Lea'nın yeşim gözlerinden göz yaşları akarken dişlerini sıktı ve hançerini yana doğru kaydırıp Nicolasın kalbini kesmek için güç uyguladı fakat o anda Kızıl Şeytan efendisinin acısını hissetmiş gibi kuyruğunda ki iğneyi Lea ya doğru savurdu.
Lea hemen geri çekildi ve hançer çoktan Nicolasın göğsünde kalmıştı, yavaşla Kızıl Şeytana baktı. Kızıl Şeytan delirmiş gibiydi, hemen Lea'nın üstüne atıldı. Lea hançerini sıkıca kavradı," Ölmek istemiyorsan yolumdan çekil! Kocam bile olsa bana ihanet edemez!" Lea emretti fakat Kızıl Şeytan duymamış gibi sadece saldırdı.
Nicolas yavaşça dikleşti, az önce Lea gerçekten onu öldürecekti, hançerin kalbine doğru hareket ettiğini hissetti. Aklı neredeyse durmuştu, Lea'nın bu kadar ileri gideceğini hayal etmemişti. Gerçekten böyle bir kadına mı aşık olmuştu ve onunla evlenmişti ?
Onu aldattığı için sevdiği adamı öldürecek kadar gururuna önem mi veriyordu ? Nicolasın aklı bile durmuştu bu çok saçmaydı fakat bu işi bitirmesi gerektiğine emindi. Enerjisini kullanarak 7.000 kiloluk iç zırhın bütün ağırlığını yok etti.
Bir anda bütün bedenine binen devasa güç ortadan kalktığında bedenini engelleyen zincirlerin hepsi kırılmış gibiydi. Derin bir nefes aldı, önce göğsünde ki hançeri çıkarttı, sonra sırtında kine uzandı.
Hançer yarası gözler görülür bir hızla iyileşirken Lea'nın gözleri hala öldürme niyeti doluydu. "Onunla işim bittiğinde, senin için geleceğim!" dedi Kızıl Şeytan tısladı ve umursamaz bir görünüm sergiledi. "Geri çekil. "O sırada Nicoals sırtında ki hançeri çıkartıp yere attı ve Kızıl Şeytana emretti.
"Sen aklını kaçırmışsın, beni bu kadar seviyorsun fakat beni öldürmek mi istiyorsun?" dedi Nicolas. Hala anlamıyordu. Lea ise soğuk gözlerle Nicolasa baktı," Bu hayatta sadece sana güvendim, kalbimi ve bedenimi sadece sana verdim ve sen bana söz verdin! Ölsem bile benden başkasına dokunmayacaktın fakat sırf hafızanı kaybettin diye başka kadınlar buldun! Benim kalbimde ki Nik'i öldürdün sende ölmelisin! Sen benim Nik'im değilsin, eğer oysan kanıtla, benim kocam o basit saldırıların hiç birisinde yaralanmazdı!
Sen zayıfsın, benim kocam ona sinsice yaklaşmama asla izin vermezdi! Sen korkaksın, benim kocam asla bu kadar çok konuşmazdı!"
Nicolasın bütün bedeni titredii bu kelimeler çok acımasızdı fakat yine de Lea ya kızamadı hatta ona aşık olmaya başladığını hissetti. Böyle güçlü kelimeler bir kadının ağzından çıkınca çok çekici oluyordu. Bastırılmış bütün duyguları su yüzüne çıkarken zihninde yavaş yavaş kırılan mühürlenmiş anı zincirleri vardı.
Nicolasın yüzüne hafif bir gülümseme yerleşti ve Nicolas bir anda yok oldu. Lea'nın ifadesi anında değişti, hemen gardını aldı fakat tepki bile vermeden önce bir el beline dolandı ve yavaşça onu sandalyeye çekti.
Kendisini bir anda Nicolasın kucağında bulmuştu, şok oldu. Nicolası az önce neredeyse öldürüyordu, bir anda nasıl böyle bir güçle ona yaklaşıp onu sürükleye bilirdi ? Öfkeyle kaynadı gerçekten bu kadar zayıf mıydı ?
Fakat hemen sonra Nicolas daha şok edici bir şey yapıp Lea'yı ters çevirip Dizinin üstüne yatırdı. Lea bir dağ tarafından tutulduğunu hissetti, ne hançer tutan elini hareket ettire biliyordu ne de bedenini kontrol edebiliyordu.
"Gerçekten zayıf olduğumu mu düşünüyorsun? 10 gün önce zor bir savaş verdim ve kendime baskı yapmak için 7 tonluk bir ağırlıkla savaştım ve o günden sonra beden limitlerimi kırmak için ağırlığı hiç azaltmadım. Hemen tepki veremedim çünkü bedenim aşırı ağırdı ve hala yorgunum ama ağırlığı yok ettiğim anda on tane Lea olsa bile bana rakip olamaz." dedi. Nicolas büyük bir kibirle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaderimi Kendim Yazarım! (2.Kitap-Kanlı Yol)
Fantasy'Herkes zirveye tırmanırken ben zirveden düştüm. Herkes çalışırken ben sadece eğlendim. Herkes ter dökerken, ben sadece güldüm. Şimdi, orduda sıradan bir kaptan oldum. Hayat bana acımasız davranmadı, kaderimi kendim yazdım! Bir defa daha yazmak iste...