Situ Ank konağına sığamaz olmuştu, günlerdir haber bekliyor ve Nicolasın ölüp ölmediğini düşünüyordu. Ayrıca aklını kurcalayan göksel felaket vardı ki, içinde geçmeyen bir endişe filizlenmişti. Saatler akıp geçerken, daha fazla yerinde duramadı ve hızlıca konaktan ayrıldı.
Kısa süre sonra, eski bir restoranın önüne geldi, siyah ve kirli bir tabela camları is lekeleriyle dolu iğrenç bir vitrin vardı. Kapıyı açıp, içeri girdiğinde tiksindirici bir oda karşısında çıktı. Daha önce gördüğü bir yüz, hemen masanın arkasında ilgisizce ona bakıyordu.
Situ Ank sabırsızca yürüyüp, bronz parayı çıkartıp ileri itti, adamın kaşları ilgiyle havalandı ve gülümsedi. "Saygın müşteri...Sizi buraya ne getirdi acaba?" diye usulca sorarken sesinde gizli bir öfke olduğu açıktı.
Bu kadın yüzünden Organizasyon büyük bir tehlike atlatmıştı, Nicolas eğer Organizasyonun yeni Lideri olmasaydı, lider de dahil herkes öldürülmüş, Organizasyon büyük bir düşman kazanmış olurdu.
"Görevin sonucunu sormak için buradayım tabi ki." diye kaşılık verdi Situ Ank, sesinde ki telaş ve endişeli hali açıkça görüle bilirdi. Adam esnedi ve ilgisizce dirseğini masaya koyup, "Bu sıralar tamamlandı, cesedi görmek istediğiniz için konağa gidebilirsiniz...Bu görev sırasında, liderimiz bir atılım yaptığı için şuan konağı koruma altına aldık..."
Situ Ank birden titredi ve gözleri bilinçsizce nemlendi, bir kırgınlık aynı zamanda büyük bir rahatlama bedenini sardı. Mantığı muzaffer bir general gibiydi fakat kalbinde bir şeyleri kaybetmiş gibi hissediyordu.
"O zaman ödemenin kalanını size teslim edeceğim." dedi Situ Ank düşük bir sesle. Adam elini kaldırıp hızlıca onu engelledi, "Sayın Müşteri... Ödemenizi, cesedi gördükten sonra liderimize teslim edebilirsiniz." dedi telaşla.
Situ Ank bir defa daha "ceset" denildiğini duyunca, kırgınlığı arttı. Bir an tereddütte kaldı, gerçekten Nicolasın cesedini görmek istiyor muydu? Nicolas yıllar sonra ilk defa kalbini titreten erkekti, onun şehvetini artırmakla kalmamış aynı zamanda yıllar önce unuttuğu duygularını ortaya çıkartmıştı.
Uzun zaman sonra bir defa daha kendisini kadın gibi hissetmesini sağlamıştı fakat şimdi ölmüştü. Üstelik onun yüzünden, bu büyük bir kayıp histi ama o bir akrep gibiydi. Kısa süren kararsızlıktan sonra, başını onaylar bir şekilde sallayıp restorandan çıktı.
Adamın bakışları Situ Ank ayrıldıktan hemen sonra soğudu, eğer birisini bakışlarıyla öldürecek olsa, kesinlikle o kişi hayatta kalamazdı. Bir kaç saat içinde bir görev yüzünden bütün organizasyon el değiştirmişti ve şimdi yeni bir liderleri vardı.
Üstelik 17 bin yıllık tarihlerinde ilk defa, Organizasyon tarafından yetiştirilmeyen birisi liderleri olmuştu, şüphesiz kalpleri tedirgindi, başka organizasyonlarda kimse bunu umursamaya bilirdi ama Siyah Nilüfer Organizasyonu onların evi, yaşama sebepleri ve hayat amaçlarıydı.
Nalan Ran 5 yıl önce lider olduğunda kimse aykırı ses çıkartmadı zira o organizasyonun yetiştirdiği bir dahi, aynı zamanda kardeşleriydi ama Nicolas dışarıdan bir yabancıydı. Nalan Ran çok hızlı çalışıp, Organizasyonun kanallarını kullanarak hemen haberleri çevreye yaymıştı.
Kısa bir kaç saat içinde zaten Siyah Nilüfer'in kıta da ki bütün üyeleri liderlerinin adını öğrenmişti. "Kuzgun İmparator Fiziksel Gücü Ruh Bölme Aşaması Yarım Adım ve 25 yaşından daha genç ve 4 Yıldızlı Simyacı"
Her üyenin aldığı bu kısa bilginin yanında iki hafta sonra toplantıya katılması istenen nitelikli kişilere verilen ayrıca bazı bilgiler vardı. Fakat her durumda bütün üyeler şok olmuştu, 25 yaşında fiziksel gücü Ruh Bölme Aşamasına Yarım Adım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaderimi Kendim Yazarım! (2.Kitap-Kanlı Yol)
Fantasy'Herkes zirveye tırmanırken ben zirveden düştüm. Herkes çalışırken ben sadece eğlendim. Herkes ter dökerken, ben sadece güldüm. Şimdi, orduda sıradan bir kaptan oldum. Hayat bana acımasız davranmadı, kaderimi kendim yazdım! Bir defa daha yazmak iste...