Nicolas derin bir nefes alıp zihnini sakinleştirdi, "Buralarda bir yerde olmalı...Ölümsüz Uygulayıcı, bu mağarada böyle değerli eşyaları bıraktığına göre, ya kaçmak zorunda kalmış ya da tekrar geri döneceğine inandığı için her şeyi mağarada bırakmış." dedi Nicolas.
"Bu sebeple en değerli eşyalar ekim odasında olmalı." Nicolas hemen tahmin yürüttü ve mağarayı incelemeye başladı, temelde mağara yüksek kaliteli element kristalleri ile inşa edilmiş gibiydi. Nicolasın aradığı ise bir farklılıktı, ekim odası mağaranın ana enerji kaynağıydı yani en kaliteli element kristallerinin ekim odasına yakın olması gerekiyordu.
Nicolas detaylıca gözlemledi ve inceledi, santim santim mağaranın her karışına baktıktan sonra bir süre önce aldığı ahşap rafların olduğu noktaya gözü ilişti. Bütün mağarada sadece o nokta da raf izi vardı ayrıca çok temiz görünüyordu.
Nicolas aceleyle gitti ve hemen zemini incelemeye başladı, kristallere dokundu ve gözleri bir anda parladı. "Aşırı Element Kristali olmak üzere." Nicolas heyecanla söyledi, enerji çok yoğundu ve element saflığı çok yüksekti. Şüphesiz ahşap rafı besleyen bu element kristalleriydi.
Nicolas hemen heyecanlandı ve bir giriş aramaya başladı. Bir süre aradıktan sonra, zeminde ufak bir deli buldu. Nicolas yere uzandı ve adeta gözünü deliğe soktu, bütün dikkatiyle inceledikten sonra kan kalıntısı buldu ve hemen dilini uzatıp yaladı ve sonra kokladı. Ağzını biraz şapırtattıktan sonra.
"Büyülü yaratık kanı." dedi. Nicolas bir şişe çıkarttı, içinde Zirve Aziz İmparator Aleminde büyülü yaratığın kan özü vardı. Bu kan özü çok değerliydi, 4 seviye hap yapmak için kullanılabilirdi ve hapın kalitesi 5 seviyede olurdu. Fakat Nicolas ölümsüz uygulayıcının ekim odasının cazibesine direnemedi.
Bu ekim odasının içinde bir servet olmalıydı ve bu servetin yanında Nüwe Aleminde ki büyülü yaratığın kanı bile değerli değildi. Nicolas hemen kan özünü ufak deliğe döktü ve aynı anda zeminde ki altın renkli kristaller kör edici bir parlaklık yaydı.
Zemin titredi ve bir anda açıldı, Nicolas aynı anda boşluktan düştü ve bir anda inanılmaz miktarda enerji bedenine nüfus etti. Nicolasın bütün bedeni enerjiyle dolup taşmaya başladı.
"BU..." Nicolas zemine çarptı ve ekim odasının tavanı kapandı. Nicolas odada ki inanılmaz miktarda ki enerji ile baş başa kalmıştı, gözlerinin içi şaşkınlık doluydu.
"Burada bir enerji toplama formasyonu var." dedi aceleyle odayı kontrol etmeden bağırdı. Tahmini hatalı olamazdı, enerji miktarı öylesine yoğundu ki, Nicolas enerji merkezinde ki çekirdeğin hızla döndüğünü hissediyordu.
Hızlıca odaya bir bakış attı ve aynı anda yerinden zıpladı, ondan sadece beş metre uzakta, yeşil bir minderin üstünde oturmuş birisi vardı. Gözleri kapalıydı fakat eti adeta bütün kanı çekilmiş gibi kurumuştu.
Nicolas ona bakarken muazzam bir baskı hissetti, aynı anda gözlerinde kırmızı bir ışık yandı ve baskı bir anda yok oldu. Nicolas derin bir nefes aldı. "Bu yüzden demek ki..." dedi. Karşısında otuz yaşlarında görünen genç bir adam vardı. Saçlarının yanları traş edilmişti ve sağ kulağının üstünde altı çizgi vardı. Başının üstünde ki saçları sola taranmıştı, solgun ve kanı çekilmiş olmasına rağmen yüzü hala çekiciydi ve asil, hükmedici bir aurası vardı.
Nicolas adamın cübbesini fark etti, aynı bir zümrüt gibi parlıyordu ve tam göğsünün üstünde "FEİ" yazıyordu. Nicolas bir an titredi, şaşkınlıkla cübbeye baktı. "Bu... Fei Klanından bir Ölümsüz mü?" dedi Nicolas gördüklerine inamamadı. Burada, aynı soy adını paylaştığı birisini bulacağını hiç ummamıştı, bu kişi bir Fei idi ve bir Ölümsüz Uygulayıcıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaderimi Kendim Yazarım! (2.Kitap-Kanlı Yol)
Fantasy'Herkes zirveye tırmanırken ben zirveden düştüm. Herkes çalışırken ben sadece eğlendim. Herkes ter dökerken, ben sadece güldüm. Şimdi, orduda sıradan bir kaptan oldum. Hayat bana acımasız davranmadı, kaderimi kendim yazdım! Bir defa daha yazmak iste...