yüksek ayrıcalık, yaş, yetiştiricilik farkına rağmen Simya Bilgisi, başka birisinin genç birisine saygıyla teşekkür etmesini sağlaya bilirdi.

Elbette herkes bu kadar yüce gönüllü değildi lakin başka bir meslekte de bu durum kolay kolay görülmezdi. Kibir gerçekten gelişmenin düşmanıydı, özellikle Simya için.

"Beni övüyorsunuz Elder..." dedi Nicolas. Fazla mütevazi davranmadı zira bu mevcut konumunun artık kaldırmayacağı bir şeydi, bu lafları hak etmediğini söylerse kendisini küçük düşürürdü zira şuan bu alanda ki bir çok elderin üstünde bir simyacı olarak duruyordu. Eğer o yeterli değilse, onlar neydi?

"Hakkınız bu Usta Nicolas... Şimdi soruma geçiyorum." dedi Elder Ji Dong Yu, Nicolas nazikçe başını salladı. Akademiye geldiği günden beri ilk defa bu kadar sakin bir şekilde diyalog kuruyordu.

"Zehir arıtması sırasında, dördüncü parçanın ikinci yarısında, ısıyı 965 dereceye ayarladıktan sonra dört defa ısıyı 100 derece düşürüp, bir dakika sonra tekrar eski haline çektiniz... Bu işlemin sürecini anlatmış olsanız bile, ısıda ki bu ani değişimin kazan üzerinde ki yıpratıcı etkisini vurgulamadınız. Bu ani ısı değişimlerin sizin ki gibi kaliteli olmayan kazan kullanan kişilerin kazanına zarar vermemesi için nasıl önlem alınmalı?" dedi Elder Ji Dong Yu. Nicolasın bu sabah hazırlanırken böyle bir soru beklemişti fakat bu soruyu kötü niyetli ve biraz daha farklı bekliyordu lakin sorunun gelişi hayal ettiğinden çok daha farklıydı.

Nicolas gülümsedi ve depolama yüzüğünden bir süre önce kullandığı kazanı çıkartıp Elder Ji Dong Yu ya gönderdi.

Elder Ji Dong Yu bir an afalladı fakat hemen kazanı kabul edip tuttu, kısa süre önce içinde zehir yapılmış olsa da işlem sürecinin kusursuzluğu sebebiyle, kazanda biraz bile tıbbi etki kalmamıştı. Elder Ji Dong Yu kazanı tuttuğu anda ise kazanın yapıldığı malzemelerin kalitesini hissetti.

İnançsızlıkla Nicolasa büyümüş gözlerle baktı, "Bu... Mümkün değil..." dedi şaşkınlıkla. Öğrencilerin çoğu ayağa kalktı ve durumu görmeye çalıştı, diğer yandan Elderlerin ve diğer misafirlerin gözleri de ilgiyle Elder Ji Dong Yu'nun üstündeydi.

Onun sorduğu soru, bazılarının sormak istediği soruydu. 

Nicolas ise sadece gülümsedi, "Elder, elinizde tuttuğunuz kazan hap arıtmaya yeni başlayan bir simya çırağı adayına verilen kazandır." dedi Nicolas. Adeta konferans alanına bir bomba düşmüş gibiydi, Elderlerin hepsi yerlerinden fırladı inançsızlık ile Nicolasa ve kazana baktı. Kazanı elinde tutan Elder Ji Dong Yu bile farklı değildi.

İşlem sırasında hepsi kazanı görmüştü, başlangıçta kalitesiz göründüğünü fark etmişlerdi fakat işlem o kadar pürüzsüz geçmişti ki, herkes bu kazanın üst düzey bir hazine olduğunu düşünmüştü. Belki Fei Klanının ilk atasından kalma bir hazine veya Lord Akhan dan verilen bir hediye fakat hiç kimse bunun bir simya çırağı adayının ilk arıtması da kullandığı düşük kaliteli kazan olduğunu düşünmemişti.

Bu kazanın piyasa değeri en fazla 10 gümüştü. Nicolasın içinde yaptığı zehir ise %85 saflıkta, 3 saniye içinde acı dolu bir ölüm veren ve öldükten sonra 3 gün boyunca cesetten öldürücü zehir yayılmasını sağlayan amansız bir zehirdi. Aynı zehrin panzehiri de bu kazanda yapılmıştı. 

%85 Saflık zaten işlem sonucunda bu yaşlıların akıllarını başından almıştı. Her ne kadar zehir orta seviyeli olarak sıralansa da %85 saflıkla rahatlıkla yüksek seviyenin zirvesinde hatta mükemmel seviye normal haplarla eşit değere sahipti. Bu zehrin ve panzehirin böylesine adi bir kazanda yapılacağına kimse inanamadı.

Adre veya dört yaşlı gibi büyük Zehir Ustaları bile soğuk nefes çektiler, en iyi kaliteli kazanlarda çalışırlardı ve asla böyle basit bir kazanda zehir yaparak hayatlarını riske atmazlardı. Hele ki, Nicolasın yaptığı gibi 3 Ölüm Nefesi zehri gibi, korkutucu bir zehri yaparken. 

Sadece kırışıklarla dolu yaşlı adam nazikçe gülümsüyordu, diğer herkes şaşkındı fakat bu anlaşıla bilirdi zira işlem sırasında da sadece bu yaşlı adam şaşırmıştı, diğer herkes sakindi. 

"Elder Ji Dong Yu, siz Zehir Ustası olmadığınız için, bu soruyu sormanız oldukça normal. Bir Zehir Ustası olsaydınız, Isı kontrolünün hayati olduğunu bilirdiniz... Kazanımın kalitesi gerçekten çok kötü, bunu kullanma sebebim ise, bu soru geldiğinde sizlere ısı kontrolünün ne kadar önemli olduğunu anlata bilmektir. Haklıydınız, eğer ısı kontrolüm üst seviyede olmasa bu kazan bir yana çok daha iyi kazanlar bile anında çatlaya bilirdi. Tıbbi Simyacı için bu sadece işlemin başarısızlığı, en kötü patlaması olurdu ki bu seviyede bir hapta bu ancak basit yaralanmalar anlamına gelirdi lakin bir Zehirde, çatlama aynı zamanda ölüm anlamına gelir, önce panzehiri yapmış olsam bile ölüm riski hala mevcut olurdu... 

Daha teknik konuşmak gerekirse..." dedikten sonra Nicolas ısıyı neden artırıp azalttığını anlatmadı fakat bunun kazan üstünde ki genleşme ve büzüşme etkisini, havayla temasında verilen tepkileri ve ısı kontrolü ile bu durumun üstünden nasıl geldiğini ince detayına kadar anlattı. Kalabalık sessiz kalsa bile herkesin gözleri parlıyordu.

Duydukları sadece bu kazan için değil, tamamen ısı kontrolü için geçerliydi, sonsuza kadar uygulaya bilecekleri eşsiz bir yöntem, bir kısa yol elde etmişlerdi.

Elder Ji Dong Yu ise, bir çok meslektaşından soruyu sorduğu için taktir dolu, teşekkür dolu bakışlar aldı. Nicolas ise gösterinin hala yıldızıydı. 

Kaderimi Kendim Yazarım! (2.Kitap-Kanlı Yol)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin