Nicolas Kan Alevini eski ihtişamlı günlerine kavuşturacağına hatta daha yükseğe taşıyacağına kendi kendisine yemin etti. Ölümsüz Uygulayıcı bunu bir miras olarak bırakmıştı.
Nicolas biraz duygusal hissetti ve sakinleşmeden önce bir süre sessiz kaldı, sonra Ölümsüz Uygulayıcının ebedi istirahate gitmesi için yakılması gerektiğine karar verdi. Ölümsüz Uygulayıcıların bedenleri yok olmadan, ruhlarının reankarne olacağına inanılmazdı ve Nicolas onların inancına saygı gösterdi.
Nicolas depolama yüzüğünde ki ikinci eşyaya odaklandı. Bu sefer büyük metal bir kutu karşısına çıktı. Nicolas hemen metal kutuyu çıkarttı ve aynı anda metal kutunun boş olduğunu hissetti. Nicolas ilgiyle metal kutuyu yere koyup, eğildi ve dikkatlice açtı.
Aynı anda metal kutunun içinde gümüş renkli ipekten örülmüş bir iç yelek gördü. Nicolas iç yeleğe dikkatlice baktı, "Bu bir kıyafet mi?" dedi Nicolas fakat Ölümsüz Uygulayıcının sıradan bir şeye sahip olduğuna inanmadı. Ölümsüz Yeleğe dikkatlice uzanıp tuttu ve kaldırdı. Aynı anda iç yeleğin ağırlıksız olduğunu hissetti, eğer elinde tuttuğunu ve narin dokusunu hissetmese varlığına bile inanmazdı.
Nicolas ruhsal enerjisini iç yeleğe gönderip test etmek istedi ve aynı anda iç yelek tepki verdi. Nicolasın zihninde bir kullanım klavuzuna benzer bilgiler çıktı.
Nicolas aceleyle iç yeleği bıraktı, yüzü tamamen morarmıştı. "10 MİLYON TON!" Dedi inanamayarak. Nicolasın saf taşıyabileceği yük 10 tondu, bu onun sınırıydı ve eğer bir yumruk atarsa attığı yer yumruk on ton gücü ve hızının çarpımı ile eşit olacaktı fakat bu yelek tam 10 Milyon Tondu, Nicolas bunun nasıl bir güç olabileceğini hayal edemedi.
Eğer on milyon tonluk bir yumruk atarsa dağları ve nehirleri sadece yumruğunun gücüyle yok etmezmiydi ? Nicolas Ölümsüz Uygulayıcıların fiziksel gücünün saçma şekilde güçlü olduğunu bilyordu fakat 10 Milyon Tonluk bir yeleği nasıl vücutlarının taşıyabildiğini anlayamadı.
Nicolas derin bir nefes aldı ve nihayet mantığını geri kazandığında gözleri parladı. "Bu iç yelek fiziksel eğitim için biçilmiş kaftan... Aslında bir beden zırhı gibi, eğer giyersem bütün bedenime istediğim miktarda ağırlık bindire bilirim ve eğer bu ağırlıkla eğitim yaparsam Fiziksel gücümü çok daha hızlı artırırım... Dokuz Kalpa Yıldırım İblis Bedeni Ekim Tekniğim çok daha hızlı güçlenir ve içsel enerjimi daha hızlı yenileye bilirim... Bu bir hazine, en azından Kan Alevi kadar değerli bir hazine."
Nicolas mantıklı düşünmeye başladığı anda iç zırhın değerini anladı. Bu iç yelek aslında bütün bedeni, ayak tabanından baş üstüne kadar saran bir çeşit zırhtı fakat savunma özelliği yoktu lakin kişiye kattığı ağırlık düşünülürse Nicolas hemen faydalarını anladı. İlk olarak beden ağırlığını istediği miktara ayarlaya bilirdi, bu fiziksel eğitim için olağan üstüydü. Bunun yanında Nicolasın ağırlığı 85 kilodan fazla değildi ve bunun tamamı saf kas, kemik ve dokudan oluşuyordu. Nicolasın fiziksel gücü 10 ton kuvvetinde olsa bile, bu onun kaslarının bir anda açığa çıkarttığı güçtü.
Fakat iç zırhı giyerse vücut ağırlığı istediği kadar fazla olacaktı, bu da eğer bir adım atarsa yere uyguladığı gücün belirlediği ağırlık olduğu anlamına geliyordu. Kısaca artık belirlediği ağırlığa sahip olacaktı.
Nicolas ister istemez heyecanlandı. Bu faydalar iç yeleği veya iç zırhı zaten muazzam bir hazine haline getiriyordu.
"HAHAHAHA!!! KARMA SENİ SEVİYORUM!!!" Diye bağırmadan edemedi, Kan Alevi bile Nicolasa şuan İç Yelek kadar faydalı değildi.
Nicolas yine de 10 Milyon Ton ağırlığın nasıl bir ağırlık olduğunu hayal edemedi, eğer böyle bir ağırlığa sahip olsa o zaman Nüwe hatta Deva Aleminde ki uzmanları fındık gibi kırardı ve toz haline getirirdi. Bunu düşünmek bile ona büyük bir keyif verdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaderimi Kendim Yazarım! (2.Kitap-Kanlı Yol)
Fantasy'Herkes zirveye tırmanırken ben zirveden düştüm. Herkes çalışırken ben sadece eğlendim. Herkes ter dökerken, ben sadece güldüm. Şimdi, orduda sıradan bir kaptan oldum. Hayat bana acımasız davranmadı, kaderimi kendim yazdım! Bir defa daha yazmak iste...