95.Bölüm: Siyah Nilüfer'i Ele Geçirmek (2)

4.6K 513 19
                                    

Nicolas'ın öncelik sırasında, bu konu şuanlık ikinci sıradaydı. İlk olarak hala gelişmesi gerekiyordu bu sebeple şimdilik sadece sebat edebilirdi. Yine de bazı ufak araştırmalara başlamayı düşündü. 

Kitabın sayfasını yavaşça çevirirken kaşları bir anda çatıldı. İki yüz metre uzakta gölgelerin içinde saklanmış yedi kişiyi hissetmişti ve bu kişilerin hepsi oldukça güçlüydü. Nicolasın tepkisi sadece bir anlıktı ve hemen sonra yüzü tekrar gevşedi. Başını kaldırıp, Xia Ming'e baktı.

"Ming... Geçen hafta demlediğin Leylak Çayından bana getirir misin?" dedi. Cümlesi nazik olsa bile ses tonu buz gibiydi. Xia Ming Nicolasa baktı, gülümseyerek başını salladı. "Tabi...Hemen yapacağım." dedi ve kitabı ters çevirip terasın ahşap zeminine koyup ayağa kalktı.

"Taze olursa sevinirim..." dedi Nicolas. Xia Ming bir an duraksadı. Sonra başını onaylar bir şekilde salladı," O zaman şehre gidip geleceğim. Sanırım üç saat sonra dönmüş olurum." dedi. Xia Ming, Nicolasın davranışlarına aşinaydı.

Xia Ming bir şey getirmediği sürece, Nicolas ondan istemezdi. Bir ihtiyacı varsa zaten kimseye söylemeden kendisi hazırlamak için ayrılırdı. Xia Ming daha önce bir çok defa Nicolasın bunu yapmasına gerek olmadığını söylemişti. Kendisi bu görevi seve seve üstlenmeye hazırdı fakat Nicoalsın verdiği cevap sadece can sıkıcı soğuk bir ifadeydi.

"Şehre inmişken, kendine de kıyafet almayı unutma." dedi Nicolas. Xia Ming artık Nicolasın onu bir tehlike sebebiyle uzaklaştırdığından emindi. Üç saat sadece durumun ne kadar kötü olduğunu sormak için bir şifreydi.

Nicolasın Xia Klanında ki bütün mücadelelerinin toplamı bile 1 saati bulmuyordu ve üç saat zaten uzunken Nicolas daha fazla uzak kalmasını söylemişti. Xia Ming biraz endişelendi fakat başını onaylar bir şekilde salladıktan sonra kararsız bir şekilde ayrıldı.

Nicolas yavaşça kendi ekseninde yarım çeyrek daire çizip ayaklarını terasın kenarından sarkıttı ve kitabının son bir kaç sayfasını okumaya devam etti.

Konağın kapısı açıldı ve kapandı. Nicolas kitap okumaya on dakika daha devam etti ve artık Xia Ming'in anlık bir savaştan etkilenmeyecek kadar uzaklaştığına emin oldu. Xia Ming uzun zamandır yanındaydı, onun ölmesini özellikle kendisi yüzünden ölmesini istemedi.

Bir kaç dakika sonra, Nicolas son satırı okumayı bitirip kitabı kapattı ve yanına koyduktan sonra başını kaldırıp avluya baktı.

"Beklediğiniz için teşekkür ederim... Daha fazla saklanmanıza gerek yok." dedi sesi normal düzeyde olmasına rağmen iki yüz metre uzakta, güvenli bir mesafede saklanan yedi suikastçının ifadesi bir anda değişmişti.

Bu mesafeden zaten her şeyi duyabiliyorlardı ve ancak şimdi Nicolasın Xia Ming'i göndermesinin sadece bir bahane olduğunu anladılar.

200 metre İçsel Enerjisi Aziz İmparator Aleminde olan birisinin ancak algılaya bileceği noktanın sınırıydı. Bu suikastçılar Nicolasın bu noktada onları fark etmeyeceklerini düşündü, gerçekte Nicolas onları ruhsal algısı ile taramamıştı fakat onlardan yayılan güçlü katil niyeti hissede biliyordu.

Buraya öldürmek için gelmişlerdi, açıkça hedefleri de Nicolastı. Yedi kişi keşfediltikten sonra ikilemde kaldı, şimdi ayrılırsalar zarar görmezlerdi fakat bir daha Nicolasa yaklaşamazlardı. Her zaman daha temkinli olacaktı, açıkça fırsatı kaybetmişlerdi.

Eğer saldırırsalar bu bir savaş haline gelirdi ve Nicolasın fiziksel gücü son derece korkunçtu. Onlar birer Suikastçıydı, bu bir nevi Şövalyelik olarak görülebilirdi fakat fiziksel güçlerini değil, çeviklik ve esnekliklerini artıran yönde gelişmişlerdi. 

Kaderimi Kendim Yazarım! (2.Kitap-Kanlı Yol)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin